"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kadın yararına maddî tazminata karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesi ile; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, davacının lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili dava dilekçesi ile; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, erkeğin olduğundan fazla alkol tükettiği ve tükettiğinde, kadına hakaret ettiği, sövdüğü gerekçesi ile davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacı-davalı kadın yararına 300 TL tedbir ve yoksulluk, 12.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili tarafından tazminatlar ve nafaka miktarları ile dava tarihi itibari ile nafakaya hükmedilmemesi yönünden, davalı-davacı erkek vekili tarafından her iki dava ve fer'ileri yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairece Mahkemece davalı-davacı erkeğe kusur olarak yüklenen hakaret, küfür ve başka bir kadınla ilişkisine dair dedikoduların olduğu vakıalarına davacı-davalı kadın, dava dilekçesinde dayanmadığı dayanılmayan vakıaların hükme esas alınmayacağı, buna göre davalı-davacı erkeğin mahkemenin de kabulünde olduğu üzere gereğinden fazla alkol kullandığı anlaşıldığı, davalı-davacı erkeğin bu kusurlu davranışı ise davacı-davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı, o halde, davacı-davalı kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, ayrıca davacı-davalı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat miktarının az olduğu ve davacı- davalı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren başlaması gerekirken bu hususun hükümde yazılmamasının hatalı olduğundan bahisle hükmün bozulmasına sair yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen, kadın yararına, dava tarihinden itibaren 300,00 TL tedbir nafakası, 25.000,00 TL maddî tazminat takdirine, kadının manevî tazminat talebinin reddine kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairece kadın yararına takdir edilen maddî tazminat miktarının az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili; maddî tazminat miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; maddî tazminat miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.