"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/825 E., 2022/2337 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/153 E., 2021/25 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, karşı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ve kısmen reddi ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin ve ailesinin kadına şiddet uygulayıp hakaret ettiklerini, psikolojik baskı uyguladıklarını, erkeğin ailesinin şiddetine ses çıkarmadığını, önceki evlilikten doğan kızının yanına gelmesine müsaade etmediklerini, ortak çocuğa anneye karşı hakaret etmesini öğrettiklerini, çocuğun eline gerçek silah verip anne ve ablasını vurması gerektiğini söylediklerini, kızını hırsızlıkla suçladıklarını, erkeğin dağ başına götürüp kendisini ve ailesini keseceği şeklinde tehditlerde bulunduğunu, evin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, erkeğin ailesi tarafından fareli yere kapatıldığını, üzerine fare atıldığını, annesinin bıçakla üzerine yürüdüğünü, ruh sağlığının bozulduğunu, ailesinin ziyarete geldiğinde taşladıklarını, ortak çocuğu kendisinden kaçırdığını ve çocuk durmayınca eve aldığını, ikinci eş alacağını dile getirdiğini, ev eşyalarını alıp kaçtığını ve beraberinde ortak çocuğu tekrar alıp götürdüğünü, peşinden gitmesine rağmen eve almadığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliğinin sarsılmasında kusurlu olduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadını yakalandığı şizofreni hastalığı sebebiyle tedaviye götürdüğü ancak tedavilerin yarım bırakıldığı, evin ihtiyaçlarını ihmal ettiği, erkeğin annesi tarafından kadına hakaret edildiği ve erkeğin sessiz kaldığı, kadının önceki evliliğinden olan kızının eve gelmesinden rahatsız oldukları, erkeğin kadına şiddet uyguladığı, kadına ise şizofreni tanısı konulduğu ve rahatsızlığından dolayı kısıtlandığı, kadının hareketleri iradi olmadığından kadına kusur atfedilemeyeceği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin boşanma davasının reddine, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, kadının şahsi eşya alacağı talebinden vazgeçtiğini beyan ettiğinden bu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarının az olduğunu ileri sürerek; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğe yüklenen kusurların ispatlanamadığını, kadının boşanma davasının, nafaka ve tazminat taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, ziynet eşyalarının erkek tarafından alınıp bozdurulduğunun ispatlanmadığını, reddedilen ziynetler yönünden erkek lehine vekâlet ücreti verilmediğini ileri sürerek; her iki boşanma davası ve fer'îleri, ziynet alacağı, davasının kısmen kabulü ile ziynet alacağı davasının reddedilen bölümü nedeniyle verilmeyen vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi, hakimin bu husustaki takdir hakkı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğuğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın lehine 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına, ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden erkek lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle erkeğin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile erkek lehine nispi vekâlet ücretine, diğer yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve kanuna uygun olduğundan tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kadın lehine hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.