Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1576 E. 2023/4667 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusur durumu, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin hukuka uygunluğu ve tazminat miktarlarının belirlenmesi noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/132 E., 2023/26 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/117 E., 2021/1436 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının cinsel ilişkiden kaçındığını, yatağını ayırdığını, obsesif kompulsif bozukluğu nedeniyle hijyen ve temizlik takıntısı bulunduğunu ve tedavi olmadığını, bu nedenle eve misafir gelemediğini, erkeğin ailesine hakaret ettiğini, erkeğin ailesinin kadının bu tavırlarından ötürü ortak konuta gelemediğini, ortak çocuğu babaya karşı kışkırttığını, fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ve hakaret ettiğini, iftira attığını, eski konuları sürekli gündeme getirip tartışma çıkardığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek lehine yasal faizi ile birlikte 1.000.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, erkeğin cinsel yetersizliği olduğunu, annesinin evliliğin başından bu yana kadını istemediği, bu kızın babası deli bu kızla evlenme çocukların deli olur dediğini, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, sürekli kendisini, kariyerini, parasını düşünüp evin ve çocukların giderlerini karşılamadığını, sadakatsiz olduğunu, kadının babasına hakaret ettiğini, kadına hakaret edip aşağıladığını, boşanmayı kadına karşı tehdit gibi kullandığını belirterek davanın reddine, aksi halde ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, her yıl ÜFE oranında artırılmak üzere çocuk için aylık 7.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 7.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 2.000.000,00 TL maddî ve 2.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının temizlik konusunda aşırı hassasiyet gösterdiği ve bu nedenle eve gelen misafirlerin rahatsızlık duyduğu, erkeğin ailesinin ortak konuta gelemediği, kadının psikolojik ilaçlarını kullanmadığı, otopsi yaptığından erkekten tiksindiğini söyleyip yatağını ayırdığı, erkeği evden kovduğu, erkeğin annesine hakaret ettiği, erkeği sürekli arayıp kiminle olduğunu sorduğu, erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı, çocukların erkeğe kötü davranışlarına sessiz kaldığı, erkeğin ise başka bir kadınla ilişki yaşadığı ve bu kadınla olan fotoğrafını whatsapp profil resmi yaptığı, kadının babasına hakaret ettiği, alkol kullandığı ve kadına fiziksel şiddet uyguladığı, aracında cinsel içerikli haplar bulundurduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve aylık 3.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının ağır kusurlu olduğunu, erkek lehine tazminatlara hükmedilmesi gerekirken kadın lehine tazminatlara hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması gerektiğini, ortak çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarlarının çok olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olmadığını, davanın kabul edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadına yüklenen kusurlardan erkeği ortak konuttan kovma kusurunun hatalı olduğu, tanık Kamil'in beyanından, erkeğin ortak konuttan ayrılma kararı alarak kendi isteğiyle ayrıldığının anlaşıldığı, kadına yüklenen diğer kusurların sabit olduğu, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleştiği, erkeğin gerçekleşen kusurlarının yanında kadına hakaret ve küfür ettiği ayrıca erkeğin fiziksel şiddetinin devamlılık arz ettiği, dosyaya erkek tarafından sunulan ses kaydının tarafların ortak çocuğu tarafından kayıt altına alınıp erkeğe gönderildiği, erkek tarafından bu kaydın dosyaya delil olarak sunulduğu, dolayısıyla dosyaya sunulan ses kaydının erkek açısından hukuka aykırılığından bahsedilemeyeceği, zira erkeğin bu kaydı dosyaya sunmakla ses kaydının delil olarak değerlendirilmesine muvafakat ettiğinin kabul edilmesinin gerektiği, kadının da gerçekleşen kusurlarının yanında erkeğe yönelik hakaret ve küfür etme kusurunu işlediği, gerçekleşen olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu, tarafların kusura yönelik istinaflarının kısmen kabulüne, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, ortak çocuk ... yargılama sırasında ergin olduğundan iştirak nafakası talebinin konusuz kaldığı gerekçesiyle tarafların iştirak nafakasına yönelik istinaf talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının düşük olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulüne, kadın lehine 600.000,00 TL maddî ve 600.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflar arasında görülen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı davada ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın lehine tedbir nafakasına ve tazminatlara hükmedilmesinin ve miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.