"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2479 E., 2022/2077 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Edremit Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/957 E., 2022/733 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak mirasçıların davaya dahil edilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özele; davalı kadının, müvekkilinin mallarının bir kısmını çocuklarına devretmesinden sonra değiştiğini, müvekkili ile aynı odada yatmadığını, oturmadığını, müvekkilinin ilk eşinden olan çocuklarını istemediğini, fotoğraflarını dahi kaldırdığını, müvekkilinin kalça kırığı sebebi ile ameliyat olduğunda onu bırakıp umreye gittiğini, sürekli şekilde müvekkilinin öleceğini, maaşının mallarının kendine kalacağını söylediğini, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, maaş kartını alarak ekonomik şiddet de uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, söylemek istediklerini duruşmada söyleyeceğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 26.10.2020 tarih, 2018/835 Esas ve 2020/282 Karar sayılı kararı ile davalı kadının, kalça kırığı nedeniyle bakıma muhtaç olan, tuvalet ihtiyaçlarını tek başına gideremeyen eşini, umre ziyaretine giderek yalnız ve başkasının bakımına muhtaç bıraktığı, en az umre kadar kutsal olan evlilik birliğinin göz ardı edilerek tuvalet ihtiyacı gibi mahrem konularda eşini başkasının yardımına muhtaç bıraktığı, davacı erkeğin sağlığında mallarının bir kısmını çocukları arasında paylaştırmasından sonra yemek yapmadığı, davacı erkeğin hiçbir rahatsızlığı yokken sulh hukuk mahkemesinden kısıtlanmasını isteyerek güven sarstığı, davacı erkeğin ilk evliliğinden olan kızını eve almak ve diğer çocuklarıyla da görüştürmek istemediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda, davalı kadının tam kusurlu olduğu, tam kusurlu kadının süresinde yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile boşanmalarına, davalı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, davalı kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tüm yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 24.09.2021 tarih, 2021/197 Esas ve 2021/1334 Karar sayılı kararı ile davacı erkeğin vefat ettiği, evliliğin ölümle sona erdiği, mirasçıların kusur tespiti yönünden davayı takip etme haklarının bulunduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın 25.10.2018 tarihinde açıldığı, karar kesinleşmeden davacı ...'nın 16.08.2021 tarihinde vefat ettiği, evlilik birliği ölümle sona erdiğinden boşanma talebinin konusuz kaldığı, davacı erkeğin kalça kırığı nedeniyle yaklaşık 1 ay kadar bakıma muhtaç olduğu, tuvalet ihtiyaçlarını tek başına gideremediği, davacı erkek bu haldeyken davalı kadının umre ziyaretine giderek eşini yalnız ve başkasının bakımına muhtaç bıraktığı, davacı erkeğin kızını eve almak istemediği, davacı erkeği çocuklarıyla görüştürmek istemediği, davacının önceki eşinden olan çocukları arasında tapu devrini yaptıktan sonra yemek yapmadığı bu nedenle davalının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğu, davacı erkek tarafından dava dilekçesiyle davalı kadının, eşinin hiçbir rahatsızlığı yokken hakkında sulh hukuk mahkemesinde kısıtlanmasını istediğine ilişkin iddia ileri sürülmediğinden davalıya kusur olarak yüklenemeyeceği, verilen ilk karara karşı davalı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan usuli kazanılmış hak gözetilerek davalı kadına yeni kusurlar yüklenmediği, sonuç olarak davalı ...'nın boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğu gerekçesi ile evlilik ölümle sona erdiğinden konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ...'nın boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili, kararda sadece davacı erkek tanıklarının beyanlarına yer verildiği, kendi tanıklarının beyanlarına itibar edilmediği, kusur belirlemesinin yanlış olduğu, boşanmayı gerektirecek sebep bulunmadığı, ... Sulh Hukuk Mahkemesinde yürütülen davacı erkek hakkındaki vasi tayini davasında bir hastaneden alınan raporda, vasi tayini gerektiği belirtildiği halde, ... Sulh Hukuk Mahkemesince vasi tayinine karar verilmeyip yeniden davacı erkek hakkında rapor istendiği, bu kez vasi tayini gerekmediği şeklinde rapor düzenlendiği, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin davayı reddettiği, ... Sulh Hukuk Mahkemesince Adli Tıp Kurumundan rapor alınmadığı, İlk Derece Mahkemesince, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyasının celp edilmediği, eksik inceleme ile karar verildiği, davacı erkeğin evlenirken müvekkiline evin tapusunu vereceğine dair söz verdiği, ancak bundan dolayı aralarında hiçbir tartışma ya da hakaret etme olayının olmadığı, davacı erkeğin ilk evliliğinden olan kızı Hatice'nin, davacı erkeğin tarlasını aldığı, evin tapusunu da alacakken müvekkilinin davacı erkeğe vasi davası açtığı, eve tedbir konulduğu, Hatice'nin evi alamadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğu belirtilerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin 23.06.2022 tarih, 2021/957 Esas ve 2022/733 Karar sayılı ikinci kararı ile davalı kadına önceki kararda yüklenen, davacı erkeğin herhangi bir rahatsızlığı yokken davalı kadının, vesayet davası açtığına dair vakıanın davalı kadının kusurları arasından çıkartıldığı, davalı kadının İlk Derece Mahkemesince tespit edilen diğer kusurlarının ise boşanmaya sebebiyet verecek derecede bulunduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili; müvekkiline yüklenen kusurlu davranışlardan sonra evlilik birliğinin devam ettiği, tarafların huzurunu bozan kişinin müteveffanın ilk evliliğinden olan Hatice olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusur olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğu belirtilerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında evlilik ölümle sona ermiş olmakla boşanma davası konusuz kalmış ise de, mirasçıların davayı kusur tespiti yönünden devam etmeleri nedeniyle sağ kalan davalı eşin ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte kusurlu bir davranışının ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.