Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1765 E. 2023/4716 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları değerlendirildiğinde, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1226 E., 2022/2511 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/666 E., 2021/750 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; tarafların evlendikten sonra erkeğin ailesi ile birlikte yaşamaya başladığını, erkeğin hiç işe girmediğini, geçimin erkeğin babası ve kardeşi tarafından sağlandığını, erkeğin kardeşinin ağır hakaretlerine maruz kaldığını, kadının yaşadığı evde maruz kaldığı hakaretler ve aşağılamalar nedeni ile bir şirkette asgari ücretle temizlik elemanı olarak çalışmaya başladığını, tüm kazancını kayınvalidesine verdiğini, buna rağmen her akşam erkeğin hakaret ve şiddetine maruz kaldığını, erkeğin sabaha karşı eve sarhoş halde gelip "kalk seni s..m alemin orospusu" diyerek cinsel ilişkiye girmeye zorlamayı alışkanlık haline getirdiğini, erkeğin hakaret ve eylemlerinin ailesi tarafından desteklendiğini, erkeğin kadın hamileyken, doğumdan sonra dikişleri alınmamışken ve kadının hastalığı nedeni ile doktor tarafından bir ay ilişki yasaklanmışken bile cinsel ilişkiye zorladığını, 03.07.2018 tarihinde erkeğin istismarına dayanamayarak kadının kayınvalidesinin odasına sığındığını ve erkeğin kadını darp ettiğini ve ağır hakaretlerle yedi yaşındaki ortak çocuğun gözü önünde tecavüz ettiğini, bu olaydan bir gün sonra da gece vakti nedensiz yere tartışma başlatarak hakaret ve tehdit ederek darp ettiğini, bu olaydan sonra kadının ortak evi terk ettiğini, 05.07.2018 tarihinden itibaren kadının ablasının yanında yaşadığını ve ertesi gün de erkek hakkında şikayetçi olduğunu, evden ayrıldığı tarihten beri ortak çocuğu göremediğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 400,00TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000.00TL maddî ve 30.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek asıl tarafından sunulan cevap dilekçesi ve vekili tarafından sunulan ikinci cevap dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, kusuru bulunmadığını, aile birliğini devam ettirmek istediğini, kadının kız kardeşlerinin erkeğe düşman olduğunu, kadının ailesinin yönlendirmesi ile boşanmayı istediğini, erkeğe iftiralar attığını, kadının ailesinin yönlendirmesi ile kendi isteği ile 04.07.2018 tarihinde evi terk ettiğini, terk ettiği gün dava dilekçesinde belirtilen olayların yaşanmadığını belirterek davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, aylık 400,00TL iştirak nafakasına, erkek yararına aylık 400,00TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00TL maddî ve 30.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına küfür ve hakaret ettiğinin somut tanık beyanları ile sabit olduğu, ancak kadının cinsel şiddet iddiasını dosya kapsamına göre ispatlayamadığı, dava dilekçesinde dayanılmayan vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, kadına atfı kabil bir kusurun bulunmadığı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının mevcut işi olmasına rağmen bu mesleğinin devlet memuru güvencesinde olmaması ve sair ekonomik varlığının olmaması hususları değerlendirilerek, boşanma nedeniyle kadının yoksulluğa düşeceği kanaatiyle kadın lehine nafakaya hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 350,00TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 100,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakaları ile 5.000,00TL maddî ve 5.000,00TL manevî tazminata, erkeğin velâyet, nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle, davanın reddi gerektiğini, kadının tam kusurlu olduğunu, kendisinin kusuru bulunmadığını, eksik araştırma yapıldığını, kararın gerekçesinin dosya ile uyumlu olmadığını, kendi lehine hüküm kurulması gerektiğini, boşanma kararı verilmesi halinde yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinin kabulü gerektiğini, iştirak nafakası miktarının artırılması gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar, iştirak nafakasının miktarı yönünden yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle, davanın reddi gerektiğini, kadının tam kusurlu olduğunu, kendisinin kusuru bulunmadığını, istinafta yapılan incelemenin yeterli olmadığını, kendi lehine hüküm kurulması gerektiğini, boşanma kararı verilmesi halinde yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinin kabulü gerektiğini, iştirak nafakası miktarının artırılması gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar, iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkeğin yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi kararının doğru olup olmadığı, iştirak nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ile 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.