Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1615 E. 2023/4660 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1083 E., 2022/1794 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 16. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/349 E., 2021/545 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, kadının, ekonomik, duygusal, sosyal ve cinsel şiddet uyguladığını, birlik görevini ihmal ettiğini, yatağını ayırdığını, hakaret ve tehdit ettiğini, erkeğin ailesine kötü davrandığını, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine ve kadının annesinin erkeği aşağılamasına sessiz kaldığını, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava ile ikinci cevap (karşı davaya cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, hakaret ettiğini, kadının ailesine kötü davrandığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, başka kadınlarla kıyasladığını, iftira attığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 150.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkeği annesi ile birlikte yaşamak zorunda bıraktığı, annesinin evlilik birliğine müdahalesine ve erkeği aşağılamasına sessiz kaldığı, erkeğin evlatlık olması sebebiyle ona olumsuz sözler söylediği, erkeğe ve erkeğin ailesine soğuk davrandığı, erkeğin ise kadını aşağıladığı, kadınlık yapmadığı yönünde sözler söylediği, birlik görevini ihmal ettiği, kadının ailesine soğuk davrandığı, tartışma sırasında kadını itip kakarak ve elini kaldırıp duvara vurarak kadına psikolojik şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışta bulunduğu, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, alınan sosyal inceleme raporu içeriği, fiilen anne yanında kalıyor olması dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında her ayın birinci ve üçüncü hafta sonları Cumartesi günleri saat 10.00 ile Pazar günü saat 17.00 arasında, Dini bayramların ikinci günü saat 10.00 ile üçüncü günü saat 17.00 arasında, her yıl yarı yıl tatilinin Cumartesi günü saat 10.00 ile takip eden Cumartesi günü saat 10.00 arasında bir hafta süreyle, her yıl babalar gününde saat sabah 10.00 dan akşam 17.00'ye kadar her yıl Temmuz ayının birinci günü saat 10.00 ile sonuncu günü saat 17.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 800,00 TL iştirak nafakası, boşanma davası açmakla ayrı yaşama hakkı kazanan kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, kadının öğretmen olduğu, düzenli ve sürekli geliri olduğu ve boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından yoksulluk nafakası talebinin reddine, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminat, erkeğin velâyet ve iştirak nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, kusur durumu da dikkate alındığında kadın yararına tazminata ve tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, erkek yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaları ödeme gücü bulunmadığı, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği, karşı dava dilekçesinde dayanılan tüm vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenmemesinin hatalı olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı, tazminat ve nafaka miktarlarının kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak az olduğu, kişisel ilişki düzenlemesinin hatalı yapıldığı, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve kişisel ilişki yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin ve asıl davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin isabetli olduğu, ortak çocuğun üstün yararı gereği velâyeti anneye verilmesinin ve kişisel ilişki düzenlemesinin uygun olduğu, kadın ve ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin ve miktarlarında herhangi bir isabetsizliğin olmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, günün ekonomik koşulları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, kadının öğretmen olduğu ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşmadığı, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi, evlilikte geçen süre, paranın alım gücü dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen tazminatların miktarlarının az olduğu, erkeğin süresinde ve usulüne uygun olarak tazminat talebi bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından bu hususta olumlu olumsuz kararı verilmemesinin de isabetli olduğu belirtilerek; davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden tekrardan esas hakkında hüküm kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata, davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve kişisel ilişki yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatların ve tedbir nafakası miktarları ile ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kişisel ilişki düzenlemesinin dosya kapsamına ve çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkralaraı, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 323 üncü maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası; Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.