"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2799 E., 2022/2952 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zile Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/182 E., 2022/431 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 30.11.2021 tarihli kararla, asıl boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı boşanma davasının reddine, ziynet alacağı davasının kabulü ile 22 ayar 25 adet, 25 gram altın bileziği, 1 adet künye ve gerdanlıktan oluşan 22 ayar 80 gram ... altın setin, 5 adet 14 ayar toplam 50 gram künyenin kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedellerinin kadına iadesine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince 11.02.2022 tarihli ek kararla davacı-karşı davalı kadın vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen ek karar davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından, 30.11. 2021 tarihli asıl karar ise davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurularının kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadın tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata ile ortak çocuklar Duru ve Emir yararına tedbir nafakası ve iştirak nafakasına, ortak çocuk Dilan yararına takdir edilen tedbir nafakasının ... olduğu tarih itibariyle kaldırılmasına, ortak çocuk Dilan yararına iştirak nafakası talebinin reddine, ziynet alacağı
davasının kabulü ile 25 adet 22 ayar 25'şer gramdan altın bilezik, 1 adet ... set künye gerdanlık, 5 adet 14 ayar altın künyeden ibaret ziynet eşyalarının davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde ise ziynet eşyalarının bedellerinin toplamı olan 205.595,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına ödenmesine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı erkek vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile kabul edilen yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı kadın vekilinin tüm, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2002 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, erkeğin ve erkeğin ailesinin hakaret ettiğini, fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, alkol kullandığını, kadının çalışmasına izin vermediğini, erkeğin zina eyleminin kadın tarafından 08.12.2019 tarihinde öğrenildiğini, düğünde kadına her biri 25 gramdan 27 adet 22 ayar üçlü burma bilezik takıldığını, bu ziynetlerin erkek tarafından 2009 yılında iade edilmek üzere alındığını, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların öncelikle zina hukuki sebebine dayanarak, kabul edilmemesi durumunda ise evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası, 5.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 10.000,00 TL tedbir nafakası, 10.000,00 TL yoksulluk nafakası, 1.000.000,00 TL maddî tazminat, 1.000.000,00 TL manevî tazminat, tazminatlara yasal faiz işletilmesine, 27 adet 25 gram 22 ayardan oluşan bileziklerin kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL ziynet alacağı bedelinin dava tarihiden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında ziynet alacağı talebi 205.595,00 TL üzerinden ıslah edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve ikinci cevap (karşı davaya cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, aşırı kıskanç olduğunu, baskıcı olduğunu, hakaret ettiğini, erkeğin ailesine kötü davrandığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini iddia ederek, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin 30.11.2021 tarih ve 2020/66 Esas, 2021/376 Karar sayılı kararı ile kadının, asıl dava dilekçesinde tarafların öncelikle zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesinin talep edildiği, dosya kapsamından erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinin ispatlandığı gerekçesiyle asıl davanın zina hukuki sebebine dayalı olarak kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı dava yönünden yapılan incelemede ise her ne kadar erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep edilmişse de erkek tanıklarının beyanlarından tarafların evlilikleri ile ilgili bilgiye sahip olmadıklarının anlaşıldığı, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakaların ispatlanamadığı, ayrıca erkeğin özür dilediğini beyan eden tanıkların olduğu ve kadının varsa da kusurlarının erkek tarafından affedildiği, karşı davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine, ortak çocuk Dilan'ın yargılama sırasında ... olduğu dikkate alınarak bu çocuk yönünden velâyet düzenlemesi yapılmadığı, ortak çocuk Dilan'ın ... olduğu tarihe kadar aylık 2.500,00 TL tedbir nafakasına, alınan sosyal inceleme raporu ve ortak çocuklar Duru ve Emir'in anneleri ile yaşamak istediklerine dair beyanları dikkate alındığında ortak çocuklar Duru ve Emir'in velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar Duru ve Emir ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar Duru ve Emir yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL iştirak nafakası, kadının çalışmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası, 5.000,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere 750.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminat, ziynet alacağı davası yönünden yapılan incelemede ise dinlenen tanık beyanlarından düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından iade edilmek üzere petrol istasyonu açmak için alındığı fakat iade edilmediği, her ne kadar kadın tarafından dava açılırken 27 adet, 25 gram 22 ayar bilezik ile ilgili talepte bulunmuşsa da bilirkişi raporunda 25 adet 25 gram 22 ayar bilezik ve 1 adet ... set, 5 det künye tesptit edilerek rapor düzenlendiği, ıslah dilekçesi ile bilirkişi tarafından tespit edilen 25 adet 25 gram 22 ayar bilezik ve 1 adet ... set, 5 det künyenin değeri üzerinden ziynet eşyaları ile ilgili dava ıslah edildiğinden kadının ziynet alacağı davasının ıslah dilekçesine uygun olarak kabulü ile 22 ayar 25 adet, 25 gram altın bileziği, 1 adet künye ve gerdanlıktan oluşan 22 ayar 80 gram ... altın setin, 5 adet 14 ayar toplam 50 gram künyenin kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda bedellerinin kadına iadesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 11.02.2022 tarihli ek karar ile her ne kadar davac-karşı davalı kadın vekili tarafından hükmün tavzihi ve tamamlanması talebinde bulunulmuşsa da sunulan dilekçedeki talep değerlendirildiğinde, taraflara yüklenen borç ve alacakların tavzih, tashih ve hükmün tamamlanması talebine konu olamayacağı anlaşıldığından davacı-karşı davalı kadın vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili ek karar yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili ise kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı davası yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 24.03.2022 tarih ve 2022/416 E., 2022/1172 K. sayılı kararı ile her ne kadar İlk Derece Mahkemesince ziynet alacağı davası kabul edilerek ziynetler tek tek belirtilmek suretiyle aynen iade hükmü kurulmuşsa da ziynet eşyalarının iadesi talebinin kabulüne karar verilirken, ziynetlerin aynen iadesinin mümkün olmaması halinde hangi ziynet eşyasının ne kadar bedeli olduğu ve ziynetler karşılığında kadına ödenecek bedelin ne kadar olduğunun açıkça belirtilmediği, bu sebeple İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ziynetlerin karşılığı olan bedeli de denetime elverişli şekilde belirtilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesi hükmüne göre istinaf incelemesi sonucu ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde bölge adliye mahkemesi tarafından, esası incelemeden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapılmaksızın karar verileceğinin belirtildiği, sonuç olarak; belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi nedeniyle, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplandığından ve bu delillerin değerlendirildiğinden söz edilemeyeceği, bu itibarla taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile belirtilen eksikliklerin tamamlanarak bir karar verilmesi için kararın istinaf edilmeyerek kesinleşen kısımler hariç olmak üzere kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi, istinaf başvurusunun kabul sebebine göre diğer istinaf başvurularının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 30.11.2021 tarih ve 2020/66 E., 2021/376 K. sayılı karar ile tarafların boşanmaları yönünde verilen hükmün taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiği ve bu nedenle tekrardan boşanma hükmü kurulmayacağı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda dinlenen tanık beyanları, fotoğraflar, telefon kayıtları uyarınca sadakat yükümlülüğünü ihlal eden erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olan erkek eşin kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, hakkaniyet ilkesi, mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere 750.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminat, alınan sosyal inceleme raporu ve ortak çocuklar Duru ve Emir'in anneleri ile yaşamak istediklerine dair beyanları dikkate alındığında ortak çocuklar Duru ve Emir'in velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar Duru ve Emir ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar Duru ve Emir'in yaşları, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında ortak çocuklar Duru ve Emir yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL iştirak nafakası, kadının çalışmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası, 5.000,00 TL yoksulluk nafakası, ziynet alacağı davası yönünden yapılan incelemede ise dinlenen tanık beyanlarından düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından iade edilmek üzere petrol istasyonu açmak için alındığı fakat iade edilmediği, her ne kadar kadın tarafından dava açılırken 27 adet, 25 gram 22 ayar bilezik ile ilgili talepte bulunmuşsa da bilirkişi raporunda 25 adet 25 gram 22 ayar bilezik ve 1 adet ... set, 5 det künye tesptit edilerek rapor düzenlendiği, ıslah dilekçesi ile bilirkişi tarafından tespit edilen 25 adet 25 gram 22 ayar bilezik ve 1 adet ... set, 5 det künyenin değeri üzerinden ziynet eşyaları ile ilgili dava ıslah edildiğinden kadının ziynet alacağı davasının ıslah dilekçesine uygun olarak kabulü ile 25 adet 22 ayar 25'şer gramdan altın bilezik (25x25,00=625x279,00 TL=174.375,00 TL), 1 adet ... set künye gerdanlık (22 ayar 80 gramx279,00 TL=22.320,00 TL), 5 adet 14 ayar altın künye (14 ayar 5x10=50 gram 50x178,00 TL= 8.900,00 TL)'den ibaret ziynet eşyalarının erkekten alınarak kadına aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde ziynet eşyalarının bedellerinin toplamı olan 205.595,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının kusur durumu ve tarafların ekonomik durumları dikkate alındığından çok az olduğu, nafakalara arttırım talebi olmasına rağmen bu husus ile ilgili karar verilmemesinin hatalı olduğu yine ortak çocukların ihtiyaçları dikkate alındığından ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının çok az olduğu, ziynet alacağı davasının ıslah dilekçesi ve bilirkişi raporu içeriği dikkate alınarak tamamı yönünden kabul kararı verilmesi gerektiği belirtilerek; tazminatların ve nafakaların miktarları ile ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve kadın yararına tazminata ve nafakala hükmedilemeyeceği, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarlarının çok olduğu, ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığının ispatlanamadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kusur dereceleri, paranın alım gücü, mevcut ve beklenen menfaat, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına takdir olunan maddî tazminat miktarının çok olduğu, 6100 sayılı Kanunu'nun 26 ıncı maddesi hükmü uyarınca hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına hükmedemeyeceği, somut olayda, kadının asıl dava dilekçesinde 27 adet 22 ayar 25 gr lık bilezik talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince talebi aşacak şekilde bilezik dışındaki ... set ve künye yönünden de kabul kararı verilmesi ve hükmedilen miktarın tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğu, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; kadının, talep ettiği bileziklerden 25 adet 22 ayar 25 gramlık bileziğin bozdurulduğunun ispatlandığı, 25 adet 22 ayar 25'er gramlık bilezik yönünden kısmen kabul kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu ve yargılama gideri ve vekâlet ücretinin kabul edilen miktara göre yeniden düzenlenmesi gerektiği belirtilerek; davalı-karşı davacı erkek vekilinin maddî tazminat ve ziynet alacağına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına, kadın yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî tazminat, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile 25 adet 22 ayar 25'şer gramlık bileziklerin erkekten alınarak kadına aynen iadesi, mümkün olmaması halinde ise toplam bedeli olan 174.375,00 TL 'nin 500,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren, 173.875,00 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı-karşı davalı kadın vekilinin tüm, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın yararına takdir edilen tazminatlar ve nafakalar ile ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığından çok az olduğu, nafakalara arttırım talebi olmasına rağmen bu husus ile ilgili karar verilmemesinin hatalı olduğu, ziynet eşyalarının fiili ödeme günündeki değerlerinin esas alınarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, ıslah dilekçesi ve bilirkişi raporu dikkate alındığında talep edilen ziynetlerin tamamı yönünden hüküm kurulması gerektiği belirtilerek; tazminatların ve nafakaların miktarları ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarafların ekonomik ve sosyal durumu, bu konu ile ilgili yaptırılmış emniyet araştırma tutanakları içerikleri dikkate alındığında tazminatların ve nafakaların miktarlarının çok olduğu, erkeğin kira gelirleri olmadığı, maddî olarak hükmedilen nafaka ve tazminatları ödeme durumu olmadığı, ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığının ispatlanamadığı ve ziynet alacağı davasının reddi gerektiği belirtilerek; tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadın tarafından açılan boşanma davasında kadın yararına hükmüdilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının yeterli olup olmadığı ve ziynetin kabul ve reddedilen miktarının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 nci, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddesi, 327 nci, 328 inci, 329 uncu ve 330 uncu maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 inci maddesi ve 51 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre davalı- karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen ilk karara karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından maddî tazminat miktarına yönelik istinaf kanun yoluna başvurulmamış olması sebebiyle davalı-karşı davacı erkek yararına oluşan usuli kazanılmış hak ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (3) numaralı paragrafta belirtildiği üzere maddî tazminat miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise sair temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı harcın temyiz eden Hakan'a yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde Dilşad'a iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.