Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1672 E. 2023/1421 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ortak çocuk ile anne arasında kurulan kişisel ilişkinin, annenin çocuğa ilgisizliği ve uzakta ikamet etmesi sebebiyle kaldırılması veya azaltılması talebinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanabilir hukuk kuralları değerlendirilerek, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki çocukla kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ... 3. Aile Mahkemesinin 2016/1094 Esas, 2016/1119 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, velâyetin davacı babaya bırakıldığını, davalı anne ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kararı verildiğini, davalının çocukla kişisel ilişki kurmadığını, davacının başkası ile birlikteliği olduğunu, çocuğun onu annesi olarak bildiğini, davacının birlikte olduğu kadının da evlat edinme davası açtığını, davalının çocuğu terk edip gittiğini iddia ederek davalı ile müşterek çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı eş ve kendi ailesinin baskısı ile çocuğun velâyetini davacı babaya vermek zorunda kaldığını, çocuğunun hasreti ile yaşadığını, davacının ailesi ve kendisinin tehditlerle çocuğu göstermediğini, davalının maddî imkansızlıklar nedeni ile çaresiz kaldığını, hasta olması nedeni ile çocuğu ile görüşmek istediğini babasına ve davacıya söylediğini, bunun üzerine kötü niyetli olarak işbu davanın açıldığını, müşterek çocuktan gerçek annesinin davalı olduğunu sakladıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aydınlatıcı ve birbirleri ile uyumlu olan ilk rapor ve daha sonra düzenlenen heyet raporunda, anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına yönelik bir durumun bulunmadığı ancak çocuğun henüz annesini tanımadığından kişisel ilişkinin yatısız kurulmasının uygun olacağının belirtildiği dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, müşterek çocuk ... ile davalı anne arasında ... 3. Aile Mahkemesinin 2016/1094 Esas, 2016/119 Karar sayılı ilamı ile kurulan kişisel ilişkinin değiştirilerek anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin her ayın ikinci ve dördüncü Cumartesi günleri saat 09.00 ile saat 17.00 arasında, dini bayramların ikinci günü saat 09.00 ile 19.00 saatleri arasında görüşmek ve teslim almak suretiyle yatısız olacak şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın tam kabulü ile kişisel ilişkinin kaldırılması gerektiği yönünde istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini belirterek, yatılı ilişkinin kaldırılmasının hatalı olduğu yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; annenin kurulan kişisel ilişki için ...'dan ...'ya gelmesinin mümkün görünmediğini, buna rağmen konutta çocukla belirtilen saatlerde hazır beklemenin çocuğun yaşamını olumsuz etkileyeceğini, anne ile çocuk arasında bağ oluşmadığı, bir arada iken de annenin çocukla ilgilenmediğini, çocuğun psikolojisinin kötü etkilenmesinin muhtemel olduğunu belirterek davanın tümden kabulü gerekirken kısmen kabule karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile temyiz talebinde bulunmuştur.

2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; çocukla anne arasında duygusal bağın ancak yatılı kişisel ilişki ile kurulabileceğini, alınan raporların bu anlamda kendi içinde çeliştiğini, annelik duygusunun tatmini içinde daha uzun süreli ve yatılı ilişki gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ortak çocuk ... ile anne arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması yada azaltılmasını gerektiren bir neden bulunup bulunmadığı, kişisel ilişkinin devamı yada kaldırılmasının çocuğun üstün yararına uygun olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci ve 323 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu , 370 inci ve 371 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 9 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası, 3 üncü, 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.