Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1731 E. 2023/5545 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğu, kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceği ve takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının kadının sosyal ve ekonomik durumuna göre az olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafaka miktarı yönünden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/711 E., 2022/1805 K.

KARAR : İstinaf başvurularının kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/517 E., 2019/867 K.

Taraflar arasındaki davacı kadın vekili tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin eşine ilgisiz davrandığını, vaktinin çoğunu bilgisayar ve telefon başında geçirdiğini, iletişim kurmadığını, cep telefonuna gelen ses kayıtları ve fotoğraflarla aldattığını, aldatmayı alışkanlık haline getirdiğini, haysiyetsiz bir hayat sürdüğünü, yatakları ayırdığını, ayrılık döneminde erkeğin eve kadın aldığını, bir kadınla gayri meşru yaşam sürdüğünü iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, Doğubeyazıt mahkemelerinin yetkili olduğunu, kadının geçimsiz, bencil ve tutarsız bir yaşam tarzı olduğunu, küçük şeyleri sorun haline getirdiğini, lüks isteklerde bulunduğunu, Doğubeyazıt'ta hastanede çalışması nedeniyle bir yere gidemeyen erkeği İstanbul'da yaşamaya zorladığını, evi terk edip İstanbul'a yerleştiğini, iletişimi kesip telefonlarına cevap vermediğini, ev eşyalarını götürdüğünü, erkeğin birikimleri ile alınan taşınmazı kardeşine sattığını, erkeğin kredi kartını kullandığını, aldatma iddiasının gerçeği yansıtmadığın ileri sürerek boşanma yönünden itirazı olmadığını, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin yükümlülükleri yerine getirmediği, evin geçimine katkıda bulunmadığı, kazancını kendine harcadığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, başka bir kadınla gönül ve cinsel ilişkisi içerisine girdiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL olan tedbir nafakasının hüküm tarihi olan 03.12.2019 tarihi itibariyle 400,00 TL'ye düşürülerek tedbir ve yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre hükmedilen tazminat ve nafaka miktarının az olduğunu ileri sürerek kararın miktarlar yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak kadına yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflarca usulüne uygun sunulan dilekçeler aşamasında dayanılan ve hükme esas alınan erkeğe yüklenen kusurlar somut, görgüye dayalı, tutarlı tanık anlatımları ve dosya kapsamında sunulan tüm deliller ile kanıtlandığı, davanın kabulünün doğru olduğu, erkeğe kusur olarak yüklenilen başka kadınlarla ilişkiye girdiği vakıasının ispatlanmadığı, bu kusurun erkeğe yüklenilmesi hatalı olduğu, belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre erkeğin kusurlu olduğu; dava açılmakla ayrı yaşama hakkına sahip olan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu bulunan erkeğin davranışlarının kadının mevcut veya beklenen menfaatleri ile kişilik haklarını ihlal ettiği neticesine varıldığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut veya beklenen menfaat, hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddesi hükmü uyarınca kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının esası ve miktarının yerinde olduğu; kadın yararına tazminata karar verilmesinin doğru olduğu ancak miktarlarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata; tarafların diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının tek derdinin İstanbul’a yerleşmek olduğunu, evdeki bütün eşyaları da alarak erkeği zor durumda bıraktığını,, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsiz olduğunu, dosya kapsamında ispat edildiğini, bu kusurun çıkarılmasının hatalı olduğunu, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarının az olduğu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkeğin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki (2) nolu paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanunun " hakkaniyet ilkesi" ile ilgili dördüncü maddesinin de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafaka miktarı yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Yukarıdaki (1) numaralı paragrafta açıklandığı üzere davalı erkek vekilin tüm, davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden ...'ya iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...a yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.