Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1700 E. 2023/5193 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimde olduğu, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarının, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkeleri gözetilerek belirlenmesi gerektiği, bu hususlar değerlendirilmeden eksik miktarda hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kararın kadın yararına yoksulluk nafakası ve tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/67 E., 2022/1327 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/974 E., 2019/332 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin son dönemde evine sık sık gelmemeye başladığını, sadakatsiz davrandığını, kadına onu sevmediğini söylediğini, kadına ve çocuğuna karşı hiç sevgi göstermediğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının aile birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, erkeği ve erkeğin işini aşağıladığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına, kadının fer'i taleplerinin reddine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin evi ve eşi ile ilgilenmediği, evine sık sık geç geldiği, bazı zamanlar gelmediği, ...'ta pansiyon'da başka bir kadınla birlikte kaldığı, ve whatsapp cinsel içerikli yazışmalar yaparak sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına ait bir kusurun ise ispatlanamadığı gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının malulen emekli aylığı dışında başkaca gelirinin olmaması ve boşanmayla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine, dava tarihi itibariyle ergin olan ortak çocuk yararına hükmedilmesi istenen nafaka talebinin husumet yokluğu nedeniyle reddine, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının nafaka ve tazminatların miktarları yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin ...'ta başka bir kadın ile beraber kaldığına yönelik tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, vakıa doğru olmuş olsa bile aradan 7-8 yıl geçmesi nedeniyle tanık beyanının hükme esas alınamayacağını, erkeğin başka bir kadınla cinsel içerikli yazışmalarını gören tanığın bu yazışmaları bizzat erkeğe ait telefondan görmediğini, bu tanığın erkeği başka bir kadınla birebir görmediğini, kadının erkeği sürekli rencide edip aşağıladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadının emekli aylığı olması nedeniyle yoksulluğa düşmeyeceğini, üzerine kayıtlı gayrimenkulünün olduğunu, kira geliri bulunduğunu, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatların fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin öğretmenlik yaptığını, öğretmenlik haricinde emlak ve tercümanlık ofisinin olduğunu, adına kayıtlı pek çok taşınmaz olduğunu, kadının tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşadığını, çalışma imkanının bulunmadığını ileri sürerek kararın kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi ve kusur durumlarına göre kadın yararına yoksulluk nafakası ve tazminata hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, oluştu ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı kadın vekilinin temyiz itirazının incelenmesine gelince;

a-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümlerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

b-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi gereğince daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarları yönlerinden davacı kadın yararına ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarları yönlerinden davacı kadın yararına BOZULMASINA,

3.Davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.