Logo

2. Hukuk Dairesi2023/164 E. 2023/3009 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kusurun kimde olduğu ve davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği hususları uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece davalı erkeğe yüklenen "eşi ile ekonomik amaçlar ile birlikte olma ve huzuru kaçırma" kusurlarının ispatlanamamış olması, ancak davalı erkeğin diğer kusurlu davranışlarının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü ve diğer gerekçeler gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2549 E., 2022/2143 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ayvalık 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/12 E., 2022/389 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafıdan temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin müvekkili ile parası için evlendiğini, davalının aşırı şekilde alkol tükettiğini, müvekkiline hakaretler ettiği ve psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkilinin paralarını alarak gerçek dışı beyanlarda bulunduğunu, sadakatsiz olduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili yararına 150.000,00 TL maddî tazminata ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacı ile ailesinin evlilik sözleşmesi yapılması konusunda ısrar ettiklerini ancak kendisinin bunu kabul etmediği için davacının kendisine karşı soğuk davrandığını, davacının hiçbir zaman parasına karışmadığını ve parasını almadığını, davacının parasının miktarını dahi bilmediğini, davacının iddialarının kendi beyanı ile çeliştiğini, iddiaların asılsız olduğunu, davacının iddia ettiği olayların tümünün davacının daha önce açmış olduğu boşanma davasından önce olduğunu bu olaylardan sonra bir araya gelip karı koca hayatı yaşamaya devam ettiklerini, davacı ile ayrılmalarının tek sebebinin evlilik sözleşmesi yapması konusunda baskı yapması olduğunu, bu nedenle aralarında geçimsizlikler olduğunu, aralarındaki cinsellik, sevgi, saygı kalmadığı için müşterek haneyi terk ettiğini, boşanmalarına karar verilmesini, davacının diğer taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 19.07.2019 tarih, 2017/104 esas, 2019/298 karar sayılı kararı ile; dinlenen tanık beyanlarına göre tarafların boşanma davası açılmadan önce ayrı yaşamaya başladıkları, davacı tanıklarının davalı tarafından davacının darp edildiği hususunu doğruladıkları, aynı zamanda taraflar arasında evlilik sözleşmesi yapılması konusunda problemlerin yaşandığı, yargılama süresinde dinlenen taraf ve tanık beyanlarından evlilik birliğinin devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının anlaşıldığı, bu sarsılmanın oluşmasında davalı tarafın kusurlu olduğu, bu nedenle davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verildiği, bunun yanında davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 17.12.2021 tarih ve 2019/2481 Esas, 2021/1977 Karar sayılı kararı ile davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmiş ise de; kararda tazminata hükmedilmesinin yargısal denetime elverişli şekilde açık ve somut gerekçelerinin belirtilmediği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, usule uygun şekilde yargılama yapılıp sonucu uyarınca karar verilmek üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında ortak hayatı temelden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, boşanmaya sebep olan olaylar bakımından eşi ile ekonomik amaçlar ile birlikte olan, hakaret ve darp eden, evde huzuru kaçıran davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, bu şartlar altında evlilik birliğinin sürdürülmesinde fayda kalmadığı kanaati ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, davalının eylemleri neticesinde davacı manevî yönden de zarara uğradığı, kişilik hakları zedelendiği, tarafların dosya arasında bulunan tüm ekonomik göstergeleri, mevcut ekonomik durum değerlendirilerek boşanmada kusuru bulunmayan davacı yararına maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin kusur belirlemesinin doğru olmadığını, davacının kendisini evlilik sözleşmesine zorlayarak psikolojik şiddet uyguladığını, davacının tam kusuru ile birliğin temelinden sarsıldığını, kusurunun bulunmadığını aleyhine tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tazminatların fahiş olduğunu, tazminatların yasal koşullarının oluşmadığını belirterek, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde öne sürdüğü sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C.GEREKÇE

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 4 üncü ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalı erkeğe mahkemece kusur olarak yüklenen "eşi ile ekonomik amaçlar ile birlikte olma ve huzuru kaçırma" kusurlarının usulüne uygun şekilde ispatlanmadığının, buna karşın Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen davalı erkeğin diğer kusurlu davranışlarına göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin yine de tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.