"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/559 E., 2022/1986 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 29. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/222 E., 2022/121 K.
Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı ... ve vekilleri gelmedi. Karşı taraf davalı ... ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2015 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, taraflar arasında davalı erkekten kaynaklanan kusurlu davranışlardan dolayı görülmekte olan boşanma davasının olduğu, tarafların düğününde kadına, 34 adet gremse altın, 5 adet yarım altın, 94 adet çeyrek altın, 10 adet 22'şer gram bilezik, 3 adet 21'er gram bilezik, 1 adet 17 gram bilezik takıldığını, bu ziynet eşyalarının kadına ait olduğunu ve erkek tarafından alınarak iade edilmediğini iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu ziynet eşyalarının öncelikle aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.470,00 TL ziynet alacağı bedelinin yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı kadın vekili ıslah dilekçesinde özetle; dava değerini ıslah ettiklerini ve dava konusu ziynet eşyalarının öncelikle aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde 150.000,00 TL ziynet alacağı bedelinin yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davacı kadının ortak konuttan ayrılırken dava konusu ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, hatta yatırım amaçlı biriktirilen ziynet eşyalarının da davacı kadın tarafından yanında götürüldüğünü iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dinlenen tanık beyanlarının ziynet eşyalarına dair bizzat görgüye dayalı olmadığı, bu doğrultuda davacı tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatıldığı, 27.01.2022 tarihli duruşmada, davalı erkek tarafından dava konusu ziynet eşyalarının davacı kadın tarafından götürüldüğüne dair yemin edildiği, tarafların karşılıklı iddiaları, bilirkişi raporu, tanık anlatımları, tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde, dayanılan vakıaların ispat durumuna göre davacı kadının, davalı erkeğe yemin teklifi ve davalı erkeğin de davacı kadının yemin teklifini kabul ederek yemin ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından zorla elinden alındığı ve iade edilmediği, dinlenen tanık beyanlarıyla da bu iddianın ispatlandığı, dava konusu ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından ev alınması için kullanıldığı, bu kapsamda iddianın mal rejiminden kaynaklanan alacak olarak nitelendirilmesi ve bu yönde hüküm verilmesi gerektiği ve davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı kadın tanıklarının ziynetlerin davacı kadının elinden alındığına ve yanında götürülmesine engel olunduğuna ilişkin görgüye dayalı bir açıklamaları bulunmadığı, davacı kadının iddiasını dinlettiği tanık beyanları ile ispat edemediği, bunun üzerine İlk Derece Mahkemesince ispat yükü kendisine düşen ve davasını diğer delillerle kanıtlayamayan davacı kadına açıkça yemin deliline dayanması sebebiyle yemin teklif etme hakkının hatırlatıldığı, davalı erkeğin de yemini eda ettiği, hal böyle olunca ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; ziynetlerin aynen, mümkün olmaması durumunda ise bedelinin tahsili istemine ilişkin olup uyuşmazlık, ispat, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı ve hukuki nitelendirme noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi, 6 ncı maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 226 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285 inci ve devam maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.