Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1490 E. 2023/1672 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarafların boşanmasının ardından ödenen iştirak nafakasının, davacının ekonomik durumundaki değişiklik ve çocuğun bakıcıya ihtiyaç duymaması gibi gerekçelerle azaltılıp azaltılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının çalışması ve çocuğun yaşı gözetilerek bakıcıya ihtiyaç duyulmasının devam ettiği, çocuğun özel okula gitmesi ve çeşitli kurslara devam etmesi gibi hususlar değerlendirilerek, nafakanın azaltılmasını gerektirecek koşulların oluşmadığına ve ilk derece mahkemesi kararının isabetli olduğuna kanaat getirilerek, davacının temyiz talebinin reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1308 E., 2022/1761 K.

DAVA TARİHİ : 01.06.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 22. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/415 E., 2022/483 K.

Taraflar arasındaki iştirak nafakasının azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.04.2018 tarihli ve 2018/139 Esas, 2018/151 Karar sayılı kararı ile boşandığı, mahkemenin ortak çocuk yararına aylık 10.000,000 TL, çocuğun bakıcısı için ise 1.100,00 ABD doları ödenmesine hükmettiğini, pandeminin olumsuz şartlarından, davacının çalıştığı ve alacaklısı olduğu kişi ve kurumları da etkilediğini, yeni bir iş imkanı elde etmesinin imkansız hale geldiğini, davacının hali hazırda işsiz olduğunu, yeniden evlendiğini, imkansızlıklar nedeniyle davacının nafaka ödemelerini aksatmaya başladığını ve son zamanlarda fahiş nafakayı ödeyemez hale geldiğini, davalının son derece lüks yeni bir ev satın aldığını yeni bir evlilik yaptığını, yeni bir işletme satın aldığını ve ticari faaliyetlerine devam ettiğini, bakıcının davalı tarafından işten çıkarıldığını, tarafların sosyo-ekonomik durumlarında davacı aleyhine ve davalı lehine meydana gelen değişmeler ve ortak çocuğun bakıcıya ihtiyaç duymaması nedeniyle 1.100,00 ABD doları bakıcı giderini ödemekle yükümlü olmadığının tespitine, yasal artışlarla 12.100,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının 2.100,00 TL'ye düşürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; ortak çocuğun ihtiyaçlarının yaşı büyüdükçe arttığını, ortak çocuğun özel bir eğitim kurumunda okuduğunu, davalının çalışması nedeniyle ortak çocuğun bakıcı masrafının ortadan kalktığı iddiasının doğru olmadığını, bakıcının işten çıkarılması gerekçesinin davacı tarafından nafakaların ödenmemesi olduğunu, davacının oldukça lüks bir yaşam sürdüğünü ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dinlenen tanık beyanlarından davacının NATO ile olan eser sözleşmelerine ilişkin faaliyetlerinin sonlanması karşında sair işletmecilik faaliyetlerine devam ettiği, dosyaya sunulu görsellerden hali refah içinde olduğu, davalının ise üniversite yemekhanesine yemek yapım işletmeciliği yaptığı, küresel salgın sebebiyle toplu yemekhanelerin ülkemizde tedbiren kullanıma ara verildiği, davalının iflas ettiği, çocuk yararına mevcut nafakanın azaltılmasının hakkaniyete aykırı olacağından bahisle davacının davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; davacının ekonomik kriz ve pandemi sebebiyle Amerika'ya göç ettiğini, işsiz olduğunu, yeni bir düzen kuramadığını, ortak çocuğunun bakıcıya ihtiyacının kalmadığını, olmayan bir bakıcı için davacıdan ödeme talep edildiğini, mahkemece tarafların mali ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma yapılmadan sadece tanık beyanları ile karar verildiğini, dolar kurunda yaşanan artış da dikkate alındığında Türkiye şartlarında gerek nafaka ve gerekse bakıcı ücretinin fazla olduğunun açık olduğunu, bir bakıcı için ödenmesi gereken ücrete dair araştırma yapılmadığını, davalının tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, davalının ortak çocuk için davacı tarafından kendisine bırakılan Beysu konaklarındaki evi de sattığını, davalı tanığı ...'ün işbu davada davacının Suudi Arabistan'da restoran işlettiğini söylediğini, ancak ... 30. Aile Mahkemesinin 2021/1093 Esas sayılı dava dosyasında davacının ne iş yaptığını bilmediğini beyan ettiğini, dosyaya sunulan sosyal medya fotoğraflarının önceki yıllara ait olduğunu, ayrıca istinaf dilekçesi ekinde sunulan davalıya ait sosyal medya görüntüleriyle de davalının iflas etmediğinin, son derece lüks bir yaşantısının olduğunun açık olduğunu, davalının şirketinin iflas edip etmediğinin Ticaret Sicili Müdürlüğünden sorulmadığını, ortak çocuğun somut ve gerçek ihtiyaçlarının araştırılmadığını, nafakanın cezalandırma aracı olmaması gerektiğini belirterek iştirak nafakasının azaltılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortak çocuk ...'nin 2014 doğumlu olduğu, ortak çocuğun bakıcısının ücreti ödenmediği için işten çıkarıldığı, davalının çalıştığı ve ortak çocuğun yaşı da gözetildiğinde ortak çocuğun bakıcıya ihtiyacının bulunduğu, ortak çocuğun özel okula gittiği, devam ettiği kursların bulunduğu, dosyada mevcut tanık beyanları, tarafların mali ve sosyal durumlarına ilişkin yapılan araştırmalar ile diğer bilgi ve belgeler de dikkate alındığında anlaşmalı boşanma davasında kararlaştırılan hususların yeniden uyarlanmasını ya da nafakanın azaltılmasını gerektirecek koşulların oluşmadığı, davacı tarafından iş bu davadan sonra açılan velâyetin değiştirilmesi, aksi halde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının ... 30. Aile Mahkemesinin 2021/693 Esas sayılı davasında derdest olduğu, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları da dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince verilen kararın isabetli olduğu yönünde yapılan değerlendirme ile usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davacının istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla, iştirak nafakasının düşürülmek üzerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ortak çocuk yararına ödenen iştirak nafakasının, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile günün şartlarına göre azaltılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 182 nci maddesinin ikinci fıkrası, 329 uncu maddesinin birinci fıkrası, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.