Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1501 E. 2023/4542 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, eşinin darbe girişimine katılması ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alması nedeniyle kadının manevi tazminat talebinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kişilik haklarına saldırı niteliğindeki eylemler sebebiyle manevi tazminat talep edilebileceği gözetilerek, kocanın darbe girişimine katılması ve aldığı ceza nedeniyle kadının toplum içinde rencide olduğu ve kişilik haklarının zedelendiği gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2106 E., 2022/1435 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/796 E., 2019/1066 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın ve davalı erkek vasisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin 15.07.2016 tarihindeki FETÖ darbe girişimi nedeniyle tutuklandığını ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırıldığını, kadının lojmandan çıkarıldığını, erkeğin eylemi nedeniyle iş ve sosyal çevresi tarafından kadına mesafeli davranıldığını, erkek ve ailesinin tutukluluk ve yargılama sürecinde kadına maddi ve manevi destek olmadığını, kadının yıprandığını ve evlilikten beklenen bir yararı kalmadığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve ...'te bulunan ve erkek üzerine kayıtlı olan taşınmazın değerinin 1/2'sinin kadına ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; erkek hakkında kesinleşmiş mahkumiyet bulunmadığını, kesinleşmemiş bir hükmün boşanmaya gerekçe olamayacağını, kadının aile baskısı ile boşanmak istediğini, kadının eşini cezaevinde ziyaret ettiğini ve eşine onu sevdiğini söylediğini iddia ederek; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda 15.07.2016 tarihindeki FETÖ darbe girişimi nedeniyle tutuklanan ve Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2017/120 Esas, 2018/45 Karar sayılı kararı ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen erkeğin kusurlu olduğu, kadının yüz kızartıcı bu suça ve uzun süredir yaşanan tutukluluk durumuna katlanmasının beklenemeyeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve yargılama giderlerinin davacı kadın üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının maddî ve manevî tazminat talebi hakkında hüküm kurulmamasının ve kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna uygun olmadığını belirterek; tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmaması ve kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesi ve delil listesinde yer alan bazı delillerin toplanmadan karar verildiğini, davalının açıkça muvafakat etmemesine rağmen Mahkemece bazı tanıklarının dinlenilmesinden vazgeçildiğini, erkeğe yüklenen kusurun boşanma sebebi olamayacağını, henüz kesinleşmemiş olan ceza mahkemesi kararının kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağını, kadının eşini cezaevinde ziyaret ettiğini, erkeğin OYAK'taki birikimini ondan vekâlet alarak çekip kullandığını, evliliği erkek cezaevinde iken de devam ettirme iradesi gösterdiğini ve evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmadığını belirterek; tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurlu davranışın gerçekleştiği, davanın esasına etkili olmayan bazı delillerin toplanmamasının ve son duruşmada yargılama gideri talebi olmadığını beyan eden kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna uygun olduğu, kadın en son duruşmada maddi bir talebi olmadığını beyan etmişse de bu beyanın açık olarak maddî ve manevî tazminat talebinden feragat ettiği anlamına gelmediği ve bu nedenle kadının tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmamasının doğru olmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen kadın eş yararına maddî tazminata hükmedilmesi ve erkeğe yüklenen kusurlu davranışın kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmemesi nedeniyle kadının manevî tazminat talebinin reddinin gerektiği gerekçesi ile; kadının tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmamasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminata ve kadının manevî tazminat talebinin reddine ve kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın ve davalı erkek vasisi tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi sebebiyle manevî tazminat talebinin kabul edilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; reddedilen manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı erkek vasisi temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar etmiş ve kadının duruşmada maddi bir talebi olmadığını bildirmesine karşın kadın yararına maddî tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını ve kararın bu nedenlerle usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak davanın ve kadının maddî tazminat talebinin kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı ve miktarları ile kadın yararına manevî tazminata hükmedilme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı erkeğin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Somut uyuşmazlıkta; davalı erkek 15.07.2016 tarihindeki FETÖ darbe girişimindeki fiilleri sebebiyle İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2017/120 Esas, 2018/45 Karar sayılı kararı ile "cebir ve şiddet kullanarak Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiği" gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası cezalandırılmış ve karar 17.02.2020 tarihinde kesinleşmiştir. 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat isteyebileceği düzenlenmiştir. Davalı erkeğin küçük düşürücü suç işleme eylemi nedeniyle kadının toplumda ve iş hayatında dışlanarak rencide olmasına sebebiyet verdiği ve bu eylemin kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla, kadın lehine 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki şartlar oluşmuş olup kadının manevî tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı kadının temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının reddedilen manevî tazminat talebi yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı erkek vasisinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.