Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1518 E. 2024/318 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, eşinin rızası olmadan satılan aile konutu nedeniyle açtığı tapu iptal ve tescil davasında haklı olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının aile konutu şerhi nedeniyle tapu iptali ve tescil talep etmeye hakkı olduğu, ancak taşınmazın üçüncü kişiye ihale edilmesiyle davanın konusuz kaldığı ve davacının tazminat talebinin ise mal rejiminin tasfiyesi niteliğinde olduğu ve evlilik birliği devam ettiği için görülebilirlik şartı bulunmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/463 E., 2022/1584 K.

DAVA TARİHİ : 29.11.2019

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/81 E., 2021/707 K.

Taraflar arasındaki dava aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tazminat olarak tahsili talebine ilişkin olup, yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince terditli olarak açılan davacının ilk talebi olan dava konusu edilen bağımsız bölümün davalı adına kayıtlı olan tapunun kendi adına devir ve tesciline ilişkin talebin aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine, davacının ikinci terditli talebi olan bağımsız bölümün bedelinin kendisine ödenmesine ilişkin talebi mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı olup davacı ... ile davalı ... arasında evlilik birliğinin devam etmesi nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 229 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca görülebilirlik koşulu oluşmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacının aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve davacı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine karar verilmiş, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşi davalı ... adına kayıtlı olup tarafların aile konutu olarak kullandıkları iddia edilen İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, Levent Mahallesi adresinde bulunan ve tapunun 1429 ada, 32/2 pafta, 2 parsel sayısında kayıtlı taşınmazın, davalı ... Akkaya tarafından müvekkilinin haberi ve izni olmaksızın diğer davalı ve kötü niyetli ...'ya 30.11.2018 tarihinde satıldığını, satıldığından 30.09.2019 tarihinde öğrendiğini belirterek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı müvekkili adına tesciline, olmadığı takdirde bedelinin tazminat olarak müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerini kabul etmemekle birlikte davanın usulden reddi gerekmekte olduğunu, taşınmazı devreden ... olduğunu, tapu geri dönecek ise de ...'ya dönmesi gerekmekte olduğunu, bu gayrimenkulün müvekkiline devir edilirken, devir edenin borçları nedeniyle hacizli olduğunu ve devir eden tarafından bankalara ipotek edilmiş olduğunu, gayrimenkul haciz ve ipotekli olarak müvekkile devredilmiş olduğunu, bu ipotek nedeniyle taşınmazın satılmış olduğunu, İstanbul 10. İcra Dairesi 2018/6731 Esas sayılı dosyasından cebri icra yoluyla ihale edilmiş olduğunu, bu dosyanın borçlusu bu gayrimenkulü müvekkilimize devir eden ... olduğunu, bu ihalenin feshi için davacı tarafından İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/98 Esas sayılı dosyasından davacı tarafından açılan davnın red edilmiş olduğunu, davacının kararı istinaf etmiş olduğunu, kararın istinaf aşamasında olduğunu, satıştan elde edilen gelirde davacı ...'nın borçları ödenecek olduğunun, hak düşürücü ve zamanaşımı itirazlarının olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu edilen taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olduğu, davacı tarafın dava konusu edilen İstanbul ili, Beşiktaş İlçesi, Levent Mahallesi adresinde bulunan ve tapunun 1429 ada, 32/2 pafta, 2 parsel sayıda kayıtlı taşınmazın davalı ... Çulha'da olan kaydının iptali ile davacıya devri, mümkün olmadığında bedelinin iadesini talep etmişse de, ilk talep yönünden dosyada mevcut tapu kaydına göre dava konusu taşınmazın maliki olmadığı, malikin davacının eşi olduğu, kendisine ait olmayan bir taşınmazın kendisine aile konutunun muvazaalı devri nedeniyle kendi adına devir ve tescil istemine ilişkin davacının aktif dava ehliyeti olmadığından usulden reddine, davacının ikinci terditli olan talebi ise muvazaalı işlem ile davalı adına ipotek tesis edilen işlem nedeniyle "İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, Levent Mah, 1429 Ada, 2 Parsel A3 Blok, 17 nolu bağımsız bölüm"ün bedelinin kendisine ödenmesine ilişkin talebi ise mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı olup 4721 sayılı Kanun'un 229 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince evlilik birliği içerisinde "bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltma kastıyla yapmış olduğu devirlerden kaynaklı" davalılara yöneltmiş olduğu alacak istemi davacı ... ile davalı ... arasında evlilik birliğinin devam etmesi, taraflar arasında açılmış bulunan bir boşanma davası bulunmaması nedeniyle henüz görülebilirlik koşulu oluşmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, rızası alınmadan aile konutunun satılması nedeniyle müvekkilinin mağduriyetinin olduğunu, Mahkemenin taleplerini ve delillerini yeterince araştırmadan karar verdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davacının dava konusu taşınmazın önceki maliki olmadığı, önceki malikin davacının eşi olan diğer davalı ... olduğu, davacının kendisine ait olmayan bir taşınmazın aile konutunun muvazaalı devri nedeniyle kendi adına devir ve tescil istemine ilişkin davacının aktif dava ehliyeti olmadığından usulden reddine karar verilmiş ise de, davacının 4721 sayılı Kanun'un194 üncü maddesi gereğince aile konutu olan taşınmazın tapu kaydının iptalini isteme hakkının mevcut olduğu, davacının davacı sıfatı, yani aktif husumet ehliyeti bulunduğu, davacının salt dava dilekçesinde tapu kaydının iptali talebinden sonra taşınmazın adına tescilinin yapılmasını istemesinden dolayı davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğu, ayrıca İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2018/6731 Esas sayılı icra dosyasında, dava konusu taşınmazın 11.02.2020 tarihinde İmece İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ihale edildiği, ihalenin feshi için davacı ... Akkaya tarafından İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/287 Esas, 2020/933 Karar sayılı dosyasında açılan dava sonunda davacının davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 21. Hukuk Dairesinin 30.03.2021 tarih ve 2020/2561 Esas, 2020/3225 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 30.12.2020 tarih ve 2021/2383 Esas, 2021/3726 Karar sayılı kararı ile kararın onanmasına karar verildiği, kararın 30.03.2021 tarihinde kesinleştiği, böylelikle ihalenin de 30.03.2021 tarihinde kesinleştiği, dava konusu taşınmazın 3. kişiye ihale edilmesi ile davacının aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil davası yönünden davanın konusunun kalmadığı, bu nedenle davacının buna yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil davası yönünden kaldırılmasına, davacının aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil davası yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, 6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesi gereğince davacının dava açmakta haklı olduğundan, yargılama giderlerinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar vermek gerektiği, davacının terditli olarak ayrıca taşınmaz bedelinin tazminat olarak ödenmesini talep ettiği, davalı ... Akkaya, davacının eşi olup, davalı eşi yönünden bu talebi, mal rejiminin tasfiyesi talebinden kaynaklandığından ve taraflar halen evli olduğundan, taraflar arasında görülmekte olan ya da kesinleşen bir boşanma davası bulunmadığından, İlk Derece Mahkemesince davanın görülebilirlik şartı oluşmadığından usulden reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil davası yönünden kaldırılmasına, davacının aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine karar verilmiş, davacının sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Çulha vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... Çulha vekili temyiz dilekçesinde; davacının dava konusu taşınmazı kendi adına kayıt ve tescilini talep ettiğini, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava açmakta haksız olduğunu, yazılı şeklide karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığının açık olduğunu, davanın açılması nedeniyle davalının kusurunun olmadığını, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden sorumlu tutulmasının doğru olmadığını, İlk Derece Mahkemesinin kararının doğru olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının aile konutu nedeniyle açtığı tapu iptali ve tescili davasında haklılığını ispatlayıp ispatlamadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.