"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1361 E., 2022/2507 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/854 E., 2021/748 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf velkilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının annesinin ve kardeşinin yanında erkeği azarladığını, düğünde annesi ve kardeşi ile yaşadığı olayları tekrar tekrar dillendirip tartışma çıkardığını, yaşantısına bir kısım kısıtlamalar getirdiğini, erkeğe karşı olan olumsuz tutum ve davranışlarını çocuklarına karşı da yapmaya başladığını, annesine karşı çok ağır sözler sarf ettiğini, eşine haber vermeksizin bir yerlere gidip gelmeye başladığını, bu yüzden taraflar arasında tartışmalar yaşandığını, 2019 yılında davalının kardeşinin sopa ve yumrukla darp etiğini, tarafların bu olaydan sonra tamamen ayrıldıklarını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına arar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; aleyhine ileri sürülen iddiaları kabul etmediklerini, kusurlu olan tarafın kadın olmadığını, davanın reddini talep ettiklerini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesini, belirterek ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine kısıtlayıcı ve kaba davrandığı, ekonomik ve sosyal şiddet uyguladığı, sosyal hayatını kısıtladığı, çocuklarına sert davrandığı; kadının da eşine karşı zaman zaman kaba davrandığı ve sosyal hayatını kısıtlamaya çalıştığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, çocukların yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuklarının velâyetinin belirlendiği, çocukların ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının çalışmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına daha önce takdir edilen tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren arttırılarak 2007 doğumlu ... için aylık 550,00 TL, 2008 doğumlu ... için aylık 550,00 TL, 2013 d.lu ... için 450,00 TL olarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar kesinleştikten sonra bu nafakaların iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine 900,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur tespiti ve boşanmanın fer'îlerine yönelik kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davacının boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, tazminatların ve nafakaların miktarlarına yönelik kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, İlk Derece Mahkemesince davalı tarafın kusurunun ağırlığının ve tanık anlatımlarının yeterince değerlendirmediğini, gerekçenin yetersiz olduğunu, tanık anlatımlarından davalının eşe bağırıp çağırdığı, kapıları çarpıp çıktığı bütün konu- komşunun bunu duyduğu , çocuklara şiddet uygulaması sebebiyle taraflar arasında tartışmalar yaşandığı, davalının "geri kafalı" diye hitapta bulunduğu olaylarının sabit olduğunu, tarafların bir araya gelme iradesinin bulunmadığını, tanık anlatımları ile ve erkeğe taşlı ve sopalı yapılan saldırılar ile kadının kusurunun ispat edildiğini, takdir edilen tazminat tutarlarının çok yüksek olduğunu belirterek kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat, velâyet, nafaka kararları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, ayrılığa sebep olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, tamamı davacının annesi ve kardeşlerinden oluşan davacı tanıklarının yanlı beyanda bulunduklarını, beyanların saptırıldığını ve abartıldığını, davacının iddialarını ispatlayamadığını, annesi ve kardeşleri dışında tek bir tanık dahi gösteremediğini, ailesine gitmesine izin vermediğini, hatta düğün ve cenaze gibi merasimlere bile katılmasına izin vermediğini, malı ve kölesi gibi gördüğünü, her davranışını davacının iznine tabi olduğunu, Mahkemece hükmedilen nafaka miktarlarının çok düşük olduğunu, kadının hiç bir geliri olmadığını, çocuklarını okutabilmek için köyde yaşayan ailesinden uzakta Antakya merkezinde ev tutmak zorunda kaldığını, tazminat miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve kusur durumuna göre az olduğunu belirterek boşanma davasının kabulü ile kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına tazminatlara ve nafakalara hükmedilme koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarları, velâyet düzenlemesi ile çocuklar yönünden hükmedilen nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 inci, 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı erkeğin tüm, davalı kadının aşağıdaki bent dışında kalan itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden davalı kadın yararına BOZULMASINA,
3.Davacı erkek vekilinin tüm, davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Peşin harcın istek halinde yatıran davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.