"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/768 E., 2022/2400 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 19. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1702 E., 2021/248 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve tedbir nafakası davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının reddine, tarafların ayrılmalarına ve tedbir nafakası davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının sürekli kendisini aşağıladığını, hakaret ettiğini, engelli çocuğu ile kendisini evden uzaklaştırdığını, kadının iddialarının doğru olmadığını, her türlü sorumluluklarını yerine getirdiğini ifade ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve davada bulunmuştur.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın vekili boşanma davasına karşı cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ortak çocukları anneye karşı kışkırttığı,çocuğun engelli oluşundan davacı erkeğin kadını sorumlu tuttuğunu, erkeğin kadına tükürdüğünü, kadının gidecek yeri olmadığından ve ortak çocuğuna da çok iyi baktığından boşanma talebinin reddine karar verilmesini, 500,00 TL tedbir, yoksulluk nafakası boşanma olursa 500.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
2.... kadın vekili birleşen tedbir nafakası davasında dava dilekçesinde özetle, erkeğin kadına karşı engelli çocuğu kışkırttığını, çocuğun annesini darp ettiğini, erkeğinde şiddet uyguladığını beyan ederek 1000,00TL bağımsız tedbir nafakası talep ettiği görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evlilik birliktelikleri içinde yaşadıkları sorunlar nedeniyle bir kaç kez ayrılıp tekrar barıştıkları, evlilik birlikteliği içinde erkeğin eşine kaba davrandığı gibi kadının da erkeğe kaba davrandığı, tarafların kendisine kusur izafe edilemeyecek olan ergin kısıtlı çocukları ...'un anneye yönelik eylemi sonucunda ayrı yaşadıkları, tarafların önceden de uzun ayrılıklar sonrası bir araya geldikleri, kadının erkeğe ağır sözlerle kaba davrandığı, ancak yaşı ve evlilik süresi sosyo ekonomik durumu nedeniyle boşanma davasına itirazının hakkın kötüye kullanımı düzeyinde olmadığı, erkeğin de kadına bu davranışlar neticesinde karşılık verdiği, evlilik birliğinin kadının ve erkeğin davranışlarıyla sarsıldığı, evlilik süresi ve kısıtlı çocukların evlilikten özellikle menfaatlerinin olduğu, her iki tarafın da yaşlı oldukları, davacı erkeğin davalı kadının kavat ferzende, kelaynak kuşu, PKK'lısın gibi kaba sözleri nedeniyle boşanma davası açmakta haklı olduğu ancak, tarafların barışma ihtimallerinin olduğu, tanıklar çoğunlukla her iki tarafın da hakaret ettiklerini ifade etseler de, olayların gelişiminde kadının erkeğe hakaret ettiği, erkeğin de buna karşılık verdiği hususunda Mahkemece bir kanaat oluştuğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı kadının ağır kusurlu olduğu, davacı erkeğin nafaka davasına karşı boşanma davası açmış olması, kadının ise boşanmayı istememesi, önceden ayrılıp tekrar birleşmeleri, kadının birliğin devamına yönelik ısrarlı talebi, tanık beyanları, tarafların sosyo kültürel durumları, kısıtlı çocuklarının olması, evlilikten bu kişilerin menfaatlerinin olması dikkate alındığında, ortak hayatın yeniden kurulma olasılığı bulunduğuna dair vicdani kanaate varıldığı, o halde, erkeğin davasının boşanma yönünden reddi ancak yine bu talebin içeriğinde olan ayrılığa karar vermek gerektiği, tedbir nafakası davası yönünden; tarafların 45 yıldır evli oldukları, 7 ortak çocukları olduğu, en son engelli ve velâyeti davacı babada olan ortak çocuk ...'un annesi davalıyı darp ettiği akabinde davalı kadının uzaklaştırma kararı aldırdığı, bu hususta tartışma olmadığı, asıl tartışmanın ...'un annesini darp saikinin ne olduğu yönünde olduğu, tarafların bu olaydan sonra ayrı yaşadıkları, davacı erkeğin iki erkek çocuğunun vesayeti ile ilgilendiği ve emekli olduğu sabit bir gelirinin olduğu, kadının ise hiç bir gelirinin olmadığı fiilen ortak konutta kaldığı, yaşanan gelişmeler karşısında kendisine kusur izafe edilemeyecek ortak çocuğun sebebi tam olarak Mahkemece anlaşılamayan nedenlerle davacıyı darp etmesi nedeniyle, fiilen ayrılmak zorunda kalan tarfların bu durumu karşısında; yoksul olan kadının davalı erkekten ayrı yaşamaya hakkı olduğu kanaatine varıldığı ve 2 kısıtlı çocuğu ile ilgilenen ve yaşlı olan davalının gelirleri ve hakkaniyet uyarınca davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesi ile, ... erkek tarafından açılan boşanma davasında, davanın boşanma yönünden reddine, 4721 sayılı Kanun'un 171 inci maddesi gereğince
karar kesinleşmesinden itibaren 2 yıl süreyle ayrılığına, davalı-davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasının kabulü ile dava tarihinden itibaren, tahsilde tekerrüre mahal vermemek kaydıyla geçerli olmak üzere; 500,00 TL bağımsız tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, birleşen davada hükmedilen nafakanın ve ayrılık kararının kaldırılarak boşanma kararı verilmesini belirterek bu yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, nafaka miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflara yüklenen “hakaret” kusurunda bir isabetsizlik olmadığı, ancak tanık beyanlarına göre ... erkeğin “eşine tükürdüğü, iteklemek ve ayağıyla vurmak suretiyle şiddet uyguladığı” kusurlarının da ispatlandığı, bu kusurların erkeğe yüklenmesi gerektiği dikkate alındığında ... erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu, somut olayda, boşanma sebepleri gerçekleşmekle birlikte, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimali toplanan delillerle kanıtlanamadığı, o halde, erkeğin boşanma davasının kabulü ile boşanma kararı verilmesi gerekirken, ayrılık kararı verilmesi doğru olmadığı, herhangi bir düzenli ve sabit geliri ile ayrıca malvarlığının bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davalı-davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmetmek gerektiği, İlk Derece Mahkemesince birleşen davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı, ... erkeğin boşanma talebinin reddi, davalı-davacı kadının ise kusur tespiti, yoksulluk nafakası yönünden istinaf taleplerinin kabulüne, asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davacı-davalıdan alınarak davalı-davacı kadına ödenmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili; tarafların boşanmaları için gerekli şartların oluşmadığı, kadının boşanmak istemediği, tarafların 45 yıl evlilik birliğini sürdürdükleri, kadının yıllarca emek verdiği yuvasını yıkmak istemediği, günümüz ekonomik koşulları dikkate alındığında yoksulluk nafakasının miktarının yetersiz olduğu gerekçesiyle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; boşanma davasının kabulü, yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası miktarlarının uygun olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.