"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1451 E., 2022/2322 K.
DAVA TARİHİ : 21.08.2017
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ağrı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/327 E., 2019/162 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine aksi takdirde velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.04.2019 tarihli ve 2017/327 Esas, 2019/162 Karar sayılı kararıyla; davalı kadının erkeği daha az para kazanıyor diye herkesin yanında aşağıladığı, erkek ailesine maddî yardımda bulunuyor diye sürekli problem çıkarttığı, erkeğe hakaret ettiği, son ayrılıklarında erkeğe başka bir kadınla ilişkisi var diye iftira attığı, ortak arabaya maddî olarak zarar verdiği, parke taşlarıyla parçaladığı, basit yaralama suçunu işlediği, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek lehine 6.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili tazminatların miktarı yönünden, davalı kadın vekili davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakaların miktarı, kişisel ilişki yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.12.2021 tarihli ve 2019/2096 Esas, 2021/2511 Karar sayılı kararıyla; davacı erkeğin dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, dayanılmayan delilin bildirilmesi için verilecek sürenin sonuç doğurmayacağı gibi bu tanıkların beyanlarının kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı gerekçesiyle kadına yüklenen kusurların çıkarılmasına, davalı kadının dinlenen tanıklarının beyanlarından erkeğin yükümlülüklerini yerine getirmediği, ailesini ihmal ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine, ortak çocuk Zeynep Rana'nın geçici velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, davacı erkek vekilinin ise istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili davanın reddi, geçici velâyet ve nafaka miktarı yönünden; davalı kadın vekili hükmün gerekçesi, tedbir nafakasının miktarı, yeni ... çocuk için geçici velâyet ve tedbir nafakası düzenlemesi yapılmamış olması ile kişisel ilişki yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 09.05.2022 tarihli ve 2022/1919 Esas, 2022/4177 Karar sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkeğin tamamen kusurlu bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, yargılama istinaf aşamasında iken tarafların biraraya geldiği, evlilik birliğinin yeniden kurulduğu ve hatta 22.10.2021 doğumlu müşterek çocuklarının da bu süreçte doğduğu, gerçekleşen bu durum karşısında tarafların birbirlerini affettikleri en azından hoşgörü ile karşıladıkları kabul edilerek bu hususun değerlendirilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince gerekçede bu husus nazara alınmadan karar verilmesinin ... bulunmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yargılama istinaf aşamasında iken tarafların biraraya geldiği, evlilik birliğinin yeniden tesis edildiği, bu dönemde ortak çocuklarının doğduğu, tarafların birbirlerini affettikleri, en azından hoşgörü ile karşıladıkları, affedilen veya en azından hoşgörü ile karşılanan vakıaların boşanmaya esas alınamayacağından açılan davanın reddine, ortak çocuklar Zeynep Rana ve Mehmet Yusuf Eymen'in geçici velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama sürecinde tarafların ortak çocuğu olsa da ... süredir ayrı yaşadıklarını ve boşanmaya karar verilmesi gerektiğini, affın varlığı kabul edilecekse de dava açıldığı tarihte kadının tam kusurlu olduğu kabul edilerek yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı kadına yüklenmesi gerektiğini, tedbir nafakasının reddine karar verilmesi gerektiğini, kadının kişisel ilişkiyi engellediğini bu nedenle ortak velâyete karar verilmesi gerektiğini, aksi takdirde kişisel ilişki süresi artırılarak ara tatillerde de kişisel ilişki kurulmasını, ortak çocuk Mehmet ile kişisel ilişki kurulurken davalı annenin refakatinde olmasının hatalı olduğunu, yeniden kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddi, kusur belirlemesi, tedbir nafakası, geçici velâyet, kişisel ilişki, yargılama giderleri, vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarının yetersiz olduğunu, erkeğin akıl hastası olan kardeşiyle aynı evde yaşadığını, yeniden sosyal inceleme raporu alınması gerektiğini, baba ile kişisel ilişkinin kaldırılması aksi takdirde yatısız kişisel ilişki kurulması gerektiğini ileri sürerek tedbir nafakalarının miktarı ve kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında davanın reddi, geçici velâyet, kişisel ilişki, tedbir nafakası, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti hakkında verilen hükümlerin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 182 nci, 323 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Tarafların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.