Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1508 E. 2023/4735 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasına bağlı olarak ortak çocukların velayetinin hangi tarafa verileceği ve velayete bağlı olarak iştirak nafakası talep edilip edilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, çocukların üstün yararını gözeterek babalarında kalmalarını uygun bulması, bu karara dayanak teşkil eden uzman raporu ve çocuğun beyanını dikkate alması, ayrıca velâyetin babaya verilmesi sebebiyle annenin iştirak nafakası talebinin reddinin hukuka uygun olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2196 E., 2022/1671 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/334 E., 2019/815 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ziynet alacağı davasının reddine, boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını, erkeğin düzenli çalışmadığını, evine, eşine ve çocuklarına ilgisiz olduğunu, eşi evden ayrılacağı zaman kadının ortak çocuk ...'i yanına almasına izin vermediğini, annenin ...'ü de okulu olduğundan düzeni bozulmasın diye almadığını ve kadına düğünde takılan takıları bozdurup harcadığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ve kadının ortak çocuklarla ilgilenmediğini iddia ederek; davanın reddine karar verilmesini etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda evlilik süresi boyunca düzenli bir işi olmayan, borç yapıp ödemeyen, iş beğenmeyen, sorumsuz olan, bağımsız konut temin etmeyen, eşini herkesin önünde ''sen sus '' diyerek azarlayıp ''bana kadınlık yapacaksa kalsın'' diyen, ailesi ile birlikte ''daha iyisini bulalım'' diyerek hakaret eden, ailelerin yanında "karılık yapacaksa kalsın" diyerek baskı yapan ve "bu iş bitti" diyerek eşinin eve gelmesini istemeyen erkeğin tam kusurlu olduğu, her ne kadar İstanbul 9. Aile Mahkemesi'nin 2018/163 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile ortak çocuk ... 'ın geçici velâyeti babaya verilmiş ise de, kararın işbu dava için kesin hüküm teşkil etmediği, uzman raporunda çocukların baba evinde ayrı bir odalarının bulunmadığının, ...'in annesi ile yaşamak istediğinin, çocuğun anneden ayrı kalması nedeniyle psikolojik sorun yaşadığının, ...'ün ise annesinin dersleri noktasında zorladığı için babasını tercih ettiğinin sonuç olarak çocukların baba yanında kaldıkları ortamın menfaatlerini tehlikeye düşürebilecek nitelikte olduğunun ve psikolojik ve sosyal gelişimleri açısından kardeşlerin ayrılmamaları gerektiğinin belirtildiği, uzman raporundaki görüş doğrultusunda ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı; gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ... 'ın velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ... için aylık 250,00 TL ve ... için aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, yargılama sürecinde çocukların baba yanında kaldıklarını, kurulu bir düzenlerinin olduğunu, geçici velâyete dair davada da annenin talebiyle ... 'ın velâyetinin babaya verildiğini, annenin çocuklara bakabileceği uygun koşullarının olmadığını, ... 'nın yaşının küçük olması nedeniyle duygusal olarak anneyi istediğini, baba işte iken babanın ailesinin çocuklarla ilgilendiğini belirterek; kusur belirlemesi, tazminatlar, velâyet ve nafakalar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocukların tarafların ayrı yaşamaya başlamalarından sonra baba yanında kaldıkları, anne ile de hafta sonları görüşebildikleri, çocuklardan idrak çağında bulunan 2009 doğumlu ... 'ın baba yanında okula devam ettiği, alıştığı ve güvendiği baba ile kalmaya devam etmeyi istediği, küçüğün bu isteğine üstünlük tanınması gerektiği, düzenlenen uzman raporlarında da babanın velâyet görevini üstlenmesine engel bir durumunun bulunmadığının belirtildiği, kardeşlerin ayrılmasının çocukların gelişimi bakımından uygun olmayacağı, babanın her iki çocuğa da bakabilecek durumda olduğu anlaşılmakla çocukların velâyetinin babaya verilmesi gerekirken anneye verilmesinin hatalı olduğu, İstanbul 9. Aile Mahkemesi'nin velâyet konusundaki kararının tarafların ayrılık hali devamı süresince veya boşanma kararı verilmesine kadar geçerli olduğu ve bu dava yönünden kesin hüküm etkisi bulunmadığı, çocukların velâyeti babaya verilmekle annenin iştirak nafakası talebinin reddinin gerektiği ve sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; istinaf başvurusunun velâyet ve iştirak nafakası yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocuklar ... ve ... 'ın velâyetinin babaya verilmesine, anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, 24.12.2019 tarihinden itibaren ... yararına hükmedilen aylık 250,00 TL ve ... yararına hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar erkekten tahsili ile kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve kadının iştirak nafakası talebinin reddine, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; velâyet konusunda çocuğun beyanına itibar edilmesinin doğru olmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararındaki velâyet gerekçesinin yerinde olduğunu ve kararın bu nedenlerle usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; velâyet ve iştirak nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların ortak çocuklarının velâyetinin hangi ebeveyne verilmesinin çocukların üstün yararına olacağı ve velâyete bağlı olarak kadının iştirak nafakası talebinin reddedilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 182 nci maddesi, 335 inci vd. maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.