Logo

2. Hukuk Dairesi2023/166 E. 2023/2924 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranları, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ihlal edilen menfaatlerin kapsamı gözetilerek, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının azlığı nedeniyle yerel mahkeme kararının tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/425 E., 2022/2222 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/452 E., 2020/419 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin sürekli bir baskı uyguladığını, tehditler ve hakaretler ettiğini, pasif şiddet uyguladığını, müvekkilinin hapis hayatı yaşadığını, ailesiyle görüşemediğini, davalı-karşı davacı erkeğin evde çocukların kendisini sinirlendiren bir hareketi olduğunda çocuklara "sizi okutmam, para göndermem, interneti kapatırım" gibi sözlerle çocukları tehdit ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, 02.05.2018 gecesi eve alkollü vaziyette geldiğini, cinsel ilişkiye girmek istediğini, müvekkilinin bunu reddetmesi üzerine sinirlenerek müvekkiline vurduğunu, müvekkilinin yaşadığı apartmanın 4. katından düşmekten kalorifer boruları sayesinde kurtulduğunu, polise şikayet edilmesi üzerine 1 ay tedbir kararı uygulandığını, bu tedbir kararından sonra davalının evin internetini kapattığını, müvekkilinin kullanımında olan davalının üzerine kayıtlı telefon hattını kapattığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, davacı yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına, 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, kadının lüks merakı olduğunu, eşine sormadan kendi kendine gezmeler planladığını, başına buyruk hareket ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, yatağını ayırdığını, hakaretler ettiğini, "dilekçeyi verip donuna kadar alırım, ailenle yatarsın artık, beceriksiz herif, işe yaramaz, adam değilsin sen" dediğini, müvekkilini hor gördüğünü, hakaret ettiğini, müvekkilinin bu evliliğin bitmesinde en ufak bir kusurunun olmadığını ileri sürerek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, davalı-karşı davacı erkek yararına, 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı karşı davacı erkeğin, davacı karşı davalı kadına bir çok defa şiddet uyguladığını, evin ailenin ihtiyaçları ile yeteri kadar ilgilenmediğini, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, dosyaya sunulan sosyal inceleme raporları ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde çocuğun üstün yararı gereğince velâyetinin davacı anneye verilmesi gerektiği, çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumlarına göre çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği, mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceği, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevî değerlerindeki eksilmeyi karşılamak için manevî tazminat isteyebileceği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, babası ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir-500,00 TL iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî- 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili, takdir edilen nafaka, maddî-manevî tazminat miktarlarının son derece düşük olduğunu, ekonomik şartların tam olarak değerlendirilmediğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafaka ve tazminat miktarları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili, kadın tarafından açılan boşanma davasının ve taleplerinin reddine, erkek tarafından açılan boşanma davasının taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kararın gerekçesiz olduğunu, gerçeklerin gözetilmediğini, erkeğin nafaka ödediğini, kredi borcunun olduğunu, delillerin, tanıkların beyanlarının tartışılıp değerlendirilmediğini, maddî-manevî tazminat şartlarının oluşmadığını, takdir edilen nafaka miktarının fahiş olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi ve fer'îleri yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dava dosyası, taraflarca gösterilen ve toplanan tüm deliller, İlk Derece Mahkemesince verilen karar, karar gerekçesi, tarafların istinaf başvuru nedenleri birlikte değerlendirildiğinde; erkeğin, kadına bir çok defa şiddet uyguladığı, evin ve ailenin ihtiyaçları ile yeterince ilgilenmediği, erkek tarafından gösterilen deliller ile kadının boşanmaya karar verilmesini gerektirir kusur durumunun ispat edilemediği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusursuz olduğu, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın, belirlenen kusur durumunun, kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca açılan boşanma davasının kabulünün, kabule ilişkin gerekçesinin, erkek tarafından aynı Kanun'un aynı maddesi uyarınca açılan boşanma davasının reddinin, redde ilişkin gerekçesinin, yaşı küçük ortak çocuğun velâyet hakkının anneye verilmesine ilişkin düzenlemenin, gerekçesinin, tarafların ekonomik-sosyal durumları, gelir seviyeleri, yaşantıları, boşanmaya neden olan kusur durumu dikkate alındığında; yargılama süresince kadın ve yaşı küçük ortak çocuklar için aynı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakasının, boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte kadın için aynı Kanun'un 175 inci maddesi uyarınca takdir edilen yoksulluk nafakası ile yaşı küçük ortak çocuk için aynı Kanun'un 182 nci, 328 inci, 330 uncu maddeleri uyarınca takdir edilen iştirak nafakasının, boşanma nedeni ile kadın yararına aynı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca takdir edilen maddî-manevî tazminata hükmedilmesinin ve miktarlarının isabetli olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; her iki boşanma davası ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinde ve miktarlarında isabetsizlik olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinin çocuğun üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 328 inci, 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden BOZULMASINA,

3.Davalı- karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin Ökkeş'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.