"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2048 E., 2022/2960 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/527 E., 2021/504 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, aile olamadıklarını, erkeğin evlilik yüzüğünü takmadığını, kadını istemediğini söylediğini, aşağıladığını, senden çocuk yapılmaz, benim başkasından çocuğum var onu sev dediğini, sadakatsiz olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet alacağına karar verilmesini talep etmiş, ziynet alacağı davası tefrik edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu savunarak boşanmaya ve kadının taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evlenmelerinden kısa bir süre sonra aralarında sorunlar çıkmaya başladığı, erkeğin mevcut işini bularak Antalya'dan İstanbul'a taşındığı, kadının da zaman zaman İstanbul'a gidip geldiği, erkeğin iş seyahatleri için tatil yörelerine gittiğinde önceleri kadını da yanında götürürken sonradan götürmediği, aylarca kadının yalnız başına kaldığı, erkeğin evlilik yüzüğünü takmamaya başladığı, en son davacı kadını Antalya'daki ortak konuta gönderdiği, kendisinin ise İstanbul'da yaşamaya devam ettiği, sonrasında da aralarında geçen telefon görüşmelerinde kadını artık istemediğini boşanmak istediğini söyleyerek hakaret içerikli sözler sarf ettiği, bu fiili ayrılık sürecinden sonra tarafların bir araya gelmedikleri, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı erkeğin kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, ara kararla hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamı gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 45.000,00 TL maddî, 45.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddî-manevî tazminatlar ve yoksulluk nafakasının az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden isabetli olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, kadın yararına boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak ve her ay ödenmek üzere aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî-100.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili; tazminatlara dava tarihinden itibaren en yüksek faiz oranının işletilmesi ve aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve talep miktarına uygun olup olmadığı, usulüne uygun ve süresinde yapılmış tazminatlara faiz talebi bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.