"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1011 E., 2022/2646 K.
DAVA TARİHİ : 16.03.2020
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/193 E., 2022/129 K.
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2014 yılında tanıştıklarını, resmi olmayan bir beraberlik yaşadıklarını, 4 ay kadar ilişkilerinin sürdüğünü davacının bu ilişkiyi sonlandırmak istediğinde davalının sorun yaşattığını, bu ilişkiden ... isimli bir çocuklarının olduğunu, davalının davacıyı para kaynağı olarak gördüğünü, sürekli hakkında suç duyurusunda bulup davalar açtığını, en son çocuk için aylık 2000,00 TL nafaka ödediğini, çocuğun tanınmasına ilişkin kararda çocukla kişisel ilişki kurulmadığını, önceleri annenin kısa süreli de olsa kişisel ilişki tesisi sağladığı ancak son dönemde çocuğu da alarak Hollanda'ya gittiğini, çocuğu ile en son 07.11.2019 da görebildiğini devamında kişisel ilişki kuramadığını, çocuğuyla kişisel ilişki kuramadığından uygun zaman ve koşullarda çocuk ile davacı arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; babalık davası sonucu çocuğun kendisinden olduğunu kabul ettiğini, kararın kesinleştiğini, davacının bu süreç de çocuğa karşı sert ve katı bir tutum takındığını, çocuğun bu nedenle babadan çekindiğini, baba ile görüştüğü dönemlerde psikolojik sorunlar yaşadıklarını, ayrıca davalının nafaka yükümlülüğünü yerine getirmekten kaçındığını davacı babanın çocuğa karşı tutum ve davranışı nedeniyle çocukla kişisel ilişki kurulmasını istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evlilik dışı ilişkiden doğan 2015 doğumlu müşterek çocuklarının bulunduğunu, bu çocuğun taraflar arasında yaşanan süreçlerden etkilendiğini davacının ise çocuğuyla kişisel ilişki kurmak istediğini bu ilişki sırasında zaman zaman çocukla davacı arasında sorunlar yaşandığını, davalının da bu ilişkiyi kolaylaştırıcı, destekleyici olmasına rağmen zorlaştırıcı davranışlar sergilediğini, bu durumunun çocuğun davacı ile kişisel ilişki kurulması öncesi ve sonrasında zaman zaman psikolojik sorunlar yaşamasına sebep olduğuni, bu amaçla çocukla baba arasında kişisel ilişkinin kurulmasına çocuğun alıştırılması yönünde danışmanlık tedbiri verilmiş, uzun zaman süreci içinde yapılan danışmanlık tedbirlerinin sonucunda da yeterli ve istenen düzeyde bir sonuç sağlanamamış ise de çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulması gerektiği kanaatine varılmakla, çocukla baba arasında taraflar ve çocukla yaşanan durumlarda dikkate alınarak her 15 günde bir pazar günü saat 13.00 ile 17.00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili dilekçesinde özetle; babanın çocuğu benimsemediğini açılan dava ile DNA testi yaptırılarak çocuğu kabul ettiğini, ardından pedagog eşliğinde görüşmesinin uygun olacağı söylenmesine rağmen ısrarla ve zorla görüşmeye çalıştığını, bu durumun çocuğun psikolojisinin olumsuz etkilediğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmesinde ve tesis edilen kişisel ilişki süresinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalının istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci bendinin (b) fıkrasının (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece ihsası rey yasağına aykırı şekilde aynı konuda danışmanlık tedbiri verildiğini, babanın doğduğunda çocuğun kendisinden olduğunu kabul etmediğini, açılan dava ile DNA testi yaptırılarak çocuğu kabul ettiğini, ardından pedagog eşliğinde görüşmesinin uygun olacağı söylenmesine rağmen ısrarla ve zorla görüşmeye çalıştığını, bu durumun çocuğun psikolojisinin olumsuz etkilediğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olup olmayacağı, kurulması halinde en etkin ve çocuğun üstün yararına en uygun kişisel ilişkinin süresi ve nasıl uygulanacağının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci maddesinin birinci fıkrası, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Ortak çocuk ile baba arasında İlk Derece Mahkemesince "Her 15 günde bir Pazar günü saat 13:00 ile 17:00 arasında çocuk ile baba arasında şahsi ilişki kurulmasına" şeklinde tesis edilen kişisel ilişki infazda tereddüt yaratacak niteliktedir. Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(6100 sayılı Kanun’un) 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan “Her 15 günde bir Pazar günü saat 13:00 ile 17:00 arasında çocuk ile baba arasında şahsi ilişki kurulmasına” ibaresinin çıkartılarak yerine “ ortak çocuk 02.12.2015 doğumlu ... ile baba arasında, her ayın l. ve 3. hafta sonu Pazar günü saat 13.00 ile 17.00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına” ibaresinin yazılması suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.