Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1794 E. 2023/5654 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosyadaki tüm belgeler değerlendirilerek, yerel mahkemenin boşanma, velayet, nafaka ve tazminata ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1184 E., 2022/1884 K.

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... Batı 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/172 E., 2021/325 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ... erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı-davacı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ve kısmen reddi ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının çocukların önünde kendisine onur kırıcı ve rencide edici sözler söylediğini, hakaret ettiğini ve evden ayrılmasını istediğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsiz davrandığını, çocuklara ilgisiz olduğunu, onları ihmal ettiğini, hakaret içerikli sözler sarf ettiğini, ailesinin rencide edici cümleler kullandığını, erkeğin ailesinin uzun süreli ortak evde kaldığını, kadına destek olmadığını, daima ailesinin tarafını tuttuğunu, sürekli kadını suçladığını, erkeğin ailesinin sürekli ortak eve habersiz gelip her gün akşam yemeklerini orada yediğini, daima elinde telefon ile uğraştığını, çocuklara ve kadına psikolojik şiddet uyguladığını, cinsel birliktelik kurmaktan kaçındığını, sadakatiz davrandığını itiraf ettiğini, evden ayrılmasından sonra çocukları maddî ve manevî olarak ihmal ettiğini, ihtiyaç duydukları zamanda yanlarında olmadığını belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.250,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 150.000,00 TL maddî 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadını aldattığını, aldatma sonrası evi terk ettiğini, evin ve çocukların ihtiyaçları ile ilgilenmediği, telefonla çok fazla ilgilenip evi ihmal ettiğini, kadını başkalarının yanında sessiz kalarak ezdirdiğini, ailesinin çok sık ve habersiz tarafların evine gelip uzun süre kaldığını, kadının ise alıngan olduğunu, alınganlık nedeniyle yaşananları uzattığını, kocasına onur kırıcı ve rencide edici davranışlarda bulunduğunu ve kocanın ölmesini istediğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğunu, çocukların yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesi gerektiği, çocukların ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, kadının asgari ücret ile çalıştığı, evin ve çocukların ihtiyaçlarını davalı kadının karşılamaya çalıştığı, davalı kadının bu şekilde almış olduğu ücretin kişiyi yoksulluktan kurtaramayacağı ve erkeğin SED araştırması, öğretmen olması maddi gücü ve kusur durumları da dikkate alınarak kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; şartları oluştuğundan kadın yararına nafaka, maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 550,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, karşı davanın ve fer'îlerinin kabulü ve kusur belirlemesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, maddî ve manevî tazminat miktarları ile nafaka miktarlarının arttırılmasına ve nafakalara yıllık artış uygulanması kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadından kocanın ölmesini istediği yönündeki kusurun erkeğin dilekçelerinde bu vakıaya dayanmadığından bahisle kadının kusurlarından çıkartılmasına yine de erkeğin evlilik birliğini sona erdiren vakıalarda ağır kusurlu olduğuna ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve çocuklar lehine hükmedilen nafakaların az olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 800,00 TL tedbir ve ortak çocuk İrem yararına 1.200,00 TL, ortak çocuk ... yararına 800,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının sair, erkeğin tüm istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, telefon kayıtları üzerinde yapılan inceleme ile erkeğin eşini günde ortalama bir kez aradığını, tanık ifadeleri ile iddiaların çürütüldüğünü, kadının abisinin gereksiz yere söyledikleri ile evliliği bitirmesine sebep olduğunu, abisinin haziran 2019 tarihinde kadınla konuştuğunu beyan ettiğini oysa kadının iddiasının yıllardır aldatıldığı yönünde olduğunu, erkeğin kadını aldattığına dair dosyada hiçbir tanık beyanı bulunmadığını belirterek kadının davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, hükmedilen nafaka miktarlarının günümüz ekonomik koşulları düşünüldüğünde oldukça yetersiz olduğunu, davacı-davalının mali durumunun iyi olduğunu, dershanede de çalışarak ek gelir sağladığını,erkeğin kusurları karşısında hükmedilen tazminatın az olduğunu, kadının boşanmada hiçbir kusuru bulunmadığını belirterek kusur belirlemesi, maddî, manevî tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları ve çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı,182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.