"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2015/646 E., 2021/461 K.
DAVALILAR : 1-... vekili Av. ... 2-... vekili Av. ... vd. 3....
DAVA TARİHİ : 08.03.2011
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı ... vekili
Taraflar arasındaki mülkiyet hakkı tanınması ve katılma alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece hükmün asıl dava yönünden bozulmasına, birleşen dava yönünden iadesine karar verilmiştir.
Davalı ... vekili tarafından Dairece verilen kararın asıl dava yönünden düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; murisin terekesindeki taşınır ve taşınmaz malların rayiç değerlerinin bilirkişi tarafından tespiti ile müvekkilinin ½ oranındaki edinilmiş mallara katılma alacağının belirlenmesini, belirlenen katılma alacağı hakkı karşılığında muris adına kayıtlı 675 ada 1 parsel 14 nolu bağımsız bölüm üzerinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 240 ıncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca müvekkiline mülkiyet hakkının tanınarak tapuya tescilini, artan katılma alacağı olduğu takdirde bu alacağın ölüm tarihi olan 08.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasını talep etmiş; davacı vekili 20.06.2012 tarihli dilekçesinde, katılma alacağının 91.760,00 TL, mülkiyetini istedikleri taşınmazın değerinin ise 80.000,00 TL olduğunu, öncelikle taşınmazın mülkiyetinin 4721 sayılı Kanun'un 240 ıncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca müvekkiline verilmesini ve tapuda müvekkili adına tescil edilmesini, bakiye 11.760,00 TL katılma alacağının faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, Mahkeme aksi kanaatte ise 91.760,00 TL katılma alacağının dava tarihi olan 08.03.2011 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ... ve ... vekili, davacının katkısının olmadığını, malların murisin kişisel malı olduğunu, sağ kalan eşin miras payının belirlenmesi gerektiğini, ölüm tarihinden itibaren faiz hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ... vekili, malların edinme sebeplerinin incelenmesi gerektiğini, malların murisin kişisel malı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.07.2012 tarihli ve 2011/233 Esas, 2012/648 Karar sayılı kararı ile, 675 ada 1 parsel 14 nolu bağımsız bölümün aile konutu niteliğinde bulunmadığı, söz konusu taşınmaz yönünden 40.000,00 TL, 7358 ada 5 parsel 5 nolu bağımsız bölüm yönünden 45.000,00 TL ve 35 ... 851 plakalı araç yönünden 3.000,00 TL, 35 ... 572 plakalı motosiklet yönünden 475.00 TL, ev eşyaları yönünden de 3.285,00 TL katılma alacağının bulunduğu gerekçesiyle davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, davacının 91.760,00 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 29.01.2013 tarihli ve 2012/10670 Esas, 2013/944 Karar sayılı ilamı ile, davalı tarafa adil yargılanma hakkı dolayısıyla hukuki dinlenilme hakkı gözetilerek davacı tarafın delil listesi ile bilirkişi raporunun usule uygun tebliğ edilerek delillerini ve itirazlarını sunması için süre ve imkan verilmesi, gerekirse 6100 sayılı Hukuk Usulü Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 145 inci maddesinin de göz önünde tutularak tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davalının savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek kararın bozulmasına, bozma sebebine göre işin esasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Mahkemenin 20.05.2013 tarihli ve 2013/255 Esas, 2013/411 Karar sayılı kararı ile, davalıların savunma hakkının kısıtlanmadığı, ıslah dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği, bozma ilamının yerinde olmadığı, malların edinme tarihleri dikkate alındığında alacağa karar tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle önceki kararda kısmen direnilmesine, işleyecek yasal faiz yönünden bozma kararına uyulmasına, bu itibarla; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile dava konusu yapılan taşınmazın aile konutu niteliğinde olmadığı anlaşıldığından davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, 91.760,00 TL katılma alacağının karar tarihinden (16.07.2012) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
C. Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 25.10.2013 tarihli ve 2013/19655 Esas, 2013/15169 Karar sayılı ilamı ile, Mahkemece verilen kararın Dairece 29.01.2013 tarihli ve 2012/10670 Esas, 2013/944 Karar sayılı bozmasından önceki hükümde kısmen direnmeye ilişkin bulunduğu belirtilerek Mahkemece verilen direnme kararının temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.05.2015 tarihli ve 2013/8-2201 Esas, 2015/1326 Karar sayılı ilamı ile, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu belirtilerek işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmeksizin salt bu usulü eksiklik sebebiyle bozulmasına, bozma sebebine göre davalılar vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, malların 2002 yılından sonra edinildiği, bilirkişi raporu ile davacının katılma alacağının güncel değerlerinin toplam 317.825,00 TL olarak belirlendiği, belirlenen bu rakam aynı zamanda terekeye ait bir borç olduğundan davacının 1/4 miras payının düşülmesi gerektiği, ana dosyada hüküm altına alınan 91.760,00 TL'den bunun düşülmediği, bu durumda ana dosyada davacının miras payının düşülmesi ve davalıların sorumlu oldukları miktarın net olarak belirlenmesi gerektiği, birleşen dosyanın ise ek dava şeklinde açıldığı, güncellenen değerlere göre harcın tamamlandığı ve davacının miras payının düşüldüğü, tapu iptali ve tescil talebi yönünden verilen kararın kesinleştiği gözden kaçırılarak sehven aile konutu şerhi yönündeki talebin reddi yönünden yeniden hüküm tesis edildiği gerekçesiyle asıl dava yönünden; 675 ada 1 parsel 14 nolu bağımsız bölüm aile konutu niteliğinde olmadığından davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, katılma alacağı talebinin kısmen kabulüyle, davacının 1/4 miras payı düşülmek suretiyle bakiye 68.820,00 TL katılma alcağının 22.06.2021 (karar tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan 1/3 'er oranında tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 22.940,00 TL yönünden talebin reddine; birleşen davanın kabulüyle 146.608,75 TL katılma alacağının 22.06.2021 (karar tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan 1/3 'er oranında tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 17.10.2022 tarihli ve 2022/7414 Esas, 2022/8187 Karar sayılı kararıyla, birleşen davanın asıl davaya yönelik bozma işleminden sonra açıldığı ve birleşen dava hakkında ilk defa 20.07.2016 tarihinden sonra karar verildiği; Mahkemece belirlenen toplam katılma alacağı miktarından davacının miras payının düşüldüğü, ayrıca davacının asıl davadaki talep miktarından da yeniden davacının miras payı düşülerek mükerrer tenzil yapılmasının hatalı olduğu; davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle davalıların her birinin miras payları oranında sorumlu olduğu, miktarın hüküm fıkrasında gösterilmesi ve yargılama giderlerinin de 6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesi ve miras payları göz önünde bulundurularak karara verilmesi gerektiği; tapu iptali ve tescil talebi yönünden verilen kararın dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin olduğu belirtilerek temyiz edilen kararın asıl dava yönünden bozulmasına, asıl dava yönünden hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına; birleşen dava yönünden ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmek üzere dosyanın Mahkemesine iadesine, asıl dava yönünden karar düzeltme yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı ... vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; alacağın tereke borcu olduğunu, davalılardan tahsiline karar verilemeyeceğini, terekenin taksim edilmediğini, terekeden tahsiline karar verilmesi gerektiğini belirtilerek asıl dava yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, borçtan sorumluluk noktasında toplanmaktadır. Dava, ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 599 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 640 ıncı maddesinin ikinci fıkrası, 641 inci maddesinin birinci fıkrası, 682 nci maddesi, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1953 tarihli ve 1953/8 Esas, 1953/7 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle karşı dava yönünden yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 1.470,00 TL. para ceza ile 375.10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.