"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2905 E., 2022/3701 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/483 E., 2022/414 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin tarafların ilk çocuğunun doğumundan itibaren kadına hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, ortak çocuğa da şiddet uyguladığını, kadını ve ortak çocuk emiri evden kovduğunu, sonrasında tarafların barıştığını, erkeğin kusurlu hareketlerine devam ettiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, tarafların barışmasından sonra erkeğin üzerine olan dükkanı babasına devrettiğini, üzerine kayıtlı aracı da başkasına devrederek kendisi kullanmaya devam ettiğini, kadından mal kaçırdığını, ortak çocuklara hakaret ettiğini, onları tehdit ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 1.500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kadının ilgisiz davrandığını, sert şekilde hitap ettiğini, ortak çocuklara babalarını kötülediğini, kadının annesinin evliliğe müdahalede bulunduğunu, tarafların arasında vuku bulan bir önceki boşanma davasında kadının tüm ev eşyalarını alıp evden gittiğini, kadından mal kaçırma amacı olmadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini ileri sürerek tarafların boşanmalarına, kadının fer'î taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin evlilik birliği içerisinde eşine fiziksel şiddet uyguladığı, evden kovduğu, hakaret ve küfür ettiği, bunların kesinleşen ceza mahkemesi dosyaları ile sabit olduğu, aynı zamanda evin ve çocukların ihtiyaçları için yeterli maddî desteği sağlamadığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin sosyal inceleme raporu doğrultusunda anneye bırakılmasına, baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklardan her biri yararına aylık 600,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına ise aylık 300,00 TL tedbir, 600,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının tüm yönlerden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekil temyiz dilekçesinde özetle; tarafların 2005 yılında evlenip 2015 yılında boşandığını, 2016 yılında tekrar evlendiklerini, kadının iddia ettiği tüm vakıaların tarafların ikinci evliliğinden öncesine dayandığını, taraflar arasındaki geçimsizliğin sebebinin kadının annesinin evlilik birliğine müdahalesi olduğunu, ceza mahkemesi kararlarının boşanma davasında dikkate alınmasının hatalı olduğunu, asgari ücretle mobilya sektöründe çalıştığını, tazminat ve nafakaları ödeyecek durumunun olmadığını ileri sürerek kararın tüm yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların kusur durumlarına göre kadının davasının kabulü ile kadın yararına nafaka ve tazminat verilmesine ilişkin yasal koşulların oluşup oluşmadığı, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin ortak çocukların üstün menfaatine uygun olup olmadığı ile ortak çocuklar yararına takdir edilen nafakaların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci ve 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.