"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1108 E., 2022/1655 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 18. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1151 E., 2021/387 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava, cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; taraflar arasında sevgi ve saygı kalmadığını, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadının, müvekkili ile köye gitmek istemediğini, müvekkiline hakaret ettiğini, olayı tartışmaya dönüştürdüğünü, tartışmanın büyüdüğünü, müvekkilini kışkırtması üzerine müvekkilinin sadece uzaklaştırmak için iteklediğini, müvekkilinin, balkona sigara içmek için çıktığında kadının bağırma seslerini duyduğunu, içeri girdiğinde kadının kendi kendisini tokatladığını ve bağırdığını gördüğünü, bağırarak alt komşuya indiğini, darp raporunda herhangi bir darp-cebir izi bulunmadığının belirtildiğini, kadının, ortak kızlarının evliliği nedeniyle müvekkilinin, baba olarak herhangi bir söz hakkı olmadığını hissettirdiğini ve güven sarsıcı davranışta bulunduğunu, kadının iddialarının gerçek olmadığını ve kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap, karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin müvekkiline hakaret ve tehdit ettiğini, şiddet uyguladığını, müvekkilini aşağıladığını, ortak kızlarının evliliği ve kızı ile görüşmesi nedeniyle müvekkiline baskı yaptığını, müvekkiline en son iki ay önce şiddet uyguladığını ve müvekkilinin komşularına sığındığını, müvekkilinin uzaklaştırma kararı aldığını, erkeğin eve zorla girmeye çalıştığını, müvekkilinin kapıyı açmaması üzerine evin elektriğini kestiğini, müvekkilinin de mecburen evi terk etmek zorunda kaldığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, evlilik süresi boyunca eşine hakaret ettiği, 14.09.2019 tarihinde eşini darp ettiği, bu eylemi nedeniyle erkek aleyhinde eşini yaralamadan dolayı verilen cezanın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, dinlenilen tanık beyanlarından eylemin sabit olduğu, diğer kusurun ise ispatlanamadığı, kadına atfedilen kusurların ispatlanamadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan vakıalarda erkeğin tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının ve eşleri bir arada yaşamaya zorlamanın bir faydasının kalmadığı gerekçesi ile karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 900,00 TL tedbir, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin asıl davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... erkek vekili, müvekkilini eşini darp etmediğini, yanından uzaklaştırmak için iteklediğini, darp raporunda da şiddete dair emare bulunmadığını, boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğunu, taraflar arasındaki asıl sorunun kadının, ortak kızlarının, müvekkilinin haberi olmadan evlenmesine müsaade etmesi olduğunu, ortak çocuk ile müvekkilinin senelerdir görüşmediğini, ortak çocuk ile müvekkili arasında husumet olduğunu, anlattığı olay sonrası evliliğin devam ettiğini ve itibar edilemeyeceğini, asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddi gerekirken aksi yönde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin, çalışmadığını, malvarlığının olmadığını, müvekkilinin seneler öncesindeki mobilya mağazası ortaklığından ayrıldığını, kadın yararına nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tazminatları ödeyecek ekonomik gücünün olmadığını, miktarlarının fahiş olduğunu beyanla; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi, manevî tazminat ve miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında kadının dava açmakta haklı olduğu, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmediği, buna göre karşı davanın kabulü ile boşanmaya, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının kusurlu bir davranışı ispat edilemediğinden asıl davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkimin davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemlerin kendiliğinden alması gerektiğinden, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesinin ve miktarının, kadının kusurunun bulunmadığı, herhangi bir geliri ve gelir getiren bir malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından, kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin ve miktarının isabetli olduğu, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kadının kusuru bulunmadığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi ve tazminat miktarının isabetli olduğu, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan kadının kusuru bulunmadığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak uygun miktarda manevî tazminata hükmedilmesi ve tazminat miktarının isabetli olduğu, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile ... erkek vekilinin istinaf başvurusunun istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili, müvekkilinin eşini darp etmediğini, yanından uzaklaştırmak için iteklediğini, darp raporunda da şiddete dair emare bulunmadığını, boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğunu, taraflar arasındaki asıl sorunun kadının, ortak kızlarının, müvekkilinin haberi olmadan evlenmesine müsaade etmesi olduğunu, ortak çocuk ile müvekkilinin senelerdir görüşmediğini, ortak çocuk ile müvekkili arasında husumet olduğunu, anlattığı olay sonrası evliliğin devam ettiğini ve itibar edilemeyeceğini, asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddi gerekirken aksi yönde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin, çalışmadığını, mal varlığının olmadığını, müvekkilinin seneler öncesindeki mobilya mağazası ortaklığından ayrıldığını, kadın yararına nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tazminatları ödeyecek ekonomik gücünün olmadığını, miktarlarının fahiş olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi, manevî tazminat ve miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında, asıl davanın ispatlanıp ispatlanmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, karşı davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci, 51 inci ve 58 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.