Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1476 E. 2023/4679 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimden kaynaklandığı, tazminat ve nafaka taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/458 E., 2022/1692 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/939 E., 2021/55 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın ... kadın vekilli tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yenlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı kadının boşanma davasının kabulü yönünden erkek tarafından istinaf yoluna başvurulmamıştır. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davalı erkeğin bu yönden temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı erkeğin kadının davasının kabulü yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davalı-davacı erkek vekilinin reddedilen yön dışındaki itirazları ile ... kadın vekilinin tüm temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlenmesinden yaklaşık 6 ay sonra kadının eşinin yanına İngiltere'ye gittiğini, erkeğin bir yabancı gibi davrandığını, eve geç saatlerde gelip geç saatlere kadar playstation oynayıp yatağa kadın uyuduktan sonra geldiğini, tarafların evlilik boyunca cinsel birliktelik kuramadıklarını, kadının halen bakire olduğunu, kadının doktora gitme taleplerini uzun süre reddettiğini, aile terapistine başvurduğunu ancak erkeğin tedavi olmaya yanaşmadığını, eş ve evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, hakaretler edip akabinde darp ettiğini, annesini ardağını, bunun üzerine annesinin İngiltere'ye geldiğini, erkeğin sözleriyle 10 Temmuz 2017 tarihinde Türkiye'ye geldiğini, aradığında artık seni istemiyorum, sevmiyorum, geri gelme gibi şeyler söylediğini, para, kıyafet ve ziynetlerini göndermediğini, aradığında telefonu açmadığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, kadın için 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 50,000 TL maddî, 100,000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının 2016 yılı Mart ayında İngiltere'ye geldiğini, hakaret ve aşağılama içerir mesajlar gönderdiğini, annesinin kanser hastası olduğunu, babası vefat ettiğinden annesinin tedavi süreci ile ilgilendiğini, tarafların evlendikleri ilk gece kadının eşi ile birlikte olmak istemediğini, ağladığını ve korktuğunu söylediğini, hoşgörülü davrandığını, devam eden gecelerde de aynı bahaneleri ileri sürerek birliktelikten kaçındığını, negatif ve tartışmacı tavırlarının başladığını, ağza alınmayacak hakaretler ettiğini, en ufak sebeplerden tartışma çıkardığını, kadının maddî çıkar elde etmek amacıyla evlendiğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine ilgisiz olduğunu, istemiyorum, ayrılalım dediğini, duygusal şiddet uyguladığını, kadının ise erkeğe hakaret ettiğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunu, tarafların ekonomik sosyal durumu ve kusur durumu değerlendirilerek her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

... kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, karşı davanın usulden ve esastan reddine, asıl davanın tüm talepler açısından kabulüne karar verilmesi istemi ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen kusurlar yanında erkeğe cinsel ilişkiden kaçındığı kusurunun eklenmesi gerektiğinden bahisle boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesinin yasal koşullarının oluştuğu, işi ve düzenli geliri bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği belirtilerek kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiş, ... kadının sair istinaf taleplerinin ise Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir,

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. ... kadın vekili, katılma yolu ile verdiği temyiz dilekçesinde kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, erkeğin usulüne uygun açmış olduğu bir karşı dava bulunmadığını, bu nedenle tanık ve delil bildiremeyeceğini, kadının kusuru bulunmadığını, sözde mesajlaşmalara ilişkin ekran görüntülerinin karşı tarafça üretildiğini, sunulan ekran görüntülerinde ki yazışmaların kadına ait olduğunu gösteren hiç bir somut veri olmadığını, tanık beyanlarının da hayatın olağan akışına aykırı tutarsız, yoruma dayalı olduğunu, tazminatların düşük kaldığını ve yoksulluk nafakasının reddinin hatalı olduğunu, asgari ücret ile İstanbul şartlarında yaşayabilmesinin mümkün olmadığını belirterek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatların miktarı, tedbir nafakasının miktarı ve yoksulluk nafakasının reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, Mahkemece davacı kadının hakaret ve aşağılama içeren davranışlarıyla evliliği çekilmez hale getirdiği, eşine saygı duymadığı, sürekli problem çıkartarak araya mesafe koyduğu bu şekilde cinsel birliktelikten kaçındığının dikkate alınmadığını, cinsel birlikteliğin gerçekleşmemesinde yalnızca erkeğin kusurlu bulmasının hatalı olduğunu, evlilik boyunca sürekli olarak sinirli, olumsuz ve soğuk davrandığını, tanık ifadeleri ile davacının tutum ve davranışlarının ispatlandığını,her günün kavgayla veya hakaretle sonlandığını, birliktelik yaşanmasının davacıdan kaynaklanan nedenlerle imkansız hale geldiğini, eşine saygı duymayan, hakaret eden, başka kişiler yanında rencide eden, sudan sebepler yaratarak erkeği eve almayan kadının cinsel birliktelikten kaçındığının aşikar olduğunu, kadının sağlık raporu bulunmadığını, kadının cinsel birliktelikten kaçınma konusunda tedavi merkezine gitmek istemediğini, yardım almayı reddettiğini, erkeğin bu konuda sağlık problemi olmadığının raporlarla sabit olduğunu, dosya kapsamında yer alan görgüye dayalı bu ifadelerin hüküm kurulurken dikkate alınmadığını, tamamen duyuma dayalı ve taraflı olan davacı tanıklarının ifadelerine itibar edildiğini, erkeğin ilişkiden kaçınan eşine karşı cinsel ilişkiyi gerçekleştirmesini beklemenin anayasal ve yasal mevzuata aykırı olduğunu, davacının maddî tazminat talebinin boşanmanın fer'î niteliğinde olmadığını, kadının çalışan, düzenli geliri olan bir kadın olduğunu, kendi isteği ile annesi ile yaşadığını belirterek kadının davasının esas ve usul yönünden kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve tedbir nafakası ile miktarları ve kadının reddedilen yoksulluk nafakasının verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-davacı erkek vekilinin, ... kadının boşanma davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

... kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin ise sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Adliye Mahkemesi kararının Bölge 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.