"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/119 E., 2022/1905 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/313 E., 2021/797 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde; davalının baba ve koca olarak görevlerini yapmamakta olduğunu, zamanla evlilik ve çocukla ilgili tüm maddî ve manevî yük davacı üzerine bırakarak adeta bekar bir adam gibi yaşadığını, taraflar evlendikten sonra 2- 2,5 yıl kirada oturduklarını, bu süre içinde davalının çalışmadığını, çalıştığı zamanlarda da kısa sürede işten çıkardıkları için evin kirası ve diğer giderlerinin davacının düğün takıları ile ödenmiş olduğunu, davalının çocuğun ve davacının hiçbir masrafına katılmamış olduğunu, davalının çalıştığı işlerde kısa süre sonra çıkarıldığını, davalının gemi kaptanı olduğunu, üstlerine itaatsizlik vs. sebeplerle işten çıkarıldığını, yaklaşık 6-7 yıldan bugüne düzenli çalışmamakta olduğunu, davalının 1. Sınıf kaptan olmak istediğini, bunun için kurs, sınav vs.. masrafı adıyla akraba ve arkadaşlardan geri ödemesi mümkün olmayan borç para aldığını, bugüne kadar herhangi bir kurs ya da sınava gitmediğini, davalının nereden daha fazla borcu çıkacağını, kimden ne kadar aldığını kime nasıl ve ne kadar ödeme yaptığını bilmediğini ve davalıya hiç güveninin kalmadığını, davacıya hakaret ve aşağılayan sözler söyleyerek psikolojik şiddet uygulamış olduğunu, arkadaş ve akrabaların yanında alenen, sen ne okudun, bir bilgin yok, cahilsin, hastalıklısın vs. sözler ile aşağıladığını, ortak çocuğuna sert davranarak psikolojik şiddet uyguladığını, çocuğa bağırıp hakaret ettiğini, en son davalının telefonundan bir kadın ile görüştüğüne dair mesaj ve fotoğraflar bulduğunu, kadının kim olduğu ve ilişkilerinin ne zaman başladığını sorduğunda ise yine evde büyük kavga çıktığını, davalı ile daha fazla aynı çatı altında yaşamak istemediği için boşanma kararını açıkça bildirdiğini, davalının kavga sonrası evden ayrıldığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına, kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, ortak çocukiçin aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı erkek dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
2.Davalı erkek tahkikat aşamasındaki beyan dilekçesinde, taraflara eşit olarak paylaşımı yapılması gereken evin mülkiyetinin yarısında müvekkilinin hakkı olduğu gözetilerek bu evin değerlenmesinin yapılarak değerinin %50'sinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, toplanan bu deliller doğrultusunda davalının düzenli iş ve gelirinin olmaması, davalının davacıya salak, gerizekalı gibi hakaretler etmesi, eşine sözlü şiddet uygulaması, ortak çocuğa baskıcı davranması, kırıcı sözler söylemesi sebebi ile davalı tam kusurlu kabul edilerek davacının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile ortak çocukarasında kişisel ilişki tesisine, 8.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, ortak çocuklehine aylık 350,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine aylık 350,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, Mahkeme huzurunda dinlenen tanıkların müvekkiline karşı gerçek dışı iftira ve isnatlarda bulunduklarını, bu nedenle tanık ifadelerini kabul etmediklerini, tanıkların ikisinin davacının kız kardeşi, diğerinin de kızkardeşinin eşi olduğu için hep taraflı ifadeler verdiklerini, müvekkilinin çalıştığı iş kolunun şahsına münhasır bir iş olup, yılın on iki ayı full olarak çalışılmayan, senede dört beş ay çalışılıp diğer aylarda çalışılmayan bir iş olup, maaşını da dolar olarak aylık ortalama 3.000,00 TL civarında bir maaş alarak evine getirdiğini, müvekkilinin kusurlu bir eyleminin bulunmadığını, tarafların evlilik birliği içerisinde yapılan ve taraflara eşit olarak paylaşımı yapılması gereken evin mülkiyetinin yarısında müvekkilinin hakkı olduğu gözetilerek bu evin değerlenmesinin yapılarak değerinin %50'sinin müvekkiline ödenmesine dair talepleri ile müvekkilinin çalıştığı işyerinden maaş ve çalışma durumunu sorulmasına dair taleplerinin yok sayılarak hukuka ve hakkaniyete aykırı bir karar verildiğini, bu nedenlerle eksik inceleme ile hukuka aykırı olarak karar verildiğini belirterek; eksik inceleme kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının, davacı kadının babasının verdiği arsa üzerine yapılan ev sebebiyle alacak talebi yönünden usulünce açılmış bir dava ve bu konuda verilmiş bir karar bulunmadığından, istinaf dilekçesindeki talep yönünden esasa ilişkin değerlendirme yapılamayacağı belirtilerek; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, temyiz başvuru dilekçesinde, tanık ifadelerini kabul etmediklerini, tanıkların ikisinin davacının kız kardeşi, diğerinin de kızkardeşinin eşi olduğu için hep taraflı ifadeler verdiklerini, müvekkilinin kusurlu bir eyleminin bulunmadığını, tarafların evlilik birliği içerisinde yapılan ve taraflara eşit olarak paylaşımı yapılması gereken evin mülkiyetinin yarısında müvekkilinin hakkı olduğu gözetilerek bu evin değerlenmesinin yapılarak değerinin %50'sinin müvekkiline ödenmesine dair talepleri ile müvekkilinin çalıştığı işyerinden maaş ve çalışma durumunu sorulmasına dair taleplerinin yok sayılarak hukuka ve hakkaniyete aykırı bir karar verildiğini, bu nedenlerle eksik inceleme ile hukuka aykırı olarak karar verildiğini belirterek; eksik inceleme, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında taraflar arasında geçimsizlik bulunup bulunmadığı, var ise geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, davacı kadının tazminat ve nafaka taleplerinin kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın lehine tazminata ve nafakaya hükmedilmesi koşulları var ise hükmedilen miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi,175 inci, 182 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.