Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1875 E. 2023/4751 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında, davacı kadının, davalı erkeğin kusurlu davranışlarını affedip affetmediği ve boşanma davasının reddine karar verilip verilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının dava tarihinden sonraki mesajları, bilet görüntüsü ve dosya kapsamına göre davalı erkeğin önceki kusurlu davranışlarını affettiği veya en azından hoşgörü ile karşıladığı değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1546 E., 2023/31 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/443 E., 2022/386 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların arkadaşları vasıtası ile tanışıp evlendiklerini, evlenmeden evvel davalının Karaman'da, müvekkilinin ise Trabzon'da kalmakta olduğunu, davalının devamlı müvekkiline ve müvekkilenin anne babasına hakaret etmeye ve ağza alınmayacak sinkaflı küfürler etmeye başladığını, davalının devamlı surette müvekkileni darp ettiğini ve dövdüğünü, dövmenin etkisi ile müvekkilinin yüzünde gözünde, vücudunun değişik yerlerinde kararma ve morarmalar meydana geldiğini, konu ile ilgili olarak müvekkilinin davalı hakkında uzaktaştırma ve tedbir kararları aldığı gibi davalı hakkında birçok soruşturma ve davalar açılmış olduğunu, davalının evlilik birliği sürecinde, cinsel ilişki yaşamaktan uzak durduğunu hatta, evlilik sürecinde bir kez cinsel ilişkilerinin olduğunu, davalının ortak eve geldiğinde gizli gizli telefon görüşmeleri yaptığı gibi gizli gizli mesajlaşmalarının olduğunu, davalının ev mahremiyetini dışarılarda birilerine anlattığını, nişanlılık döneminde, davalının müvekkilemin kız kardeşine de ayrıca teklifte bulunduğunun iddia edildiğini, gelinen bu aşamada müvekkilinin bu iddianın dahi doğru olduğuna inanmakta olduğunu beyan ederek 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacı lehine 150.000,00 TI maddî tazminata, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; iddiaları kabul etmediklerini, davacı ile sosyal medya üzerinden tanıştıklarını, eşler arasında nişanlılık döneminden itibaren anlaşmazlıklar ve huzursuzlukların başladığını ve artık mevcut durum itibariyle de ortak hayatın müvekkili için çekilmez hale geldiğini, davacı ve ailesine hakaret etmediğini, davacının küfürler ve hakaretler ederek müvekkilinin üzerine yürüdüğünü ve kazara bir çarpışma yaşandığını, devamında da davacı vekilinin bu konuyla ilgili olarak davacının müvekkili hakkında uzaklaştırma ve tedbir kararı aldığını, davacının kendi rızasıyla sürekli olarak uzaklaştırmalardan feragat ettiğini, ayrıca davacının müvekkiline karşı devamlı olarak tehdit ve hakaret suçlarını işlemeye devam ettiğini, davacının ev içerisinde ve yatak odasında, cinsel birliktelik konusunda müvekkilinden uzak durduğunu, yatak odasına dahi almaktan imtina ettiğini, davacının ortak konutta yaşanan her türlü olayı en özel hususlara kadar aktardığını ve aile sırlarını saklama yükümünü ihlal edici davranışlarda bulunduğunu, bir ortamda müvekkiline karşı “Lanet olsun seninle evlendiğim güne”, “keşke beni isteyen Diyarbakırlı sevgilimle evlenseydim”, “eve getirdiğin para çerez parası ancak” gibi sözler kullanarak ve ayrıca bunlarla da kalmayıp beddualar ederek sinkaflı ifadelerle bağıra çağıra müvekkiline karşı hakaretlerde bulunduğunu ve küçük düşürmüş olduğunu, nişanlılık dönemi içerisinde ve öncesinde de, davacı tarafın Trabzon ili ... ilçesinde ikamet eden kız kardeşi ...'in müvekkilini kendisine yakın bularak kendisinden hoşlandığını söylediğini, evlenme teklif ettiğini, ancak müvekkilinin böyle bir şeyi asla kabul etmediğini, davacı tarafın kardeşi gibi bu husus da müvekkilinin onuruna ve namusuna hakaret etmiş olduğunu ve iftiralarda bulunmuş olduğunu, davacı eşin kıskançlıktan kaynaklı davranışları yüzünden davalının gerek çalışma ortamında, iş arkadaşları önünde; gerek ailesinin ve sosyal çevresinin önünde küçük düşürüldüğünü, davacı tarafın müvekkilini sürekli olarak ortak evi terk etmekle tehdit ettiğini beyan ederek, açılan boşanma davası ile nafaka ve tazminat taleplerinin reddine, tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 151.000,00 TL maddî ve 151.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkek tarafından dosyaya sunulan 04.11.2021 tarihli mesajlaşma kayıtları, bilet görüntüsü ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava açıldıktan davacının Ankara'ya gittiği, tarafların Ankara'da bir araya geldikleri, davacının davalıya "affettim koca bebek, yürekten affetim" şeklinde mesajlar yazdığı, kandırıldım şeklindeki beyanın ise kabul edilebilir olmadığı, böylelikle de davacı kadının, dava tarihinden önce meydana gelen davalı erkeğin kusurlu davranışlarını affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı ve bu nedenle bu davranışların davalı erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği gerekçesi ile davacının davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davanın reddine ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu, davalının devamlı müvekkiline ve müvekkilinin anne babasına hakaret etmeye ve ağza alınmayacak sinkaflı küfürler etmeye başladığını, devamlı surette müvekkileni darp ettiğini, ortak eve geldiğinde devamla gizli gizli telefon görüşmeleri yaptığı gibi gizli gizli mesajlaşmaları olduğunu, nişanlılık döneminde davalının müvekkilinin kız kardeşine de ayrıca teklifte dahi bulunduğunu, sunulan dava ve soruşturma dosyaları ile hastane kayıtlarının müvekkilinin uğradığı açırı darp ve şiddetin doğruluğunu ve boyutunu göstermekte olduğunu, yargılama esnasında dinlettikleri tanıkların da müvekkilinin davalı tarafından şiddete ve hakaretlere maruz kaldığını doğrulamakta olduğunu, dava ve delil dilekçelerinde belirttikleri bir takım yazılı delillerinin toplanmadığını ve dosya çerisine alınmadığını, delil bildirme süreleri geçtikten sonra davalı ve vekili tarafından dosyaya bir takım deliller sunulduğunu, bu delillere karşı açık bir muvafakatleri olmamasına rağmen ve de delil bildirme süreleri geçmiş olmasına rağmen davalının bu bildirdiği delillerin hükme esas alındığını ve davanın reddine karar verildiğini, bu hususun da hukuka aykırı olduğunu, müvekkili hakikaten davalıyı affetmiş olsa idi bu hususu dava dosyasında da açıkça beyan edeceğini, davacının davalıyı affettiğine dair dosyada hiçbir beyanının bulunmadığını, müvekkilinin beyanında da belirttiği gibi mesajların müvekkilinin değil arkadaşı olan Havva K.'nın tarafından atılmış olduğunu, davacının muvafakati dışında atılan bu mesajlar nedeni ile davacı ile Havva K.'nin arasının açıldığını, müvekkilinin Ankara'ya iş nedeni ile davalı ile buluşmak için değil, bir iş mülakaatı için gittiğini, Ankara'da kesinlikle davalının evinde kalmadığını, evlilik birliğinin yeniden tesis edilmediğini, davalının müvekkili hakkında 17.06.2022'de şikayette bulunmasının, davalının gerçek niyetinin evlilik birliğini yeniden tesis etmek olmadığını gösterdiğini belirterek kusur belirlemesi, boşanma davası ve fer'î taleplerinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç (BAM KARARI)

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosyaya ibraz edilen whatsapp yazışmaları, bilet görüntüsü ve dosya kapsamına göre dava tarihinden sonra davacının önceki olayları affettiği veya en azından hoşgörü ile karşıladığı, İlk Derece Mahkemesince aynı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde belirttiği itirazları tekrar ederek, kusur belirlemesi, boşanma davası ve fer'î taleplerinin reddi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C.Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı geçimsizlik var ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında taraflar arasındaki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, davalı vekili tarafından yargılama esnasında ibraz edilen fotoğraf, otobüs bileti ve whatsapp mesajlarının delil olarak kabul edilip edilmeyeceği, dava açılmadan önceki olayların, davacı tarafından affedilmiş sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır.

2.İlgili hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.