Logo

2. Hukuk Dairesi2023/188 E. 2023/2970 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasının ispatlanıp ispatlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tanık anlatımları değerlendirildiğinde, davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasında kusurlu olduğuna dair yeterli ve yasal delil bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2140 E., 2022/2125 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/42 E., 2022/561 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkilinin psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını, davalı erkeğin, müvekkilini bir defasında yakma girişiminde bulunduğunu, 5 aydır eve gelmediğini, müvekkili ve çocukların kimsesiz, parasız ve hiç bir geliri olmaksızın yaşamaya terk edildiğini, davalı erkeğin sadakatsiz ve ilgisiz davrandığını, maddî ve manevî destekte bulunmadığını, evlilik birlikteliğinden doğan sorumluluklarını yerine getirmediğini, davalı erkeğin iddialarını kabuletmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla, tarafların boşanmaların, müşterek çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap ve cevaba cevap dilekçesinde; davacı eşinin iddia ettiği hususların asılsız olduğunu, kabul etmediğini, eşine karşı psikolojik ve fiziksel şiddet uygulamadığını, eşinin sebepsiz yere evde huzursuzluk çıkartıp, jandarma karakolunu aradığını ve sığınma evlerine gittiğini, eşini ve çocuklarını terk etmediğini, eşinin evi çocukları da alarak terk ettiğini, eşinin evlilik birliği sorumlulukları yerine getirmediğini, eşinin başka erkeklerle telefonda görüntülü konuşmalar yaptığını, kendisini uyarmasına rağmen sadakat yükümlülüğünü ihlal eden davranışlar sergilediğini, çocukları ile ilgilenmediğini, ortak çocuk ...'ye sigara içirdiğini, çocukları karşı fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, kendisinin bu duruma müdahale etmek istediğinde, kendisine de fiziki şiddet uygulamaya çalıştığını, eşinin tam kusurlu olduğunu beyanla davanın ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dair davalı erkeğin az da olsa kusurunun varlığı yasal delillerle ispatlanamadığı gerekçesi ile davacı kadının davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili, kararın hukuka aykırı olduğunu, sosyal inceleme raporunda ortak çocukların beyanlarına rağmen davalı erkeğe kusur izafe edilmemesini kabul etmediklerini beyanla; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuş, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın ve taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında, vakıa ve hukuki değerlendirmede ile gerekçede hata edilmediği, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, kararın hukuka aykırı olduğunu, sosyal inceleme raporunda ortak çocukların beyanlarına rağmen davalı erkeğe kusur izafe edilmemesini kabul etmediklerini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.