Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1862 E. 2023/4648 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin, davacı kadının açtığı boşanma davasında, boşanmaya, kusur belirlemesine, davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata itiraz etmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dayandıkları belgeler, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1923 E., 2022/2535 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Doğubayazıt 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/122 E., 2021/234 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde; davalının evliliklerinin başından itibaren kendisine karşı saygısız bir tutum sergilediğini, hakaret ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, 10.10.2019 tarihinde darp ettiğini ve vücudunun muhtelif yerlerinde ekimoz oluşacak şekilde yaraladığını, bunun üzerine kendisini şikayet ettiğini, davalı hakkında soruşturma başlatıldığını, davalının kusurlu davranışları sebebi ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davalı ile boşanmalarına, lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacıyı ailesinin etkilediğini ve yönlendirdiklerini, eşinin, ailesinin baskısı altında hakaret içerikli beyanlarda bulunduğunu, daha sonra özür dilediğini ve kendisini çok sevdiğini söylediğini, davacının annesinin ve erkek kardeşinin kendisini tehdit ettiği gibi kız kardeşinin de hakaret ettiğini, davacının evi terk ettiğinde dört aylık hamile olduğunu ve davacının ailesinin çocuğu düşürttüklerini, davacı ile aralarında sevgi ve saygının sürekli olduğunu, eşinin kendisine mesajlar attığını, ailesinin baskısı ile dava açıldığını beyanla, davanın reddine, aksi halde lehine 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacıya sürekli olarak fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalının kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamında korunması gereken bir menfaatin kalmadığının anlaşıldığı, davacının, mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelendiği, boşanmaya sebep olan olayların davacının kişilik hakkını ihlal ettiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı lehine uygun miktarda maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği, boşanma davası açılmakla ayrı yaşamaya hak kazanan davacının, çalışmadığı, ev hanımı olduğu, herhangi bir gelirinin olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların sosyal ve ekomik durumu, ihtiyaçları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı lehine nafakaya karar verilmesi gerektiği, davacının gelir durumu, yaşı, bedeni ve fikri kabiliyeti, evlenme ihtimali ve somut olayın özelliği itibariyle boşanan eşler arasındaki mali ilişkinin uzamasının sakıncalı olacağı kanaatine varıldığından, yoksulluk nafakasının bir defada toptan ödenmesinin uygun olacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminat ile bir defaya mahsus olmak üzere aylık 400,00 TL'den dört yıllık süreye karşılık toptan 19.200,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek, son duruşmada tanıklarının dinlendiğini, esas hakkında beyanlarını sunmak için süre verilmediğini ve beyanlarının alınmadığını, sözlü yargılamada söz verilmediğini, kadın eşle aralarında evlilik birliğini sarsacak problemlerin olmadığını, davacının ailesinin etkisi ile boşanma davası açtığını, davacı tanıklarının ortak konuta gelmediğinden şiddet konusunda bilgilerinin olmasının mümkün olmadığını, tanıklarının kardeşi ve yakınları olduğunu ve tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, kabul edilen sürekli şiddet olayıyla ilgili herhangi bir delil bulunmadığını, hamile olan eşinin ortak çocuğu düşürdüğüne ilişkin hastane kayıtlarının istenmediğini, araştırılmadığını, aleyhinde nafaka ve tazminata hükmedilmesini kabul etmediğini ve miktarlarının çok fazla olduğunu, ödeme imkanının olmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre, İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve kanuna aykırılık görülmediği gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek, davacı lehine nafaka ve tazminata hükmedilmesini kabul etmediğini, nafaka ve tazminat kararları verilmeden boşanmaya karar verilmesini istediğini, davacının başka birisiyle imam nikahı ile evlendiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, davacı kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci, 176 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.