Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1828 E. 2023/1914 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı ve bozma kararına uygun bir karar verilip verilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmanın kapsamı dışında kalan hususlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenemeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı kadın yararına tazminatlara karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08.01.2020 tarihli ve 2018/578 Esas, 2020/17 Karar sayılı kararıyla; davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, cinsel sadakate aykırı davranışlarda bulunduğu, eşine küfür, hakaret içeren aşağılayıcı sözler söylediği, tarafların evlilik birliğinin davalı erkeğin tam kusuruyla temelinden sarsıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, müşterek çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuk yararına hükmolunan tedbir nafakasının kararın kesinleşinceye kadar aynen devamına, aylık 800,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının kararın kesinleşinceye kadar aynen devamına, aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın nafaka ve tazminatların miktarı, davalı erkek ise hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.03.2022 tarihli ve 2020/463 Esas, 2022/343 Karar sayılı kararıyla; her ne kadar ilk derece mahkemesince erkeğin eşine hakaret içeren aşağılayıcı sözler söylediği kabul edilmiş ise de bu yöndeki tanık beyanlarının soyut olduğu, hakaret içeren sözlerin ne olduğunun açıkça belirtilmediğinden hükme esas alınmayacağı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğe yüklenen bu kusurun gerekçeden çıkarılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre boşanmaya neden olan olaylarda yine de davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ile özellikle nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında hükmedilen iştirak nafakasının ve kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının miktarı ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının da az olduğu gerekçesi ile davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarına yönelik, davalı erkeğin ise kusur belirlemesine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, kusurun yukarıda gösterildiği şekilde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, müşterek çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası, davacı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 300.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden; davalı erkek vekili ise hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairece tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, diğer yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davacı kadın yararına 500.000,00 TL maddî tazminatın, 500.000 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; müvekkilinin kusuru bulunmadığını davanın kabulünün hatalı olduğunu, kadının öğretmen olarak çalışmaya başladığını, tazminatlara ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; boşanma, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarların dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, bozmanın amacına uygun karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.