"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet eşyası alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kadının ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı üzerinden erkek lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir.
Kararın davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, yararına 75.000.00 TL manevî 100.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, boşanmanın ferisi niteliğindeki diğer talepleri yanında 100.000,00 TL maddî tazminat olarak içeriğinde ziynet alacağının bedelinin de iadesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların boşanmanın eklentisi niteliğindeki maddî ve manevî tazminat ile kadının yoksulluk nafakası istemlerinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin 03.07.2018 tarihli ve 2016/21109 Esas, 2018/8481 Karar sayılı kararıyla, davalı-karşı davacı kadının sair temyiz itirazlarının yersiz olduğu, davalı-karşı davacı kadının maddî tazminat talebinin 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 174 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında olmadığı, bağımsız nitelikteki bu talebine ilişkin nispi harç alınmadığı, kadının maddî tazminat talebi üzerinden nispi harcın peşin kısmının yatırılması için usulüne uygun olarak süre verilmesi ve maddî tazminat talebi açıklattırılarak bu talebin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesi ile karar bozulmuş, bozmanın kapsamı dışında kalan sair yönlerden ise onanmıştır.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece, davalı karşı davacı kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile 50.924,00 TL alacağın karşı dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davacı karşı davalı erkekten tahsili ile davalı karşı davacı kadına ödenmesine, kendisini vekille temsil ettiren davalı karşı davacı kadın yararına kabul edilen ziynet alacağı üzerinden yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan nispi vekalet ücretine hükmolunmuştur. Karar davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.
2.Dairenin 17.12.2020 tarihli ve 2020/5470 Esas, 2020/6565 Karar sayılı kararıyla, davacı-karşı davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının yersiz olduğu, mahkemece davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davası kabul edildiği ancak hüküm altına alınan ziynetlerin neler olduğunun, ayrı ayrı ayar, gram ve değerlerinin hükümde yazılmadığı gerekçesi ile hüküm bozulmuş, davacı karşı davalı erkeğin karar düzeltme isteği ise onama kararının mal rejimi alacağı talebine yönelik mahkemenin verdiği görevsizlik kararına ilişkin olduğu ve bozma nedenine göre ziynet alacağı davasına yönelik sair temyiz itirazlarının incelenmemiş olduğunun anlaşılmasına göre reddedilmiştir.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece, davalı karşı davacı kadının ziynet alacağı davasının kabulüne, ziynet eşyası karşılığı olarak 50.924,00 TL alacağın karşı dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davacı karşı davalıdan tahsili ile davalı karşı davacıya ödenmesine, davalı karşı davacı yararına karar tarihine göre 50.924,00TL üzerinden hesaplanan 7.420,12 TL nisbi vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Karara karşı, süresi içinde davacı-davalı erkek tarafından ziynet alacağı davasının kabulü, vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin 21.03.2022 tarihli 2022/1904 Esas, 2022/2677 Karar sayılı kararıyla, davacı karşı davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının yersiz olduğu belirtilerek davalı karşı davacı kadının dava dilekçesi ile 70.000,00 TL ziynet alacağı bedelini talep ettiği, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek 50.924,00 TL ziynet bedelinin, davacı-davalı erkekten alınarak, davalı-davacı kadına verilmesine karar verilmiş ise de; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, buna göre; davalı-davacı kadının ziynet alacağı davası kısmen reddedildiğine göre, reddedilen miktar üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davacı-davalı erkek lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesi ile karar bozulmuş, bozmanın kapsamı dışında kalan sair yönlerden ise onanmıştır.
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, karşı davacı ...'ün bozmadan sonra ziynet alacağı davasının 19.076,00 TL miktar yönü ile reddedilmesi nedeniyle karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekâlet ücretinin ...'den tahsili ile ...'e ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın tarafından aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden temyiz talebinde bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 12.12.2022 tarihli, 2022/10022 Esas ve 2022/10276 Karar sayılı kararıyla dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı- karşı davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; ... 1. Aile Mahkemesinin 2018/762 Esas ve 2020/207 Karar sayılı kararı hakkında temyizen inceleme yaparak karar veren Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2020/5470 Esas ve 2020/6565 Karar sayılı kararındaki bozulan kısım dışındaki bölümlerin onanması ile vekâlet ücretine ilişkin kısmın kesinleştiği, bu nedenle yeniden hüküm kurulamayacağı, boşanmanın eki niteliğindeki taleplerin kısmen kabul yada reddi halinde ayrıca vekalet ücreti verilemeyeceği, talebin boşanmanın fer'îsi niteliğinde olduğu, aleyhe vekâlet ücretine hükmedilecekse de eski tarihli tarifeye göre hüküm kurulması gerektiğini belirterek; aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti yönünden karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Mahkemenin Dairece verilen son bozma ilamına uyup uymadığı, erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinde ve Dairenin 12.12.2022 tarihli kararında düzeltilmesi gereken bir yanlışlığın bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 330 uncu, 332 nci, 323 üncü ve 326 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun'un 2 nci ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) inci alt bendi delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para cezası ile 375,10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.