"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1078 E., 2022/2715 K.
DAVA TARİHİ : 05.02.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/133 E., 2022/469 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili ve davalılardan ...'in 30 yılı ... süredir karı koca olduklarını, müvekkili ile davalı ...'in beraber yaşadıkları, aile konutu olarak kullandıkları ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) uyarınca aile konutu vasfına sahip tapuda ... adına kayıtlı bir taşınmazlarının bulunduğunu, bu taşınmazın Eskişehir ili Odunpazarı ilçesi Kırmızıtoprak mahallesi 13506 ada 2 parsel üzerinde bulunan B blok kat 5 bağımsız bölüm no: 12'de bulunan taşınmaz olduğunu, davalı ...'in 2014 yılında Ziraat bankasının Eskişehir ili Hasan Polatkan şubesinden kredi çektiğini, kredinin tutarı 140.000,00 TL olduğunu, bu kredinin teminatı olarak da söz konusu taşınmaz üzerinde Ziraat bankası lehine ipotek tesis ettiğini, müvekkilinin bu borca karşılık olarak aile konutu üzerinde ipotek tesis edilmesine muvafakat ettiğini, bu borç 2017 yılında ... tarafından ödendiğini, ancak borç ödenmesine rağmen söz konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını, ... 2019 yılında Ziraat bankasına kredi için tekrar müracaat ettiğini ve kredi çektiğini, davalı ...'in kullandığı ikinci kredi kullandığı ilk kredi dosyası üzerinde işleme konulduğunu, söz konusu taşınmaz ikinci kredi içinde teminat olarak sayıldığını, ancak müvekkilinin ...'in kullandığı ikinci kredi için aile konutu üzerine ipotek tesis edilmesi için müvekkilinin muvafakatinin olmadığını, aile konutu üzerinde ipotek tesis edilebilmesi eşin rızasına bağlı bulunduğunu, müvekkilinin önceki tarihli kullanılan kredi için aile konutu üzerinde ipotek tesisine izin vermesi sonraki tarihli kullanılan kredi içinde aile konutu üzerinde ipotek tesisine izin verdiği anlamına gelmeyeceğini, bu nedenlerle Eskişehir ili Odunpazarı ilçesi Kırmızıtoprak mahallesi 13506 ada 2 parsel üzerinde bulunan B blok kat 5 bağımsız bölüm no: 12'de bulunan taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, taşınmazın satışının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı vekili 06.07.2021 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesindeki taleplerimizi aynen tekrar eder ve kabulüne karar verilmesini, müvekkili ...'in söz konusu borçlardan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini, Eskişehir 2. İcra Dairesinde 2021/1080 sayılı dosya ile yapılan takibinin bütün fer'îleri ile birlikte iptal edilmesine karar verilmesini, müvekkilinin ödediği 167.933,17 TL'nin 14.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı Ziraat Banksından alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, vekalet ücretleri ve yargılama giderlerinin tamamının karşı taraf üzerinden bırakılmasını ıslah etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ...'e çıkartılan tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiği, davaya herhangi bir cevap vermediği gibi yargılamaya da katılmadığı görülmüştür.
2.Davalı banka vekili cevap dilekçesi ile; öncelikle haksız açılan iş bu davada müvekkilinin hak kaybına uğramaması adına zamanaşımı, derdestlik, hak düşürücü süre ve husumet itirazında bulunduklarını, davanın reddinin gerektiğini, davacı ...'in Eskişehir ili, Odunpazarı İlçesi, Kırmızı Toprak Mahallesi, 13506 Ada, 2 parsel üzerinde bulunan taşınmaz üzerinde ipotek kurulmasına muvafakat ettiğini, söz konusu muvafakatnamede görüleceği üzere davacının, eşinin banka lehine 1.derecede süresiz olarak ipotek vermesine muvafakat ettiğini, ayrıca aile konutu şerhi kaydı bulunmayan dava konusu taşınmaz nedeniyle taşınmaz malikinin eş muvafakatini alma zorunluluğunun olmadığını, davalı müvekkilinin tapuda böyle bir şerh olmamasına rağmen davacının muvafakatini aldığını, davacının muvafakat verdiğini kabul karşısında ikinci kredi için teminat olarak ipotek tesis edilmesine karşı çıkmışsa da, bu durum usul ve yasaya aykırı olup davanın reddinin gerektiğini, tapu kayıtları incelendiğinde dava konusu taşınmaz üzerinde 400.000,00 TL borç için 21.03.2016 tarihinde ipotek tesis edildiğinin görüleceğini, bu ipotek süresiz olarak tesis edilmiş olduğunu, davacı eş "bankanızdan kullanacağı kredilerin teminatı olarak dilediği derecede" ipotek tesis edilmesine muvafakat ettiğini, bu muvafakat belirli bir krediye özgülenmediğini, kullanacağı kredilerin teminatı olarak süresiz verildiğini, uyuşmazlık konusu olayda davacının bizzat kendisi hiçbir kayıt ve şart koymaksızın ipotek tesis edilmesine muvafakat verdiğini, davacının muvafakati açık olup yazılı belge ile ispat olunacağını, kullanılan kredinin tarımsal kredi olduğunu, bu krediye ilişkin ipotek tesis edilmesinde eşin muvafakati aranmadığını, bu nedenlerle; usul, yasa ve hukukun temel ilkelerine aykırı olan haksız ikame edildiğini işbu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın menfi tespit ve istirdat talebine ilişkin olduğu, davacının dava dilekçesinde davalı ... tarafından Ziraat Bankasından 2014 yılında çekilen 140.000,00 TL'lik kredinin teminatı olarak aile konutu olarak kullanılan Eskişehir ili Odunpazarı ilçesi Kırmızıtoprak mah 13506 ada 2 parselde bulunan B blok kat. 5 12 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazın ipotek tesis edildiği, ilgili borcun 2017 yılında davalı ... tarafından ödendiği, fakat buna rağmen dava konusu taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığı, davalı ...'in 2019 yılında Ziraat Bankasından kullandığı kredi için de aile konutu olarak kullanılan taşınmazın banka tarafından teminat olarak sayıldığı, ilgili taşınmazın aile konutu olması nedeniyle ipotek tesis edilmesi için davacının rızasının olması gerektiği, davacının ilk çekilen kredi için rızası var ise de ikinci kredi için açık ve belirli bir rızasının olmadığından banka tarafından ilgili taşınmaza konulan ipoteğin kaldırılması ve ilgili taşınmaza aile konutu şerhi konulması için işbu davanın açıldığı, davalı banka tarafından dava devam ederken ipoteğin paraya çevrilmesi için Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2021/1080 esas sayılı dosyası ile davalı ... hakkında takip başlatıldığı, davacı tarafından taşınmazın satışının durdurulması için Mahkememizden tedbir talep edildiği, Mahkememizce satışın durdurulması talebinin reddine karar verildiğinden davacı asil tarafından davalı ...'in borcunun yakınlarından borç alınarak kapatıldığı, davacı tarafından borç ödendikten sonra davalının ıslah edilerek davacının borcun icra tehditi altında ödendiği iddiası ile davanın menfi tespit ve istirdat davasına çevrilerek ıslah edildiği, malik olmayan davacı eşin taşınmaz üzerindeki hakkı 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinde anlamını bulan aile konutu hakkı olup, yasal düzenlenmenin içeriğinden de anlaşılacağı üzere bu menfaat, malik olmayan eş için kullanma hakkı oluşturup bir ayni hak değildir. Yani davacı kadının taşınmazda mülkiyete ilişkin bir ayni hakkı yoktur. Böyle olunca da davacının menfi tespit ve istirdat davası açma hakkı olmadığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taleplerinin aile konutu üzerinde eşlerin diğer eşinin açık rızası olmadan aile konutu üzerindeki hakları sınırlamamasına ilişkin olduğu, Mahkemece taleplerinin hangi nedenlerle reddettiğini dahi açıklamadığı, bu durum açıkça adil yargılanma hakkınında bir ihlali olduğu, tanıklarının dahi dinlenmediğini ileri sürerek reddedilen dava yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek delillerin toplanıp değerlendirildiği, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği (Yargıtay 2.HD 01.06.2021 tarih E.2021/710-K.2021/4225), bu itibarla verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve yasaya uygun olan hükme karşı davacı tarafın istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla reddedilen davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davacı kadının eşine ait borcu ödediği ve ancak eşine karşı rücu hakkını kullanabileceği, bu yönde bankaya karşı husumet yöneltilemeyeceği, davanın ıslah edilen hali ile bu gerekçe ile reddi gerekmekte ise de sonucu itibariyle davanın reddinin doğru olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.