Logo

2. Hukuk Dairesi2023/169 E. 2023/2964 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kadının akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasında kusurlu olup olmadığı ve davanın reddinin yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının akıl hastalığı nedeniyle davranışlarının iradi olmadığı ve kusur sorumluluğunun bulunmadığı, bu nedenle de evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1698 E., 2022/1892 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kütahya 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/582 E., 2020/185 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; tarafların 2018 yılında evlendiklerini, ikinci evlilikleri olduğunu, ortak çocuklarının bulunmadığını, kadının, hasta olduğunu evlenmeden önce söylemediğini, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, hastalığı nedeniyle kendisine ve çevresine zarar verdiğini, eşini tedavi ettirdiğini ancak kadının ortak konuta dönmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının mümkün olmadığını beyanla, boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmşitir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin bipolar bozukluk tanısı ile tedavi gördüğünü, bu tedavisinin halen devam ettiğini, erkeğin müvekkilindeki bu rahatsızlığı evlenmeden önce bilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, erkeğin müvekkilinin durumunu bilerek evlendiğini, evlendikten sonra müvekkilinin, eşinin ve evinin tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, müvekkilinin 03.06.2018 tarihinde hastaneden taburcu olduktan sonra eşinin boşanma davası açtığını öğrendiğini, müvekkilinin hastanede yattığı dönemde erkeğin evdeki eşyaları köyüne götürdüğünü, müvekkilin özel eşyalarını ise annesinin evinin önüne bıraktığını, müvekkilinin hastane çıkışında eşi ile görüşmek üzere köye gittiğini ancak görüşemediğini, müvekkilinin üçüncü kez gidişinde eşi ile görüşebildiğini, bu görüşmede erkeğin müvekkiline kaşı "Gelme artık seni istemiyorum, boşanacağım ben senden, gelme, neden geldin." şeklinde söylediğini, dolayısıyla müvekkilinin hasteneden taburcu olduktan sonra dönebileceği bir evi ve sığınabileceği bir eşinin kalmadığını, müvekkilinin hiçbir gelirinin bulunmadığını beyanla, haksız davanın reddine, müvekkili yararına dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların evlenmelerinden önce davalı kadının hastanede psikolojik tedavi gördüğü sırada aynı hastanede davacı erkeğin yeğeninin de tedavi gördüğü, tarafların bu surette tanışarak evlendikleri, davacı erkeğin evlenmeden önce davalı kadının hastanede psikolojik tedavi gördüğünü bildiği ve bu şekilde kendisi ile evlendiği, evlendikten sonra davacı erkeğin ailesinin davalı kadını istemediği, daha sonra davalı kadının periyodik olarak tedavisinin devam ettiği, bu tedaviler sırasında davacı erkeğin, davalı eşine ait eşyaları alarak annesinin evine bıraktığı ve daha sonra boşanma davası açtığı, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniğinin 08.10.2018 tarih ve 7333 sayılı raporu ile davalı kadının akıl hastası olduğunun bildirildiği ve bu sebeple kendisine vasi tayin edildiği, bu hali ile davalı kadının davranışlarının iradi olmadığı ve kendisine kusur isnat edilemeyeceği gibi akıl hastalığına dayalı olarak açılmış bir davanın da bulunmadığı gerekçesi ile, davacı erkeğin davasının reddine, davalı kadın için takdir edilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek, eşinin evlenmeden önce akıl hastası olduğunu bilmediğini ve kendisinden saklandığını, eşinin akıl hastalığının raporla sabit olduğunu, akıl hastası bir insanla evliliğin sürdürülmesinin beklenemeyeceğini beyanla; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere göre özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediği, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı kadının hareketleri iradi olmadığından kusur sorumluluğunun bulunmadığı, bu durumda davalı kadına kusur yüklenemeyeceği ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanılarak boşanmaya karar verilemeyeceği, açılan davanın kanuni şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesi ile, davacı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek, eşinin evlenmeden önce akıl hastası olduğunu bilmediğini ve kendisinden saklandığını, eşinin akıl hastalığının raporla sabit olduğunu, akıl hastası bir insanla evliliğin sürdürülmesinin beklenemeyeceğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında, davalı kadının akıl hastalığı nedeniyle kusur yüklenip yüklenemeyeceği, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 405 inci maddesinin birinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.