Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1818 E. 2023/1272 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ziynet alacağı davasında, bozma kararına uyularak verilen hükme karşı yapılan temyizde, ziynet eşyalarının değerinin, miktarının ve faiz başlangıç tarihinin doğru belirlenip belirlenmediği ile ziynet alacağı davasının kabulünün hukuka uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun olarak verdiği hükümde ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma kapsamı dışında kalan hususların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesi ile; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesi ile; kadının iddialarının doğru olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, boşanma ve ziynet alacağı davasının reddine, 450,00 TL çocuk yararına tedbir nafakası ödenmesine, karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairece, davacı kadının, dava dilekçesinde boşanmanın yanında ziynet alacağı talebinde de bulunduğunu, başvuru harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsadığını, ziynet alacağı talebi, boşanma davasının fer'îsi niteliğinde olmayıp nispi harca tabi ise de, davacı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar verildiğine göre, ziynet alacağına ilişkin davada işin esasına girilmesi gerekirken ziynet alacağının boşanma davasının fer'îsi niteliğinde olduğu boşanma davasının reddedilmesi nedeniyle ziynet alacağı talebinin de reddi gerektiği gerekçesiyle ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, ayrıca davacı kadın, katılma alacağının tahsilini de istediği, katılma alacağına ilişkin talebin, mal rejiminin sona ermesi halinde görüleceği, rejim sona ermedikçe bu talebin incelenmesinin ve tasfiyeye gidilmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasında açılan boşanma davası sonucunda verilen hükmün henüz kesinleşmediği, mal rejiminin sona ermediği ve katılma alacağına ilişkin talebin boşanma kararı kesinleşmeden inceleme olanağı olmadığı, katılma alacağına ilişkin talebin tefrik edilip, boşanma davasının neticesinin beklenmesi ve hasıl olacak sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken katılma alacağının boşanma davasının fer'îsi niteliğinde olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesi doğru olmadığından bahisle hükmün ziynet alacağı davası ve mal rejimi alacağı davası yönünden bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

3.Davacı kadın tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.

4.Dairece, davalı erkeğin aşırı alkol aldığı ve alkol aldığında agresif davranışlar içine girmek suretiyle birlik görevlerini ihmal ettiğinin anlaşıldığı bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile boşanma davasının reddinin doğru olmadığına, hükmün bu yönden de bozulması gerektiğinden bahisle davacının karar düzeltme talebinin kabulüne karar verilmiş, hükmün boşanma davası ve fer'îleri yönünden de bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen davacı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ziynet alacağı davasının kabulü ile aynen olmadığı takdirde 16.011,00 TL'nin davalıdan tahsiline, kadın yararına 450,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakası, 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine şeklinde verilen karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece, Mahkemece davacı kadının ziynet alacağına ilişkin davasının kabulü ile ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmadığı takdirde bedelinin davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verildiği ancak aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gramlarının hükümde gösterilmediği, ayrıca, Mahkemece davacı kadının ziynet alacağına ilişkin faiz talebi ile ilgili olumlu olumsuz hüküm kurulmamasının hatalı olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davacının dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyasına yönelik talebinin kabulü ile; 1 adet 2 metrelik pullu köstek zincir (58,00 gram) toplam değeri 4.466,00 TL, 6 adet normal desenli 22 ayar (adeti 13 gram x 6 adet= 78,00 gram ) bilezik toplam değeri 6.513,00 TL, 7 adet normal takı bileziği (adeti 6 gram x 7 adet= 42,00 gram) 22 ayar toplam değeri 3.507,00 TL, 10 adet çeyrek altın toplam bedeli 1.525,00 TL olmakla bu ziynet eşyalarının davalıdan mümkün ise aynen alınarak davacıya verilmesine, belirtilen ziynet eşyalarının aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde bu ziynet eşyalarının bedelleri olarak talep edilen toplam 16.011,00 TL'nin dava dilekçesinde faiz talep edilmeyen 15.000,00 TL lik kısmının faizsiz 1.011,00 TL'sinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; kabul edilen ziynet eşyasının değerlerinin, miktarının ve faiz başlangıç tarihinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili; ziynet alacağı davasının kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ziynet alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 4721 sayılı Kanun'un 1 inci, 2 nci, 6 ncı, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.