"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/290 E., 2022/1812 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/720 E., 2019/715 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince taraf vekilleri tarafından açılan her iki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkiline ilgisiz davranıp bağırıp çağırdığını, cinsel obje olarak gördüğünü, cinsellik dışında eşine yakınlaşmadığını, normal olmayan fantezi taleplerinde bulunduğunu, insanlarla görüşmemesi hususunda baskı yaptığını, eşine ve ailesine hakaretler ettiğini, sosyal medya kullanmasını gördüğünde namussuz kadınsın deyip hakaret ve sinkaflı küfür ettiğini, eşinin dış görünüşü itibariyle rencide edici söylemlerde bulunduğunu, ailesi dışında telefonla görüşmeyi engellemeye çalıştığını, regl dönemlerinde cinsel ilişkiye zorladığını, cinsel şiddet uyguladığını, müvekkilinin baba evine sığındığını belirterek bu nedenle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, aylık 650,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ödenmesine 100.0000,00 TL maddî ve 100.0000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının babasını çağırarak menkullerini, nakit para ve altınlarını alarak evi terk ettiğini, ailesinin eşini doldurduklarını, saatlerce annesi ile telefonda konuştuğunu, uzun süreler annesinde kaldığını, annesinin müvekkiline anne-babasının yanında hakaret ettiğini, beddualarda bulunduğunu, baldızı Nurten'in sürekli telefonda evliliği bitirmesi konusunda etkilediğini, kadının kasık ve cinsel organındaki rahatsızlığı nedeniyle verilen ilaçları kullanmadığını, kadınlık görevlerini yerine getirmediğini, evi terk ettikten 9 gün sonra dava açtığını, belirterek bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 100.0000,00 TL maddî ve 50.0000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, taraflar arasında yaşandığı söylenen ters ilişki olayından sonra taraflar arasında barışma olduğu, taraf beyanları, tanıkların beyanları ile birlikte tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların birbirlerinin kusurluluğunu ispat edemediği, duyuma ve aktarıma dayalı beyanda bulunan tanıkların tarafların evliliğine, boşanmaya neden olan olaylara ilişkin bilgiye görgüye dayalı beyanları olmadığı anlaşıldığından tarafların ayrı ayrı davalarına temel teşkil eden vakıaları ispat edemediği anlaşılmakla taraf vekillerinin açtığı asıl ve karşı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle;erkeğin, rencide edici davranışlarının olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kendi davasının reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının evi terkettiğini, karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kendi davasının reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin, rencide edici davranışlarının olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kendi davasının reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının evi terk ettiğini, karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kendi davasının reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tarafların boşanma davalarının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, tarafların karşılıklı iddia ettikleri kusurlu davranışları ispat edip edemedikleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.