Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1843 E. 2023/4744 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında tarafların kusur oranları, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarları uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tanık beyanlarının değerlendirilmesi sonucu erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun tespit edilmesi, evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığı ve kadının tazminat ile tedbir nafakasına hak kazandığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1677 E., 2022/1740 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akçaabat 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/322 E., 2022/240 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkek ve onun ailesi tarafından kadının hor görüldüğünü, aşağılandığını, hakarete uğradığını, evliliğin ilk günlerinden itibaren erkeğin kadına kaba davranmaya başladığını evlilik sürecinde de bir kaç kez kadını darp ettiğini, kadının ve çocukların ihtiyaçlarını karşılama konusunda özensiz davrandığını, meyve, yiyecek gibi ihtiyaçları alırken bile sayı ile aldığını, kendisinden izinsiz yenmesine müsaade etmediğini, kadına vermiş olduğu paraları borç olarak verdiğini daha sonra bu paraları geri istediğini, ekonomik olarak kadına baskı yaptığını, yine ortak çocuklardan birinin erkekten izinsiz olarak ekmeğe tereyağı sürerek yediği için çocuğu feci şekilde dövdüğünü iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 40.000,00 TL maddî tazminat ve 60.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet eşyası alacağına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Ziynet alacağı talebi hakkında yargılama devam ederken tefrik kararı verilmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evliliğin ilk günlerinden beri kadını rahat ettirebilmek için elinden geleni yaptığını, eşini hor görmediğini onu köy işlerinde çalışmaya zorlamadığını, evlenirken erkeğin ailesi ile birlikte yaşayacağını bilerek ve kabul ederek evlendiğini, 6 yıl sonrada kendi evlerine çıktıklarını, erkeğin ağır şartlar altında çalışarak evinin ihtiyaçlarını gidermeye çalıştığını hatta kredi çekerek ve ailesinden borç para alarak ev sahibi olduğunu, iddia olunanın aksine kadının paracı bir yapısının bulunduğunu, kadının evin ihtiyaçlarına katkıda bulunmadığını, erkeğin 16 yıldır şeker hastası olduğunu, yine astım hastalığı, kemik erimesi hastalıklarının bulunduğunu kadının astım hastası olduğunu bile bile yanında sigara içtiğini eşine bu süreçte manevî olarak destek olmadığını, kadının yataklarını ayırdığını sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, geç saatlere kadar dışarıda kaldığını, erkeğin sormasına rağmen bir cevap alamadığını belirterek, yapılacak yargılama sonrasında kadının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini, aksi halde ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin evlilik birliği devam ederken eşini zorla tarlada çalıştırdığı, kadına ve müşterek çocuklara karşı yoğun bir şekilde ekonomik şiddet uyguladığı, yine kadına ve müşterek çocuklara karşı fiziksel ve sözlü şiddet uygulamak suretiyle yükümlülüklerine aykırı davrandığının sabit olduğu; kadının ise evlilik birliği devam ederken habersiz bir şekilde eve geç saatlerde geldiği ve eşinin cüzdanından habersizce para almak suretiyle yükümlülüklerine aykırı davrandığı sabit olduğu gerekçesiyle kadının az, erkeğin ise ağır kusurlu olduğu belirtilerek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk Metin Oktay karar tarihi itibari ile reşit olduğundan konusuz kalan velâyet hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden çocuğun reşit olduğu tarih olan 21.03.2020 tarihine kadar erkekten alınarak çocuğa velâyeten kadına verilmesine, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitine, yoksulluk nafakasının reddine, maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulüne, kusur tespitine, maddî-manevî tazminat takdiri ve miktarlarına ve tedbir nafakasına yönelik istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen erkeğin ağır kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, devamında taraflar ve toplum için bir yararın kalmadığı, kadının birliği devam ettirmeye zorlanamayacağı, kadının davasının kabulü ile boşanma kararı verilmesinde, kadın yararına maddî, manevî tazminata ve tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve miktarlarında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, yine kadının çalışıyor olup, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının birbirine yakın olması ve boşanma ile kadının yoksulluğa düşmeyeceğinin anlaşılması karşısında kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmemiş olmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek hükmün bozulması talebiyle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davacı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, kusur tespiti ve buna bağlı olarak kadının davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın lehine maddî ve manevî tazminat ile tedbir nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle davacı kadının davalı erkeğin yemeğine zehir koyduğu sonrasında korkup yemeği döktüğüne ilişkin tanık beyanı bizzat görgüye dayalı olmayan, yeri ve zamanı açıklanmayan soyut beyanlar olup, bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenmemesinde isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.