"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki babalık davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davalı ile aralarında 2010 yılından bu yana evlilik dışı bir ilişki yaşadıklarını ve bu ilişki neticesinde 20.07.2012 tarihinde ... isimli bir çocuğun dünyaya geldiğini, davalının hamileliğin ilerleyen zamanlarda çocuğu doğurmasına karşı çıktığını, tanıma işlemini reddettiğini, evli olması nedeniyle davalının ilişkiyi gizlediğini, davayı açmaması konusunda tehditte bulunduğunu iddia ederek babalığın hükmen tespitine, doğum giderleri, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftadaki bakım giderleri ve hamileliğin gerektirdiği diğer giderler nedeniyle 5.000,00 TL tazminata, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL nafakaya karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulunmuş, DNA testiyle ortaya çıkacağı üzere çocuğun müvekkilinden olmadığını, davacının birlikte olduğu başka insanlar var ise onlardan olabileceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte ispatlanamayan tazminat talebinin reddinin gerektiğini, nafaka talebinin babalık davası ile birlikte yürütülemeyeceğini, çocuğun müvekkilden olduğunun ortaya çıkması halinde 2.000,00 TL nafaka talebinin fahiş olduğunu, bir çocuğun geçimini sürdürebilmesi için gerekli paranın aylık 500,00 TL olduğunu beyanla davanın, tazminat ve nafaka taleplerinin reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin18.02.2016 tarih ve 2013/942 Esas, 2016/142 Karar sayılı ilamıyla; davacı ile davalının küçüğün doğumunun öncesinde 2.5-3 yıl aynı evde evli gibi yaşadıkları, davacının davalının evli olduğunu bilmediği, hamile kaldığında davalının küçüğü istemediği ve davacıyı terkettiği, DNA tetkiki için uyarılı tebligata rağmen davalı ...'in incelemeden kaçındığı, küçüğün doğum giderleri ve doğum öncesi ile doğum sonrası altışar haftalık giderler ve gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderler karşılığı olarak takdiren hakkaniyet gereği talebinin kısmen kabulü gerektiği, davalının gelir durumunun oldukça yüksek olduğu küçüğün giderlerine katılması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, babalığın tespitine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 304 üncü maddesi gereğince 2.000,00 TL tazminata, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı yararına 3 ayrı vekalet ücretine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili tazminat ve nafaka miktarı yönünden, davalı vekili tüm yönlerden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 22.03.2018 tarih ve 2017/7442 Esas- 2018/9860 Karar sayılı ilamıyla; kamu düzeni ile yakından ilgili olan soybağının tespiti davalarında, 4721 sayılı Kanun'un 284 üncü maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) uygulanacağı, 6100 sayılı Kanun'un 292 nci maddesinin birinci fıkarsında, uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak ve ayrıca sağlık yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkesin soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorunda olduğu, haklı bir sebep olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması halinde hâkimin incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar vereceği, baba olduğu iddia edilen ... ile çocuk ... arasında DNA araştırması yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulü, kabule göre de, 4721 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesinde, ananın, babalık davasıyla birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından doğum, doğumdan önceki veya sonraki altışar haftalık geçim ile gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderlerini isteyebileceğinin hüküm altına alındığı, bununla birlikte, velâyet kendisine tevdi edilmeyen tarafın, ekonomik imkanları ölçüsünde ortak çocuğun giderlerine katılmakla yükümlü olduğu, diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velâyet hakkı kendisine tevdi olunan tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunlu olduğu, Mahkemece, nafaka takdir edilirken, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmesi ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerektiği, tarafların mahkemece araştırılan sosyal ve ekonomik durumları ile taleplerin niteliği ve günün ekonomik koşulları, babanın gelir durumu da dikkate alındığında, takdir edilen tazminat ve iştirak nafakasının bir miktar artırılması gerektiğinin düşünülmemesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 25.03.2021 tarih ve 2018/695 Esas, 2021/538 Karar sayılı ilamıyla bütün aramalara rağmen davalının bulunamadığı, tarafların mahkemece araştırılan sosyal ve ekonomik durumları ile taleplerin niteliği ve günün ekonomik koşulları, babanın gelir durumu da dikkate alındığında, takdir edilen tazminat ve iştirak nafakası miktarlarının artırılması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, babalığın tespitine, 5.000,00 TL tazminata, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı yararına 3 ayrı vekalet ücretine karar verilmiştir. Bu karara karşı, süresi içinde davalı vekili tüm yönlerden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.12.2021 tarih ve 2021/8477 Esas, 2021/9689 Karar sayılı ilamıyla, baba olduğu iddia edilen ... ile çocuk ... arasındaki soybağının tespiti amacıyla DNA incelemesine esas örneklerin aldırılması ve DNA araştırması yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereği yerine getirilmeden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma sebep ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, DNA örneklerinin alınması için davalının da Adli Tıp Kurumuna sevki sağlandığı, Adli Tıp Kurumu 01.11.2022 tarihli ve 142219 sayılı raporunda baba olduğu iddia edilen ...'in, ...'ın biyolojik babası olabileceğinin %99,99 ihtimalle tespit edildiği belirtildiği, Yargıtay bozma ilamı ve davalının ekonomik durumu da nazara alınarak davacının 4721 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesi kapsamında, küçüğün doğum giderleri ve doğum öncesi ile doğum sonrası altışar haftalık giderler ve gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderler karşılığı olarak takdiren hakkaniyet gereği talebinin kabulü gerektiği, davacının babasından kalan maaş ile geçinmeye çalıştığı, davalının birkaç kez gönderdiği para dışında maddî ve manevî olarak çocuğu ile ilgilenmediği, davalının gelir durumunun oldukça yüksek olduğu küçüğün giderlerine katılması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, babalığın tespitine, 5.000,00 TL tazminata, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, babalık davası, tazminat davası ve nafaka davası için ayrı ayrı davacı lehine vekalet ücretine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, Dna incelemesi için eksik doku alındığını, fahiş miktarda tazminat ve nafakaya hükmedildiğini, 3 ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, babalık davasının, doğum ve geçim giderleri ile çocuk yararına nafaka taleplerinin kabulü koşulları oluşup oluşmadığı, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, babalık davasının ferisi niteliğinde olan talepler için ayrı vekalet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 428 inci ve 439 uncu maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 182 nci, 284 üncü, 301 inci, 302 nci, 303 üncü, 304 üncü, 333 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Babalığın hükmen tespiti davası ile birlikte açılan ve babalığın fer’î niteliğinde olan 4721 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesinde yazılı ananın mali haklarına ilişkin talepler ve aynı Kanun'un 182 nci maddesinde yazılı çocuk için nafaka istekleri ayrıca harca tabi olmadığı gibi, kabul veya reddi halinde bu talepler yönünden ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmez. Bu nedenle üç ayrı vekâlet ücretine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 7 ve 8 numaralı bentlerinin hükümden tamamen çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.