Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1779 E. 2023/1908 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının az bulunması nedeniyle bozma kararıyla belirlenen ilkeler doğrultusunda yeterli tazminat takdir edilmemesi nedeniyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 11. Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen onanmasına ve kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, 1.500,00 TL tedbir ve iştirak, 7.500,00 TL tedbir ve yoksulluk ile 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda 09.05.2019 tarih ve 2017/955 Esas, 2019/385 Karar sayılı kararıyla; davalı erkeğin hakaretamiz aşağılayıcı söz ve davranışlarda bulunduğu davacı eşine şiddet uyguladığı, sık sık alkol aldığı 4-5 yıldan beri ayrı yattığı, evlilik birliğinin gerektirdiği sorumluluklarını yerine getirmediği, eşine saygı sevgi göstermediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar lehine aylık 500,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, davacı lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, kusur belirlemesi, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddîve manevî tazminatın miktarı yönünden, davalı erkek vekili, kusur belirlemesi, davanın kabulü, velâyet, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddîve manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.03.2022 tarihli ve 2020/1475 Esas, 2022/321 Karar sayılı kararıyla; ilk derece mahkemesince davalı erkeğe yüklenen kusurlu davranışların doğru olduğu, buna karşın davacı kadının da eşine hakaret ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu, davacı kadın yararına hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddîve manevî tazminat miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesi ile davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddîve manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf talebi ile davalı erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının buna ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, yerine yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; ortak çocuk Rana için takdir edilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla reşit olduğu tarihe kadar devamına, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, iştirak nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk Semih için takdir edilen aylık 500,00 TL tedbir, aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı lehine hükmolunan aylık 400,00 TL tedbir, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı kadın yararına 70.000,00 TL maddî tazminat ile 60.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairece, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatlar az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, diğer yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;Yargıtay bozma ilamına uyularak davacı kadın yararına 150.000,00 TL maddî tazminat ile 120.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu ayrıca davacı lehine istinaf vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminat miktarları ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili; tazminatların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminat miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tazminatların miktarının uygun olup olmadığı ve bozma sonrası kanuni zorunluluk gereği açılan istinaf duruşması nedeniyle istinaf vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. Hukuk Genel Kurulu'nun 04.03.2021 tarihli, 2021/2-96 Esas, 2021/205 Karar sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar az olup bozmanın amacına uygun görülmemiştir. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.