"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2006/45 E., 2006/276 K.
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davacı vekili tarafından tavzih talebinde bulunulmuş ve Mahkemece ek karar ile tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkeme ek kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının anne adının nüfus kayıtlarında Hatun olarak göründüğünü, gerçekte annesinin Mehmet Ali BIÇAKÇİ ile nikahsız birliktelik kuran Vefiye ... olduğunu ileri sürerek nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kurum vekili, doğum tescil belgesine göre davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
1. Mahkemenin 31.10.2006 tarih ve 2006/45 Esas, 2006/276 Karar sayılı kararı ile, dinlenilen tanık beyanları ile toplanan delillere göre davacının annesinin imam nikahı ile evliliğinden olduğunu, kayıtlarda anne adı olarak geçen Hatun isminin iptali ile davacının anne adının Vefiye olarak düzeltilmesine karar verilmiş, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.
2. Davacı vekili 31.10.2006 tarihli mahkeme kararında gerçek annesinin soyadının belirtilmediği, ancak mahkemenin gerekçesinden de annenin soyadının kabul edildiğinin anlaşıldığını, kararda sadece Vefiye diye belirtilen kısım, hükmün icrasında karışıklığa neden olduğunu, Vefiye ...' nun soyadı hüküm kısmında bulunmadığı için davacı ile annesi arasında yasal bağ kurulamadığını, bu durumun davacının mağduriyetine neden olduğunu ileri sürerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 305 ... maddesi gereğince hükme eklenilmesini talep etmiştir.
3. Mahkemenin 20.12.2022 tarihli ve yukarıda (1 ) numaralı paragrafta belirtilen sayılı ek kararı ile talep edilen hususun tavzih kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, hükmün genişletilmesi niteliğinde olduğu, ayrıca ilk hükümde tavzih ile kimlik numarasının ve soy isminin eklenmesi talep edilen kişinin karar başlığında yer almadığı ve davaya dahil edilmediği de dikkate alındığında şartları oluşmayan tavzih isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ek karar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçelerinde anne adının hatalı yazıldığını, bu hatanın düzeltilmesini talep ettiklerini, bu durumu belirtirken de gerçek annesinin soyadının da dava dilekçesinde belirtildiğini, Mahkemenin gerekçesinde de annenin soyadının kabul edildiğinin anlaşıldığını, kararda sadece Vefiye diye belirtilen kısım, hükmün icrasında karışıklığa neden olduğunu, Vefiye ...' nun soyadı hüküm kısmında bulunmadığı için davacı ile annesi arasında yasal bağ kurulamadığını, bu durumun davacının mağduriyetine neden olduğunu ve gün geçtikçe de mağduriyetini arttırdığını ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasında verilen hükme yapılması istenen değişikliğin hükmün genişletilmesi niteliğinde olup olmadığı, tavzih yolu ile istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 4721 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun (5490 sayılı Kanun) 11 ... ve 35 ... maddesi; Nüfus Hizmeleri Yönetmeliği 143 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun’un 305 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile 20.12.2022 tarihli tarihli ek kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple
Temyiz olunan Mahkemenin 22.10.2022 tarihli ek kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.