"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1057 E., 2022/1231 K.
DAVA TARİHİ : 25.07.2017
KARAR : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/546 E., 2018/771 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı- karşı davalı kadın yararına maddî ve manevî tazminatlara karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 750,00 TL. tedbir ve yoksulluk, 50.000,00 TL. maddî, 50.000,00 TL. manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesi uyarınca boşanmalarına, 50.000,00 TL. maddî, 50.000,00 TL. manevî tazminatın ödenmesine, kadının davasının reddine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.11.2018 tarihli ve 2017/546 Esas, 2018/771 Karar sayılı kararıyla; davalı-karşı davacı erkeğin manevî yönden bağımsız konut temin etmediği, yılın belli dönemlerinde annesinin ortak evde yaşadığı, annesinin uzun süre eşine yönelik olumsuz davranışlarına tepki vermediği, kayınvalidesinin üzerine yürüdüğü, kötü sözler söylediği, hamile eşi ve çocuk doğduktan sonra da durumun değişmediği, aksine çocuğa kayınvalidesinin annelik duygusunu yaşamasını engelleyici davranışlar gösterdiği gerekçesi ile her iki davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların müşterek çocuklarının velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası takdirine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat ile 10.000,00 TL manevî tazminat takdirine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı- karşı davalı kadın, tazminat miktarları ve kişisel ilişki yönlerinden, davalı- karşı davacı erkek, kusur tespiti ile kadın lehine hükmolunan tazminatlar ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.09.2021 tarihli ve 2019/158 Esas, 2021/1272 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi erkeğin manevî yönden bağımsız konut temin etmediği, yılın belli dönemlerinde annesinin ortak evde yaşadığı, annesinin uzun süre eşine yönelik olumsuz davranışlarına tepki vermediği, kayınvalidesinin üzerine yürüdüğü, kötü sözler söylediği, kayın validesinin çocuğa yönelik annelik duygusunu yaşamasını engelleyici davranışlar gösterdiği gerekçesi ile kusur yüklenmiş ise de kadın tarafından dava dilekçesinde bu olayların yaşanmasından sonra evlilik birliğinin devam ettiği anlaşıldığı ve bu kusurlu davranışlar kadın tarafından affedildiği en azından hoşgörü ile karşılandığı, tarafların barışmalarından sonra kısa sürede bir arada kaldıkları ve kadına bağırarak işini bırakmasını söyleyen, bu esnada kendi kolunu kıran ve bu eylemler nedeniyle kadına karşı psikolojik şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispat edilemediği halde mahkeme tarafından erkeğin ağır, kadının az kusurlu kabulüne karşı kadın tarafından istinafa gelinmediği gözetildiğinde erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarının az olduğu, davalı- davacı erkeğin kusur tespitine yönelik istinaf talebinin dayanılan ve ispat edilen vakılar yönünden gerekçesinin düzeltilerek ,kadın lehine hükmolunan tazminatlar ve reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf talebi ile davacı-davalı kadının kişisel ilişki ve manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine, kadının maddî tazminata yönelik istinaf talebinin ise kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının maddî tazminata ilişkin bendinin infazda tereddüt yaratmamak üzere bütünüyle kaldırılmasına, 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacı erkekten tahsili ile davacı-davalı kadına ödenmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı kadın vekili kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden; davalı-davacı erkek vekili ise kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve kadın lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 19.04.2022 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı- karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, diğer yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek 25.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacı erkekten tahsili ile davacı-davalı kadına ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, tazminatların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili; müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, tazminatların ve müvekkil yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; davalı- karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı- karşı davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı- karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden davacı- karşı davalı kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin ...'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.