"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1406 E., 2022/1980 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/208 E., 2021/741 K.
Taraflar arasındaki davacı kadın vekili tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına sürekli şiddet uyguladığını, ortak çocuklara, kadının annesine ve kardeşine de fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, kadına hakaret ettiğini, aşağıladığını, maaşını elinden aldığını, ekonomik şiddet uyguladığını tehdit iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının ailesinin etkisinde kaldığını, taraflar arasında çözülmeyecek bir sorun olmadığını, yetkili mahkemenin Silifke Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi olduğunu, kadının ailesine olan bağımlılığı ile kıskançlığının hastalık boyutunda olduğunu, bu nedenle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, aksi halde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafın yetkiye yönelik itirazı davacının dava açıldığı tarihte ...'da yaşıyor olması sebebi ile reddine karar verilmesi gerektiği; erkeğin eşine şiddet uyguladığı, eşine öküz, gerizekalı, şerefsiz dediği, eşini aşağıladığı, ortak çocuklara, eşinin kardeşi ve annesine karşı da şiddet uyguladığı, eşinin maaş kartının erkeğin kullanımında olduğu, kadına ekonomik şiddet uyguladığı, son kavga olayında kadının telefonu ile yüzüne vurarak kadına şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, cinsel, duygusal şiddet uyguladığını, diğer kusurları da dikkate alındığında tazminat miktarlarının az olduğunu, ortak çocukların eğitim masrafları, ihtiyaçlarına nazaran ortak çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; covid-19 salgını nedeniyle yasal sürelerin 15 Haziran tarihine kadar uzatıldığını yasal süresi içinde 15 Haziran 2020 tarihinde cevap dilekçesi sunduğu halde tanıkları dinlenilmediğini, deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, kadının hakaretten yargılandığını, Silifke 5. Asliye Ceza Mahkemesine ait 2020/124 Esas sayılı dava dosyasının incelenmediğini, kadının sevgisine, bağlılığına ilişkin telefonunda kayıtlı olan mesajların kayıt altına alınması talebinin dikkate alınmadığını, kadının tanıkları Seda ve ... Ö. ile erkek arasında husumet olduğunu, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlar yanında erkeğin ayrıca kadının ailesine ve ortak çocuklara hakaret ettiği ve kadını boşanmaması için çocuklarla tehdit ettiği, bu kusurların da davalı erkeğe yüklenmesi gerektiği; covid-19 sebebiyle yasal sürelerin uzatıldığı, erkek vekilinin cevap dilekçesini yasal sürede sunduğu, ne var ki gerek cevap dilekçesinde gerekse ikinci cevapta erkeğin tanık deliline dayanmadığı, erkeğin dilekçeler aşamasında hakaret vakıasına ve ilgili ceza mahkemesi dava dosyasına da delil olarak dayanmadığı, İlk Derece Mahkemesince erkeğin tanıklarının dinlenilmemesinin sonucu itibariyle isabetli olduğu, bu itibarla boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının kusurlu bir davranışının ispatlanmadığı; ortak çocukların anne yanında kalmasının bedeni, fikri, ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde bir delil de bulunmadığı, velâyetin anne verilmesinin doğru olduğu; ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafaka miktarının tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, ortak çocukların eğitim giderleri de nazara alındığında az olduğu; boşanmaya neden olan olaylarda erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, evlilik süresi, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, her bir çocuk yararına Daire karar tarihi itibariyle aylık 750,00TL tedbir ve devamında iştirak nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata; davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; deliller ile karar arasında hukuki bağlantı kurulmadan, hangi delillerin karara esas alındığı, hangi delillerin ne sebeple dikkate alınmadığının değerlendirilmediğini, erkeğe kusur yüklenilmesine sebep olan olayların neler olduğu ve bu vakaların hangi delillerle ispatlandığı açıklanıp yargılamanın diyalektiği gerekçeli karara yansıtılmadığını, yıllar önce yaşandığı iddia edilen ve ispatlanamayan olaylar sebebi ile boşanmaya hükmedilmesinin doğru olmadığını, kadının daha önce 2017 yılında açmış bulunduğu boşanma davasından feragat ettiği, bu hususu bizzat dava dilekçelerinde dile getirdiğini, feragat edilen davada dayanılan vakaların eldeki davada tekrar dile getirilmesi hukuka uygun olmadığını, whatsapp, sms ve diğer sosyal medya yazılı ve görüntülü paylaşımlarına delil olarak dayanıldığını, bu paylaşımlarda kadının halen eşini sevdiğinin anlaşıldığını, cep telefonundaki mesaj içeriklerinin kayıt altına aldırılmasına karar verilmesini talep etmelerine rağmen eksik inceleme ile kusur değerlendirilmesi yapılmasının hatalı olduğunu, dinlenilen kadın tanıkları ile arasında husumet olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, af olgusunun ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 182 nci maddesi 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
269.85 TL İlam H.
179.90 TL Peşin H.
89.95 TL Kalan H.
886.80 TL TBH.
2-ÇA-ÖH-SE-AB