Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1612 E. 2023/4638 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dayandıkları belgeler, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3535 E., 2022/3802 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/126 E., 2022/296 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmasına ve fer'îlere karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün boşanma davasının kabulüne ilişkin kısmı hariç olmak üzere kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacıyı dövdüğünü, bir keresinde davacının uygulanan darp ve şiddet nedeni ile bayıldığını, ayrıca davalının davacıyı kıskandığını, kıskançlık nedeni ile pantolon giymesini istemediğini ve bir keresinde davalının davacının bütün pantolonlarını ve kıyafetlerini yaktığını, davalının ayrıca davacıya sözlü şiddet uyguladığını, alkol aldığında veya almadığında durup dururken davacıya bağırmaya başladığını, komşularında bu durumu duyduğunu, davalının evlilik süresi boyunca müvekkiline ve ailesine küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, davacı için dava süresince tedbiren, boşanma kararı ile yoksulluk nafakası olarak aylık 200,00 TL, çocuklar için aylık ayrı ayrı 250,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, hükmün kesinleşmesinden itibaren yasal faizi ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; Samsun Eğitim Araştırma Hastanesinde polis memuru olduğu bilinen ... isimli kişi ile uzun süreli bir ilişkinin olduğu bu kişi ile olan ilişkisini davacı kadının annesi dahil her kesin bildiğini öğrendiğini ve davalı kocanın yaşanan bu olaylar karşısında yıkıldığını, davacı kadının müvekkilin bazı şahsi eşyalarının kapıdan dışarı atarak müvekkiline karşı ağır hakaretler ve tehditlerle ortak konutu terke mecbur bırakıldığını, davacı kadının çalıştığı süre içinde kazancını eğlence ve kendi ihtiyaçlarına harcadığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesi tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı 250,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, baba ile velâyeti anneye verilen çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, kadının nafaka talebinin reddine, kadın lehine 10.000,00 TL maddî,10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının başka bir erkekle birlikteliğinin öğrenildiğini, kendisine tebligatın usulsüz yapıldığını belirterek kararın kusur,tazminatlar,velâyet yönünden kaldırılması istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge Adli Mahkemesince davalıya dava dilekçesinin tebliğinin, bilgi alınan ve haberdar edilen komşunun isminin bulunmaması nedeniyle usulsüz olduğu, davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi vermemesi üzerine dilekçeler aşamasının tamamlanmış olduğundan bahsedilemeyeceği, kararın, taraflarca istinaf konusu edilmeyerek kesinleşen, boşanma davasının kabulüne ilişkin kısmı hariç olmak üzere kaldırılarak, istinaf başvurularının kabul sebebine göre diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, açıklanan sebeplerle davanın yeniden görülmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuca uygun bir karar verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının davacıya küfür ettiği, tarafların sürekli tartıştığı, davalının davacının çalışmasına engel olduğu, davacının giyimine karıştığı, pantolon giymesine izin vermediği, hatta davacının kıyafetlerini yaktığı, davalının evden ayrı olduğu dönemde davacı ve çocuklara maddî olarak destekte bulunmadığı hususlarını ispat ettiği, davalının da davacının, davalı evde olmadığı dönemde ... isimli kişi ile görüştüğü, bu kişi ile iş için görüştüğünü beyan ettiği ancak bu kişinin polis olduğunu beyan ettikleri, devlet memuru olan bir kişinin başka bir iş yapmasının kanunen yasak olduğu, yanı sıra tarafların ortak çocuklarının da bu kişinin eve sürekli geldiğini beyan ettikleri, hatta çocuklara karıştığını, kızdığını ortak çocuğun beyan ettiği, buna göre davacı ile bu kişinin görüşmesinin normal arkadaşlık düzeyinden daha ileri olduğu, bu şekilde davacının davalıya karşı güven sarsıcı davranışta bulunduğu, davacının çalışmaya başladıktan sonra evi ve ailesi ile ilgilenmediği hususlarını ispat edildiği, ispat edilen tüm bu hususlara göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile ilk kararda boşanma hükmü istinaf edilmediğinden boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ispat edilen hususlara göre tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduğunun tespitine, ortak çocukların baba ile yaşamları, alınan raporlar ve çocukların uzmana verdiği beyanlar dikkate alınarak ortak çocukların velâyetinin davalı babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadın tedbir nafakası talebinden feragat ettiğinden bu talebin feragat nedeniyle reddine, tarafların her ikisinin de çalıştığı, belli düzeyde gelirinin bulunduğu, davalının ortak iki çocuğa da bakma sorumluluğunun bulunduğu, davacının boşanma ile yoksulluğa düşme ihtimalinin bulunmadığı belirtilerek davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, boşanmaya sebep olan olaylarda her iki taraf eşit kusurlu bulunduğundan davacının maddî ve manevî tazminat, davalının da manevî tazminat talebinin reddine, istinaf kaldırma ilamından sonra sadece boşanmanın fer'îlerine ilişkin olarak hüküm kurulduğundan harç ve davacının vekâlet ücreti hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, sadece kaldırma ilamı sonrası yapılan yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkek eşin tam kusurlu olduğunu, hakaret ve şiddete uğradığını belirterek kusur belirlemesi, tazminatların reddi, iştirak nafakası, velâyet yönünden istinaf kanun başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkek eşin tam kusurlu olduğunu, hakaret ve şiddete uğradığını belirterek kusur belirlemesi, tazminatların reddi, iştirak nafakası, velâyet yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar ve nafakaların reddi ile velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 330 uncu, 336 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.