"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/667 E., 2022/105 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 17.08.2012 - 23.05.2013
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Taraf vekilleri
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davacı-karşı davalı kadın yararına maddî ve manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının kısmen onanıp kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Taraf vekilleri tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili asıl ve birleşen dava dilekçeleri ile; zina, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili için aylık 50.000,00 TL tedbir nafakasına, 5.000.000,00 TL maddî, 5.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili karşı dava dilekçesi ile; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 7.500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22.01.2015 tarih ve 2012/397 Esas 2015/22 Karar sayısı belirtilen kararı ile 2012/397 Esas sayılı asıl davada davacının davalı aleyhine açtığı zina davasının ve haysiyetsiz hayat sürme davasının ve birleşen ... 2.Aile Mahkemesinin 2013/367 Esas sayılı dosyasında onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davalarının reddine ve dava feri taleplerinin reddine, Mahkememizin 2012/397 Esas sayılı dosyasındaki asıl davaya karşı olarak açılan karşı davada davacı erkeğin davalı kadın aleyhine açmış olduğu evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin boşanma davasının reddine, 2012/397 Esas sayılı asıl davada ve birleşen ... 2.Aile Mahkemesinin 2013/367 Esas sayılı davada davacı kadının davalı erkek aleyhine açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakasından vazgeçmiş olduklarından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, asıl davada ve birleşen ... 2.Aile Mahkemesinin boşanma davasında davacı kadın yararına 200.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminat takdirine kabul edilen boşanma davalarında davalı erkeğin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde , taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 15.03.2016 tarih, 2015/130 99 Esas, 2016/4956 Karar sayılı ilamıyla davacı-karşı davalı kadın asıl davada zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebi ile, birleşen davada ise pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi ile boşanma talep ettiği, Mahkemece kadının özel boşanma sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine karar verildiği, Mahkeme hükmünün gerekçe bölümünde, zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği belirtilmiş ise de koşullara ilişkin bir açıklama yapılmadığı, gerekçede tartışılmadığı, bu sebeple Yargıtay denetimine elverişli olarak karar gerekçeli olarak açıklanmadığı, onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin ise hiçbir gerekçe oluşturulmadığı, Mahkemece yukarıda açıklanan yön üzerinde durulmadan gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 11.01.2018 tarih 2017/454 Esasi 2018/13 Karar sayılı kararıyla;
kesinleşen ve konusuz kalan talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakasından feragat ettiğinden bu talepler yönünden davanın reddine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadın için 200.000,00 TL maddî tazminat ile 150.000,00 TL manevî tazminat ödenmesi kararına karşı, süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 11.03.2019 tarihli, 2018/2013 Esas, 2019/2449 Karar sayılı ilamıyla; Mahkemece verilen ilk hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından özel boşanma sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi gerekirken genel boşama sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesinden bahisle de temyiz edilmesi ve Dairemizce yapılan bozma sebebine göre, ilk hükmü kadının boşanma davalarının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü yönünden kesinleşmemiş, sadece temyiz edilmeyerek erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin hüküm yönünden kesinleşmiş olduğu, öyleyse, sadece kadının boşanma davaları ve fer'îleri hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken, davacı-karşı davalı kadının boşanma davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve davalı-davacı erkeğin boşanma davası hakkında da yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece 29.09.2020 tarihli, 2019/749 Esas, 2020/503 Karar sayılı kararıyla, asıl davada 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 163 üncü maddesine dayalı açılan boşanma davasının reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, karşı boşanma davasının reddine ilişkin hüküm temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davada 4721 sayılı Kanun'un 162 inci ve 166 ncı maddesine göre açılan boşanma davasının reddine, kadının tedbir ve yoksulluk nafakasından feragat ettiği görülmekle, bu talepler yönünden davanın reddine, kadın ve davalı erkeğin eşit kusurlu kabul edilmeleri nedeniyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, kararına karşı süresi içinde hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, özel boşanma sebeplerine dayalı olarak açtığı davaların kabulüne karar verilmemesi, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 06.07.2021 tarihli, 2021/906 Esas, 2021/5820 Karar sayılı kararı ile, Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır, davacı-karşı davalı kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, bu husus gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabul edilmesi doğru olmadığı, buna göre davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacı erkekten alınarak, davacı-karşı davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 09.11.2022 tarihli ve 2022/3528 Esas, 2022/8978 Karar sayılı kararıyla, davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle hükmün bu yönden bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; müvekkili yararına hükmedilen manevî tazminat miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; manevî tazminatın miktarı yönünden kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadın yararına tazminat ödemesine karar verilmesi, maddî tazminatın az olduğundan bahisle hükmün bozulması usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminatlar yönünden kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tazminat miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 Incı maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 1.470,00'şer TL para ceza ile 375,10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenlerden tahsiline,
16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.