Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1503 E. 2023/4736 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, erkeğin de boşanma davasının kabul edilip edilmemesi, yargılama giderlerinin paylaştırılması ve kadına hükmedilen maddi manevi tazminat miktarının yeterliliği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının eşe hakaretten kaynaklanan kusurunun ispatlanamaması, erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olması, kadının davasındaki boşanma hükmünün kesinleşmiş olması ve hükmedilen tazminat miktarının hakkaniyete uygun olmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının kusur belirleme, erkeğin davasının kabulü, yargılama giderleri ve tazminat miktarı yönlerinden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2453 E., 2022/1685 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/939 E., 2020/280 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve kadının ziynet alacağı davasının tefrik edilmesine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının eve maddî katkı sunmadığını, kıskanç olduğunu, erkeği sadakatsizlikle itham ettiğini, ölüm ile tehdit ettiğini, erkeğe ve onun çevresine saygısızca davrandığını, evlenmeden önce operasyon geçirdiğini ve çocuğunun olamayacağını erkekten gizlediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu, eşine hakaret edip aşağıladığını, sadakatsiz davranışları nedeniyle çıkan tartışmada cebinden bir anda çakı çıkardığını ve kadını boğmaya çalıştığını, erkeğin hastanedeki görevini kötüye kullanarak kadının kişisel bilgilerine ulaştığını, kadının geçirdiği operasyonun çocuk doğurmasına engel teşkil etmediğini ve düğünde takılan ziynet eşyalarının bozdurularak erkeğin banka borcunun kapatıldığını iddia ederek; erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet alacağının ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda evlilik öncesi ilişkisi olduğu D. isimli kadın ile evlilik sonrasında da mesajlaşmaya ve görüşmeye devam ederek sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan, eşine bıçak çeken, fiziksel şiddet uygulayan ve kadının hastane kayıtlarını izinsiz olarak çalıştığı hastaneden temin eden erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düştüğünün ispatlanamadığı gerekçesi ile; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet alacağı davasının tefrik edilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, erkeğin kusurlu bir davranışı bulunmadığını ve kadının davasının ve tazminat taleplerinin kabulü ile erkeğin davasının reddinin doğru olmadığını belirterek; her iki dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışlarının, sadakatsizliğinin telefon kayıtları ve tanık beyanları ile ispatlandığını ve kusur durumu dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının az olduğunu belirterek; tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurlu davranışlar yanında, tanık ...'in beyanı ile ispatlandığı üzere kadının da erkeğe hakaret etmesi sebebiyle az da olsa kusurlu olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanması sebebiyle erkeğin davasının reddedilmesinin ve kadın tarafından talep edilmemesine rağmen kadın yararına hükmedilen tazminatlara yasal faiz yürütülmesinin usul ve kanuna uygun olmadığı, tarafların sosyo-ekonomik durumları ve kusur derecesi dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarının az olduğu ve sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; erkeğin reddedilen boşanma davasına, kusur belirlemesine, tazminatlara yasal faize hükmedilmesine ve kadının maddî tazminatın miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kusur belirlemesine ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin davasında erkek yararına 9.200,00 TL vekâlet ücretine ve kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata ve tarafların sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin ağır kusurlu kabul edilerek kadın yararına tazminatlara hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının az da olsa kusurlu bir davranışı bulunmadığını, kadına kusur olarak yüklenen "hakaret" vakıasına dair tanık beyanının soyut olduğunu, kadına kusur yüklenip erkeğin davasının da kabul edilmesinin ve kadın aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının az olduğunu ve kararın bu nedenlerle usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin davasında aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının davasındaki boşanma hükmü erkek tarafından bu yönden temyize başvurulmamak suretiyle kesinleşmiş olmakla, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin davasının da kabul edilmesinin ve erkeğin davasında yargılama giderlerinin kadına yükletilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşulları var ise hükmedilen tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ve 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, ... erkek vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a.Somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesince kadının da eşine hakaret etmesi nedeniyle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda az da olsa kusurlu bulunduğu gerekçesiyle erkeğin davasının da kabulüne karar verilmiş ise de kadının eşine hakaret ettiğine ilişkin tanık ...'in beyanı soyut nitelikte olup bu konuda kadına kusur yüklenmesi doğru olmamıştır. Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet verilen olaylarda erkek tamamen kusurlu olup kadının boşanmaya sebebiyet veren kusurlu bir davranışı ispatlanamamıştır. Hal böyle iken erkeğin boşanma davasının reddi gerektiği halde kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki, kadının davasında verilen boşanma hükmü erkek tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiş böylece ... erkeğin boşanma davası konusuz kalmıştır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve haklılık durumuna göre kadın yararına yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

b.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, erkeğin davasındaki yargılama giderleri ve kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

2.... erkeğin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden ...'ya iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.