"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/455 E., 2022/1306 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/392 E., 2022/42 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin karşı davasının reddine, kadının asıl davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine, kadının istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının evlilik süresince erkekten şiddet gördüğünü, şiddet görme sebebinin erkeğin sürekli sosyal paylaşım sitelerinde başka kadınlarla konuşması ve bu kadınlara kendini bekar olarak tanıtması olduğunu, bu şekilde erkeğin kadını aldattığını, bu konuşmalardan birini de Alev isimli kadın ile yaptığını, kadın neden Alev isimli kadınla konuştuğunu sorduğunda telefonuna dokunmaması gerektiğini söyleyerek kadını darp ettiğini, kadının boynunun kemerle sıktığından kadının nefessiz kaldığını, hastaneye kaldırıldığını ve burada çocuğunu düşürdüğünü öğrendiğini, bu olaya ilişkin açılan ceza davasının hala devam ettiğini, erkeğin fiziksel ve psikolojik baskıları nedeni ile kadının babasının evine döndüğünü, iki yıldır ayrı yaşadıklarını, erkeğin bu süre içinde arayıp sormadığını, evlendikten sonra erkeğin başka bir kadından olan çocuğunu öğrendiğinde kadının sorun yaratmadığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, tedbir nafakasına, 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, kadının sürekli asılsız şikayetlerde bulunduğunu, açılan ceza davasında erkeğin beraatine karar verildiğini, kadının asabi ve geçimsiz olduğunu, evde sürekli huzursuzluk çıkardığını, sürekli baskı uyguladığını, sözlü saldırlarda bulunduğunu, erkeğe saygısız davrandığını, kadının habersiz ve sebepsiz evi terk ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile maddî manevî tazminat ve ziynet alacağı taleplerinin saklı tutularak 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadının kök ailesiyle görüşmesine izin vermediği, elinden telefonunu aldığı,kadına hakaret ettiği, her ne kadar darp raporu bulunmadığından ceza dosyasından beraat kararı çıkmış ise de tanık beyanlarına göre kadının boynunda halka şeklinde izler bulunduğu, bu kusurlara göre erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı, tarafların evli kaldıkları süre gözetilerek kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 10.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının talebi olmamasına rağmen toplu halde nafakaya hükmedildiğini, talepleri gibi yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğini, hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının düşük olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının toptan olacak şekilde hükmedilmesi ve hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğunu, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulü gerektiğini, erkeğin kusurunun bulunmadığını, fiziksel şiddet nedeniyle açılan ceza davasından erkeğin beraat ettiğini ve Mahkemece bu kararın değerlendirilmediğini, kadının davasını ispatlayamadığını, hükmedilen nafaka ve tazminatların kaldırılması gerektiğini belirterek karşı davanın reddi, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarlarının az olduğu, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de gerekçesinin belirtilmediği, miktar ve yıl açıklamasının yapılmadığı, bu yönden kararın denetime elverişli olmadığı, tarafların yaşları, evlilik süresi, kusur durumuna göre toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi kabul gören uygulamalara uygun olmadığı gerekçesi ile erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kadın yararına aylık 500,00TL yoksulluk nafakasına, 35.000,00TL maddî ve 30.000,00TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğunu, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulü gerektiğini, erkeğin kusurunun bulunmadığını, fiziksel şiddet nedeniyle açılan ceza davasından erkeğin beraat ettiğini ve Mahkemece bu kararın değerlendirilmediğini, ortada darp raporunun bulunmadığını, kesinleşmiş bir karar varken erkeğe fiziksel şiddet kusurunun yüklenemeyeceğini, erkeğin kaymakamlıktan aldığı yardımla geçimini sağladığı, bu nedenle tazminatların arttırılmasının hatalı olduğunu belirterek karşı davanın reddi, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadının davasının kabulü ile kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası verilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, karşı davanın reddi kararının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi 176 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle erkeğe yüklenen kusurlardan kadının elinden telefonunun alındığı ve ailesi ile görüştürülmediği vakıalarına kadının dayanmadığı, bu vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.