"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1026 E., 2022/2319 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/379 E., 2021/265 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.
Kararın ... erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliği içerisinde evlilik birliğinin gereklerini ve eş olmanın sorumluluklarına uygun olmayan tutum ve davranışlarda bulunduğunu, davalının müvekkiline ve müşterek çocuğa karşı ilgisiz olduğunu, davalının zamanın çoğunluğunu internette oyun oynayarak geçirdiğini, akşam işten geldiklerinde yemeklerini de davacının ailesinin evinde yediklerini, çoğu zaman davalının yorgunluğu bahane ederek müşterek haneye gelmek istemediğini, evin işlerini yapmadığını davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, hakaret ettiğini bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacının evlilik birliği içerisinde eş olarak görevlerini yerine getirmediğini, davacı- karşı davalının evlilik birliği süresi içerisinde cinsel birliktelikten kaçındığını, müvekkilinin bu sorunu çözmek istemesine rağmen davacının yanaşmadığını, 5 yıllık evlilik süresi içerisinde cinsel birlikteliğin 15 i bulmayacak kadar az olduğunu davacının müvekkilini aşağıladığını, psikolojik şiddet ve fiziksel şiddet uyguladığını, davacının bir çok kez müvekkilinin babasını arayıp ''gel kızını al'' dediğini, müvekkiline hakaret ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına müşterek çocuk için 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların 27.10.2013 tarihinde evlendikleri, evliliklerinden müşterek bir çocuklarının bulunduğu, tarafların telefonda ve internette çok fazla zaman geçirdikleri, telefonda sürekli oyun oynadıkları, birbirlerine zaman ayırmadıkları ve ilgilenmedikleri, davacı- karşı davalı kocanın, davalı- karşı davacı eşine hakaret ettiği, onu aşağıladığı, bir çok kez davalı kadının babasını arayıp "gel kızını al" dediği, en son müşterek haneden ayrılarak ailesinin evine gittiği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin daha ağır, kadının daha az kusurlu olduğu gerekçesiyle dava ve karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların müşterek çocuğunun velâyetinin davalı- karşı davacı anneye verilmesine, velâyeti davalı- karşı davacı anneye verilen müşterek çocuk ile davacı- karşı davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine dava tarihinden itibaren hükmedilen aylık 950,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar kesinleştikten sonra aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının davacı- karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, davalı- karşı davacı lehine 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı- karşı davalıdan alınarak davalı/karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğunu,tanık anlatımlarının tamamen soyut, duyuma dayalı iddialar olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararının kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, nafakalar yönünden kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle ... erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğunu,tanık anlatımlarının tamamen soyut, duyuma dayalı iddialar olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararının kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, nafakalar yönünden bozulması istemiyle temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasında verilen hüküm istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olmakla; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti,delillerin takdirinde hata edilip edilmediği,tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı, 194 üncü (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174üncü maddesi, 182 inci 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.