Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1532 E. 2024/2592 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan davada, katılma alacağına uygulanacak faizin başlangıç tarihi, mal rejiminin tasfiyesinde ayın istenip istenemeyeceği ve intifa hakkının terkini davasında verilen tefrik kararının doğru olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz edenin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/378 E., 2022/2515 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2014/1058 E., 2020/261 K.

Taraflar arasındaki asıl davada katılma alacağı ve intifa hakkının terkini davası, karşı davada katılma alacağı ile tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince intifa hakkının terkini davasının tefrikine, kadının katılma alacağı davasının reddine, erkeğin katılma alacağı davasının kabulüne, tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, müvekkilinin Muğla ili, ... ilçesi, ... Köyü, 13 parselde kayıtlı zemin kat 3 nolu dubleks meskenin 1/2 hissesini 19.08.2014 tarihinde bedelini ödeyerek satın aldığını, diğer 1/2 hissesini de 12.05.2006 tarihinde davalı-karşı davacıdan bedelini ödeyerek satın aldığını, taşınmazın tamamının müvekkili tarafından ödendiğini, davalı-karşı davacının bu taşınmazın edinilmesinde herhangi bir katkısı olmadığını, taşınmazın tamamının müvekkili tarafından edinildikten sonra müvekkilinin ilgili taşınmaz üzerinde davalı-karşı davacıya 15.05.2006 tarihinde hiçbir bedel almaksızın intifa hakkı tesis ettiğini, müvekkilinin hataya düşerek intifa hakkı tesis ettiğini, müvekkilinin ilgili taşınmaza ve taşınmazın tadilatına yönelik olarak faydalı, zorunlu ve değer artırıcı birçok masraf yaptığını, ayrıca söz konusu taşınmazın tüm aidatlarını da müvekkilinin ödediğini, davalı-karşı davacı lehine tesis edilmiş intifa hakkının iptaline yönelik taleplerinin kabul edilmemesi halinde müvekkilince ilgili taşınmaz için yapılan masrafların bedelinin de tasfiyede esas alınarak varsa katkı payından mahsup edilmesini talep ettiklerini, ayrıca davalı-karşı davacı adına kayıtlı olan ve davalı-karşı davacı tarafından işletilen ... isimli iş yerinde gözlük ve lens imalatı ve satışı yapılmakta olduğunu, bu iş yerinin tarafların evlilik birliği içinde kurulduğunu, makinalarının alındığını, müvekkilinin çalışmasıyla katkısı olduğunu, söz konusu iş yerinin evlilik birliği içinde kurulduğundan bu iş yerine ilişkin işletme bedeli ve iş yerindeki tüm makinaların edinilmiş mal olduğunu müvekkilinin ilgili iş yerinin işletme bedeli ve makinaların toplam bedeli üzerinde katılma alacağı bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin çeşitli bankalardan defaten krediler çekerek davalının işine yatırım yaptığını, müvekkilinin 2009 tarihinde davalı-karşı davacıya vermek için 18.000,00 TL kredi çektiğini, ayrıca müvekkilinin davalı-karşı davacının hesabına 4.000,00 TL para gönderdiğini söz konusu bedellerin de katkı payı alacağı ve tasfiyesinde dikkate alınması gerektiğini belirterek müvekkiline ait olan Muğla ili, ... ilçesi, ... Köyü, 13 parselde kayıtlı zemin kat 3 nolu dubleks mesken niteliğindeki taşınmaz üzerindeki intifa hakkının hata sonucu tesis edilmiş olduğundan ve ifa imkansızlığı söz konusu olduğundan intifa şerhinin kaldırılmasını, müvekkilinin ilgili taşınmaz üzerinde yaptığı faydalı ve zorunlu masraflar ile iş yeri için çekmiş olduğu krediler ve davalı adına kayıtlı bulunan ve de davalı-karşı davacı tarafından işletilen ... isimli iş yerinin işletme bedeli, demirbaşları ve iş yerinin gelirlerindeki katılma alacağının hesap edilerek ve varsa başka mallarındaki katılma alacağının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL katılma alacağının edinme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı-karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı- karşı davalı kadın vekili 06.02.2020 tarihli duruşmada; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmaz üzerindeki intifanın terkinini ve davalı-karşı davacı adına kayıtlı işletmeden katılma alacağı talep ettiklerini, harcı her iki talep bakımından yatırdıklarını, tapu senedinde belirtilen taşınmaz bedelinin 5.000,00 TL olduğunu, ayrıca müvekkilinin erkeğe vermiş olduğu ve geri ödenmeyen borç ve işletmeden kaynaklanan katılma alacağını talep ettiklerini beyan etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; intifa hakkının terkini talebinin süresinde olmadığından reddi gerektiğini, kadının masraf yapmışsa kendi üzerine kayıtlı olan konuta yapmış olduğunu, bir insanın tapulu malına yaptığı masrafı başkasından isteyemeyeceğini, ... adlı iş yerinden pay istemesinin haksız olduğunu, bu müesseseyi kendisinin kurduğunu, o zaman 743 sayılı Kanun'un yürürlükte olduğunu ve mal ayrılığı rejiminin cari olduğunu, 4721 sayılı Kanun döneminde bazen iş yerine uğramasının hesabına borç yazmasını ortalama insafa havale ettiğini, memur olarak çalışmakta olan kadının bu iddialarının ciddi olamayacağını, 2009 yılında kredi çekilerek tarafına verildiğinin doğru olduğunu ancak taksitlerin kendisi tarafından ödendiğini, kadının hiçbir katkı payı alacağı bulunmadığını beyan ederek kadının davasının reddine, karşı dava yönünden ise; kadının üzerine kayıtlı taşınmazın bedelinin tamamı erkek tarafından ödendiğinden yasal mal rejiminin tasfiyesi bağlamında 1/2 hissesinin iptaliyle adına tescili gerektiğini, bu talep kabul edilmezse bugünkü rayiç değerinin yarısının tarafına ödenmesine karar verilmesini, aşağıda belirttiği alacakların da katkı payı alacağı/ katılma alacağı olarak yine tarafına ödenmesi gerektiğini; "2.1- Hyundai Elantra marka 2003 model ... plakalı oto benim kefilliğimle kendisinin üzerine alınmış, kredi taksitleri Garanti Bankası ... şubesi vasıtasıyla tarafımdan ödenmiştir. (Araç her ne kadar yakınlarından birine satılmış gibi görünüyorsa da kendisi tarafından kullanılmaktadır.) 2.2- Aynı otonun tüm sigorta poliçeleri, yakıt ve servis giderleri, tarafımdan ödenmiştir. 2.3- Ev kiraları, evin tüm giderleri, sigorta poliçeleri tarafımdan ödenmiştir. 2.4- ...'ün kredi kartı borçları tarafımdan ödenmiştir. 2.5- 2006'da Bağ-Kur'dan emekli olmam üzerine; emekli maaşlarını almam için verilen banka kartı ... tarafından kullanılmıştır (2009 yılı Nisan ayına kadar). 2.6- Oturduğu .... (yazlık) deki tüm beyaz eşya, klima ve mobilyalar ile diğer eşyalar benim kredi kartım ile ödenmiş, tadilatlar tarafımdan yaptırılarak bedeli ödenmiş, aidatlar da tarafımdan ödenmiştir. 2.7- Kızı ...'nın evlilik masrafları (altın, mobilya vs.) ile 2000- 2013 yılları arasında oturdukları ... Sitesindeki masraflar benim kredi kartım ile ödenmiştir. 2.8- Bakımını üstlendiği yeğeni ...'ün Balkanlar Kolejindeki ilk ve orta öğretim masrafları büyük ölçüde tarafımdan ödenmiştir. 2.9- İş Bankası Şenesenevler Şubesindeki Amerikan Doları hesabımdan 15.000 (on beş bin) Dolar çekmiştir." şeklinde belirterek, davacı-davalının davasının reddini, karşı davasının kabulü ile,... adına kayıtlı, Muğla, ..., ... Köyü, 13 parselde kain, 2/74 arsa paylı zemin kat 30 nolu dubleks meskenin1/2 hissesinin iptaliyle adına tesciline; olmazsa; hesap/tespit ettirilecek bugünkü rayiç değerinin yarısının davacı-karşı davalıdan alınarak tarafına ödenmesine (Tapu değeri: 5.000.00 TL.), mal rejiminin tasfiyesiyle; müfredatı yazılı katkı payı alacağı/ katılma alacaklarının hesaplattırılmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 10.000,00 TL'nin katılma/tediye tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte kadından alınmasına karar verilmesini, 18.03.2019 tarihli dilekçe ile taşınmazın 1/2 hissesinin iptali ile müvekkili adına tescilini talep ettiklerini, taşınmazın bedeline ilişkin terditli fer'î talepten sarf-ı nazar ettiklerini, 18.06.2019 tarihli dilekçe ile ara karar gereği taleplerini ayrıştırdıklarını, karşı davalarının taşınmazın 1/2 hissesinin müvekkili adına tescili, aracın bilirkişice hesaplanan 11.000,00 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili 06.02.2020 tarihli duruşmada; 18.06.2019 tarihli dilekçelerini tekrar ettiklerini, bunun dışında dava dilekçesinde belirtmiş oldukları diğer taleplerinden bilirkişi raporu doğrultusunda vazgeçtiklerini, taşınmazın 1/2' sinin müvekkili adına tescilini ve araçtan kaynaklanan katılma alacağını talep ettiklerini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı- karşı davacı erkek adına ... isimli şirketin 1984 yılında kurulduğu, dolayısıyla erkeğin kişisel malı niteliğinde olduğu, kadının şirketin kurulması ve iş yerinde bulunan demirbaşlara katkısını ispat edemediği gerekçesiyle buna ilişkin katkı payı alacağı davasının reddine, kadının adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki intifa hakkının terkinine ilişkin davasının tefrikine, erkeğin dava konusu ettiği ... plakalı araç yönünden aracın kadın adına 25.06.2003 yılında alındığı, 11.12.2009 yılında satıldığı, boşanma davasının açılış tarihinin ise 01.03.2010 olduğu, dava açılmadan kısa bir süre önce satıldığı gerekçesiyle erkeğin katılma alacağına ilişkin davasının kabulü ile, 11.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyen faizi ile kadından alınarak erkeğe ödenmesine, kadın adına kayıtlı taşınmaza ilişkin erkeğin kendi adına tescili talebi yönünden katılma alacağına istinaden tescil hükmü kurulamayacağından reddine, erkeğin eşya bedeli ve yapmış olduğu harcamalar için harcı yatırılarak usule uygun açılmış davası bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek her iki dava yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; intifa hakkının tefriki ile tefrik edilen dosyada görevsizlik kararı verilmesinin usulsüz olduğunu, tefrik kararının kaldırılarak dosyanın tekrar birleştirilerek intifa hakkının terkini davasının reddi gerektiğini, araca ilişkin katılma alacağı taleplerinin kabulü kararının da doğru olduğunu, ancak faize karar tarihinden itibaren değil bilirkişice saptanan 05.03.2019 tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiğini, taşınmazın tapu iptali ve tescili talebinin reddinin hatalı olduğunu, taşınmaz bedelini müvekkilinin ödediğini, hukuksal nedenin eski eşin taşınmazı iktisabının bedelsiz olmasından dolayı hiç olmazsa yarısının geri alınması olduğunu ileri sürerek; tefrik kararı, katılma alacağına uygulanan faizin başlangıç tarihi, davaya konu taşınmazın 1/2 hissesinin iptali ile erkek adına tescili talebinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazın öncesinde 30.11.2001 tarihli yenileme işlemiyle dava dışı erkeğin ablası olduğu beyan edilen .... adına kayıtlı iken 1/2 hissesinin 17.08.2004 tarihli satışla erkeğe satılarak devredildiği, 19.08.2004 tarihli satışla ...'in kalan 1/2 hissesinin kadına satılarak devredildiği, sonrasında erkeğin 1/2 hissesini 12.05.2006 tarihinde kadına satarak devrettiği ve birleştirme işlemi ile taşınmazın tamamının 12.05.2006 tarihinde kadın adına tescil edildiği, 15.05.2006 tarihli işlemle taşınmaz üzerine erkek lehine intifa hakkı tesis edildiği, erkek adına kayıtlı işletmenin 21.12.1984 tarihinde tescil edildiği, ... plakalı aracın 25.06.2003 tarihinde kadın adına kayıtlı iken 11.12.2009 tarihinde dava dışı ....' ya satılarak devredildiği, ...' ın da aracı 19.04.2014 tarihinde dava dışı ...' ye satarak devrettiği, erkek adına kayıtlı işletmenin tescil tarihi itibarıyla mal ayrılığı döneminde erkek adına kayıtlı olup erkeğin kişisel malı olduğu, kadının işletmeye katkı yaptığı veya kullanılan kredilerin işyerinin iyileştirilmesi veya korunmasına yönelik harcandığı, makine, vs malzeme alındığının fatura, belge vs. delille ispatlanamadığı, aracın edinme tarihi itibarıyla kadının edinilmiş malı olduğu, edinilmiş bir malda, malvarlığı adına kayıtlı olmayan eşin o malda bir katkısının bulunup bulunmadığına bakılmaksızın katılma alacağı mevcut olduğu, aracın boşanma dava tarihinden kısa bir süre önce satıldığı, bedelin evlilik birliğinin ihtiyaçlarına harcandığı dilekçeler teaitisi sırasında ileri sürülmemekle birlikte kadın tarafından ispat da edilemedi, Mahkemece sürüm değerinin yarısının tespit edilerek taleple bağlı kalınarak erkek lehine katılma alacağına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, erkeğin terditli davası yönünden kadın lehine tek bir vekâlet ücreti hükmedilmesinde ve kadının reddolunan davası ve erkeğin kabul edilen davası yönünden erkek lehine vekâlet ücretleri hükmedilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı, mal rejimi sona erdiğinde eşlerin tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacak hakları doğduğuna ve kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamayacağı, mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe tanınan hakkın ayni olmayıp, şahsi alacak hakkı olduğu, bu kuralın istisnaları 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 226/2 nci maddesinde (alacaklı eşin tasfiyeye konu paylı malda üstün yararını kanıtlaması) ve 240 ıncı maddesinde (aile konutu veya eşyanın söz konusu olması) tahdidi olarak belirtildiği, somut olayda açıklanan istisnai durumlar da mevcut olmadığına göre Mahkemece erkeğin tapu iptali tescil talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tasfiye tarihinin karar tarihi olup katılma alacağına karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı, intifa hakkının terkini talebinin Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden olmadığından yerel mahkemece tefrik kararı verilmesinde de bir isabetsizlik görülmediği, kaldı ki tefrik edilen dosyada genel mahkemede verilen görevsizlik kararının da istinaf denetiminden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla intifa hakkının terkinine dair davada verilen tefrik kararı, katılma alacağına uygulanan faizin başlangıç tarihi, davaya konu taşınmazın 1/2 hissesinin iptali ile erkek adına tescili talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, katılma alacağına uygulanan faizin başlangıç tarihi, mal rejiminin tasfiyesinde ayın istenip istenemeyeceği, intifa hakkının terkinine dair davada verilen tefrik kararı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı, 31 inci ve 33 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 179 uncu, 219 uncu, 220 inci ve 222 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.