Logo

2. Hukuk Dairesi2023/149 E. 2023/2923 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma, tedbir nafakası ve velayet hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, usul ve yasaya uygun bulunan ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/195 E., 2022/947 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nusaybin Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/236 E., 2021/730 K.

Taraflar arasındaki asıl boşanma ve karşı bağımsız tedbir nafakası ile geçici velâyet davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuğun geçici velâyetinin babasına verilmesine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre karşı tedbir nafakası davasında kabulüne karar verilen yıllık nafaka miktarı 12.000,00 TL ve temyize konu edilen toplam miktar 12.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.090,00 TL'nin TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin tedbir nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin, geçici hukuki korumalar hakkında verdikleri kararları (geçici velâyet düzenlemesi gibi) , 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca temyiz edilemez.

Bu durumda, taraf vekillerinin karşı davaya yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Taraf vekillerinin reddedilen yön dışında gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının birlik görevlerini ihmal ettiğini, özel meselelerini sürekli kendi ailesine anlattığını, ailesinin birliğe müdahalesine sessiz kaldığını, aşırı kıskanç olup müvekkilini kısıtladığını, sinirlendiğinde ev eşyalarına zarar verdiğini, müvekkiline hakaret ettiğini, yaşanan her tartışmada müvekkiline saldırdığını, ortak çocuğu darp ettiğini, müvekkilinin çocuğu görmesini engellediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, kocanın kadına fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını ileri sürerek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 197 inci maddesi gereğince çocuk ve müvekkili yararına ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir nafakasına, boşanma davasının kabulü halinde ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, davacı yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 197 maddesi gereğince kadın yararına 1.000,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuğun geçici velâyetinin babasına verilmesine, çocuk ile annesi arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına 23.10.2019 tarihli duruşmada hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminata hükmedilmemesi, iki dava yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili, çocuğun geçici velâyetinin annesine verilmesi gerektiğini, nafaka miktarının az olduğunu, müvekkili yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminata hükmedilmemesi, velâyet ve nafaka miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, maddî ve manevî tazminat talebinin boşanma davasının ferisi olduğu, boşanma davasının reddine karar verildiği için bu taleplerle ilgili hüküm kurulmamasının yerinde olduğu, boşanma davasının devamı süresince, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi nazara alındığında, çalışmayan ve herhangi bir geliri bulunmayan kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen tedbir nafakası miktarı usul ve yasaya uygun olduğu, dosya içerisine alınan sosyal inceleme raporu, çocuğun idrak çağında olup baba ile yaşamak istemesi nazara alınarak çocuğun baba yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde delil de bulunmadığı gözetilerek velâyetin tedbiren babaya verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurularının ayrı ayrı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; iki dava yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; çocuğun geçici velâyetinin annesine verilmesi gerektiğini, nafaka miktarının az olduğunu, müvekkili yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminata hükmedilmemesi, velâyet ve nafaka miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, boşanma, karşı dava ise bağımsız tedbir nafakası ve geçici velâyet davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 166 ncı, 197 nci, 182 nci, 327 nci, 328 nci, 329 uncu, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Taraf vekillerinin karşı davaya yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.